KıbrısManşetSiyaset

Bu kadar saçmalama size bile çok

Kendileri gibi düşünmeyen herkese ''Hain, Rumcu” deyip yaftayı yapıştırıyorlar. Hamaset söylemleri ile toplumu ayrıştırıyorlar. Eğer varsa görüşünüzü, düşüncenizi size  dayanak oluşturan somut gerçeklerle halka izah edin. suçlayıcı ve ötekileştirici bir dil kullanmaktan vazgeçin artık!

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın artık kendine gelip. amigo gibi slogan atmayı bir tarafa bırakıp, birilerine yaranma gayretinden de kurtulup Cumhurbaşkanı olması gerekiyor. Aynı şekilde Başbakan Ersan Saner de ötekileştiren bir dil ile konuşmayı bırakıp, başbakan olması gerekiyor.

Kendileri gibi düşünmeyen herkese ”Hain, Rumcu” deyip yaftayı yapıştırıyorlar. Hamaset söylemleri ile toplumu ayrıştırıyorlar. Eğer varsa görüşünüzü, düşüncenizi size  dayanak oluşturan somut gerçeklerle halka izah edin. suçlayıcı ve ötekileştirici bir dil kullanmaktan vazgeçin artık!

Lakin ne mümkün..

Bu muhteremler ağızlarını  her açtıklarında toplum olarak geriliyoruz. Zira sarf ettikleri sözler ağızlarından çıkan her kelime, kurdukları her cümlede Türkiye Cumhuriyetini  yöneten siyasi iradeye yaranma gayretleri var..

Bunun da nedenlerini hepimiz biliyoruz.

Şöyle ki; her iki isim de Türkiye’deki siyasi iradenin müdahale ve toplum üzerinde kurdukları baskılar sonrası  Kıbrıslı Türklerin iradesi dışında rüyalarında görseler hayra yormayacakları makamlara getirildiler.

Zaten bunu bilmeyen yok.

Bende diyorum ki, madem öyle ve sizler bu ülkede hasbelkader ülkeyi yönetmek için makam sahibi oldunuz, o zaman o makamların hakkını verin artık. Amigoluğu, yalakalığı, birilerine yaranmayı bırakın ve kişisel menfaatlarınız için bu ülkeyi de, bu ülkede yaşayan insanlarını da itibarsızlaştırmaktan vazgeçin.

Sizinkileri bilmem ama bu topraklarda bizim atalarımız asırlardır bir mücadele verdiler.

Nitekim Kıbrıslı Türkler bu mücadele içinde ait oldukları topraklarda kendi değerleri, kültürleri, inançları, örf ve adetleri ile ayakta kaldılar ve  bugünlere taşımayı başardılar.

Lakin görüyoruz ki bugün bunu  hadsizce yok sayanlar var.

Bu mücadeleyi değersizleştirip sahte kahramanlıklara soyunanlar  var.

Oysa bu mücadele bizim atalarımız tarafından verildi. Birileri bu topraklarda  İngiltere’ye yalakalık yaparken, birileri İngiltere’ye kendi toplumunu satarken, bizim atalarımız aç kaldılar, susuz kaldılar  lakin bu mücadeleden asla vazgeçmediler.

Şimdi kalkmış hayatında bir tek gün askerlik yapmamış, Kıbrıs’ta vatan savunmasında bir gün dahi katkıda bulunmamış birisi ki bugün kendisi Cumhurbaşkanımız oluyor, diyor ki : “Bayraklarımız gönderden inmeyecek, ezan sesi susmayacak..”

Hayda..

Sanki bayrakların inmesini ezan sesinin susmasını isteyenler varmış da Ersin Bey ve bariyası buna engel oluyormuş gibi.

Hade ordan.

21.yüzyıldayız.

Hoş Kıbrıs küçük yer.

Kim kimin ne olduğunu da çok iyi biliyor.

Siz en büyük milliyetçi, en büyük dindar diye bayrak ve cami üzerinden kendinizi pazarlama gayreti içine girerken bu ülkede yüzlerce insan açlık sınırının altında yaşıyor. Siz kişisel çıkarlarınız için yalakalık yarışına girerken “Kuzey Kıbrıs’ta Yolsuzluk Algısı Raporu”na göre; Kıbrıs’ın kuzeyinde iş insanlarının yüzde 88’i ülkede rüşvet olduğuna inanıyor.

Yüzde 58’i yolsuzluğun ‘çok ciddi bir sorun’ olduğu kanaatini taşıyor.

Ve yaklaşık olarak her 10 iş insanından birinin son bir yılda rüşvet verdiği ortaya çıkıyor..

Artık bir durun.

Bu kadarı sizlere bile fazla geliyor.

Yalakalığın da bir sınırı olur,bir edebi adabı olur.

Lakin sırf kişisel çıkarlarına halel gelmesin diye her şeyi ayağa düşürdüler.

Bizim için “Vatan”  her şeyden önce insandır. insan hakları ve özgürlüklerdir, evrensel değerlerdir, her insanın hakkı olan refahtır, havadır, sudur, taştır, topraktır, toprağın üstünde yaşayan hayvandır, ağaçtır!

İkide bir bu halkın önüne koyduğunuz Millet, bayrak, din, devletse sizlerin menfaatleriniz için kullandığınız hatta ayağa düşürdüğünüz teferruattır.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu