Kaymakamlık ve belediyelerin müdahalelerine rağmen yetkinin yetkisiz kılınması bu karavanların bölgeden uzaklaştırılmasına engel oluyor.
Kaplıca Halk Plajı’nda karavanlar denizin dibine kadar geldi. Kıyının hemen yanına demirden iskeletler kuruldu, kum üzerine betondan blok taşlar döşenmeye başladı. Bölgeden sorumlu olan Büyükkonuk Belediyesi ise yaşananlara seyirdi. Sahil şeridinde devam eden yapılaşma nedeniyle bölge sakinleri bir hayli tedirgin ve kızgın.
Sahilden uzak bir noktada kurulu karavan alanı olmasına rağmen, sahilin dibine yapılaşma devam ediyor. Daha önce gündelik çadır ya da gündelik karavan için ayrılan bölgeye şimdi kalıcı karavanlar için betonarme işler başladı. Bölge sakinleri, Büyükkonuk Belediyesi’nin göz yumduğu bu duruma Çevre Dairesi’nin müdahale etmesini bekliyor.
Birçok noktada yer alan karavan bölgesine ise Belediyenin dahi giremediğini ve orada karavan değil de artık evler yapıldığının tespit edildiğini ancak herhangi bir müdahale yapamadıkları için durumun böyle vahim haller aldığını da dile getiriliyor.
Adeta bir ”karavan cumhuriyetine” dönüşen ülkemizdeki karavan sorunu ormanlık alanların ve sahil şeridinin Kaymakamlık ve Çevre Dairesi’nin de duyarsız kalması sonucu belediyeler eliyle de peşkeş çekilir bir hal alıyor. Anayasal olarak tüm vatandaşların yaralanabileceği bu yerler işgal ediliyor ve hatta ”hava parası” olarak tanımlanan ücret karşılığında el değiştiriyor.
Öyle ki, kendilerini hak sahibi gören karavancılar yasak olduğu halde sosyal medyadan karavanlarını satışa çıkarıyor. Son olarak Yeni Erenköy halk plajı yanındaki yasadışı karavan alanında olduğu anlaşılan bir karavan için 185.000 TL ücretle sosyal medyada satış reklamı yapıldığına şahit olduk.
KAYNAK: YEŞİL KIBRIS
