Kabile düzeninin bilerek ve isteyerek tesis edildiği ülkelerde bu düzenin çoğunlukla yaratıcıları olan siyasetçilerin siyasi güçle yönettiği ve çok büyük paralar kazanan kurumların cazip mali tabloları bir sonraki seçimi düşünen siyasetçiler için rant sağlama alanına dönüşür. Bundan mütevellit bu kurumlar eninde sonunda siyasetçiler eliyle politize olur. Sonrası ise kaçınılmaz gerçek ortaya çıkar. Peki nedir o?
Kötü yönetim..
Dolayısıyla konuya neresinden bakarsak bakalım yaratılan bu sığ ve sakat düzen içinde illa ki siyasilerin çıkarları öncelik olur, hal böyle olunca da söz konusu kurum verimliliğini kaybeder. Bu tartışılmaz bir gerçektir.. Dolayısıyla geçmişte ve bugün “KIB-TEK’i babalarının malımışcasına tepe tepe kullanmaya devam edenlerin öncelikleri de kişisel bekalarıdır ve bunun için KIB-TEK’i bir çiftlik gibi yönetmekten geri durmazlar. KIB-TEK’ te bugün yaşananlar için şaşkın mıyız? Kesinlikle hayır.. Hepimiz de biliyoruz ki yıllardır bu kurumda değişmeyen tek şey partiliyi yandaşı torpil ile istihdam etmektir. Bugün işlevsel l olarak iyi hizmet vermesi gereken bir kurumu, aynı oranda da kar da olması gereken bir kurumu iflasa sürüklediler..
KIB-TEK konusunda parlamentoda bulunan bütün partilerin ihmali olduğu gerçeği de bugün maalesef önümüzde duruyor. Yıllardır KIB-TEK’in akıbeti tartışılıyor, hoş nasıl tartışılmasın! KIB-TEK’in bu duruma getirilmesinin bedelini halk misli misli ödüyor..
Ve fakat maalesef bu düzenin tesis edilmesinde elbette halkın da sorumluluğu var.Nitekim ülkeyi bu hale getirenlere bu fırsatı veren halktır. Halk defalarca sandığa giderek onlarca kez yanlış yapan, bu ülkeyi yaşanmaz hale getiren, yüzlerce binlerce gencimizin ülkeden göç etmesine sebep olan bu düzenin yaratıcılarına oy vererek onlara ülkeyi yönetme imkanı yaratmaktadır..