Güney KıbrısKıbrısManşetSiyaset

Böyle bir ajanda mevcut

Halihazırda Kıbrıs’ın kuzeyinde böyle bir durum var ve uluslararası toplum bunun farkında.. Konunun özüne gelecek olursak son birkaç yıldır Türkiye’nin Kuzey Kıbrıs’taki otorite eliyle bu yönde bir çabası olduğunu söylemek de mümkün

Güneyin en etkin gazetesi Fileleftheros, Kuzey Kıbrıs’ın ilhakının Erdoğan’ın seçim gündeminin en üst sıralarında olduğunu iddia etti. Gazete bu ihtimali yeni seçilecek Rum liderin kucağına atılacak megatonluk bomba olarak niteledi.

Cumhurbaşkanı Tatar, The Guardian gazetesine demecinde “Kıbrıs sorunu çözülmedikçe Türkiye’ye her gün daha da bağımlı hale geleceğiz” dedi.

Ne demek istemiş olabilir Sayın Tatar?

Halihazırda Kıbrıs’ın kuzeyinde böyle bir durum var ve uluslararası toplum bunun farkında.. Konunun özüne gelecek olursak son birkaç yıldır Türkiye’nin Kuzey Kıbrıs’taki otorite eliyle bu yönde bir çabası olduğunu söylemek de mümkün..

Bu çok net ki Kıbrıs’ın kuzey yarısı için Türkiye’nin ajandasında hep var olan bir konu. Dolayısıyla burada sürpriz yok.

Ve fakat burada Sayın Tatar’ın ifade ettiği şey de yanlış değil. Zira adada devam eden çözümsüzlüğün her geçen gün Türkiye’nin Kıbrıs’taki mevcudiyetine temel oluşturduğu ortada  bir gerçektir. Dolayısıyla mevcut durumun devamı Kıbrıs Türklerinin Türkiye’ye olan bağımlılığını artırıyor ve bu şekilde devam ederse daha da artıracağı tespiti doğru bir saptama olmakla birlikte uluslararası toplumun da hassasiyetle irdelemesi gereken bir husustur. Zira hepsini geçtim bu aşamada görünen o ki hiçbir şekilde uluslararası antlaşmaların ya da uluslararası hukukun yeni dünya düzeni sil baştan kurgulanırken pek ehemmiyeti yoktur. Burada Sayın Tatar’ın blöf yaptığı sanılabilir.

Ancak hepimiz de bunu çok iyi biliyoruz ki, özellikle Türkiye’nin gerek uluslararası alanda izlediği politikalara baktığımız zaman gerekse Kıbrıs sorunu ekseninde ortaya koyduğu duruş Sayın Tatar’ın kendi kişisel düşüncesinde de Kuzey Kıbrıs’ın Türkiye’ye entegre edilmesine yönelik arzusunun tesadüf olmadığı görürüz.. Burada başta Güney Kıbrıs otoritesi olmak üzere uluslararası toplum da bunun bir blöften çok daha fazlası olduğunu anlaması gerekiyor.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu