KıbrısManşetSağlıkSiyaset

Bu kadarını hak etmedik..

Sayın Başbakan program boyunca  ilgili ilgisiz öyle şeyler söyledi ki evlere şenlik! Anlayana da helal olsun

Önceki akşam Başbakan Ersan Saner’i BRT’de gazetecilerin sorularını yanıtlarken izledim.

Sayın Başbakan program boyunca  ilgili ilgisiz öyle şeyler söyledi ki evlere şenlik! Anlayana da helal olsun.

Zira bu gerçekten bir başarıdır.

Artık nasıl bir özelliğe ve yeteneğe sahiplerse ayni kisiler siyasi kariyerleri boyunca döne döne hem turizm, hem ulaştırma hem de sağlık bakanı yapabiliyorlar.

Mübarekler bulunmaz Hint kumaşı..

Bunu anlamak gerçekten zor.

Sözüm ona Başbakan Ersan Saner bunu halka izah etmeye çalışıyor.

Lakin yersiz ve ifade özürlü anlatımından ne programa katılan gazeteciler tatmin oluyor, ne de izleyiciler..

Ben programa katılan gazeteci arkadaşları çok sabırlı buldum.

Ve ayrıca yönelttikleri sorular için de kutluyorum.

Onlar sorularını olabilecek en güzel şekilde sordular lakin Başbakan  kendi gündemini yaratmaya çalıştı..

Eveledi geveledi kendi kendini övdü durdu ve sonuç olarak sıfır sıfır elde var sıfır noktasına gelindi..

Çok üzücüdür ama program boyunca Başbakan Ersan Saner’in  kendisine sorulan sorulara verdiği cevaplardan neyi,nasıl ve ne zaman yapacağına dair bir fikrinin olmadığını gördüm.

Kendisine ekonomi ne durumda diye soruyorlar, o data diyor, internet,4-5G’ye ulaşacağız’dan konuya giriyor ve İskele’den çıkıyor.. İskele’de yedekleme yapıldı diyor.

E ekonomi?

Allaha emanet.

Diğer bütün konularda olduğu gibi.

Pandemi sürecinde Kuzey Kıbrıs’ı sanayi devi, Avrupa’nın en güçlü ekonomisine sahip Almanya ile karşılaştırıyor.

Ve Almanya’da vaka oranlarının yüzde 80 eşiğine gelmesine rağmen kapanmaya gitmediklerinden bahsediyor.

Öyle ya biz de ülkecek Almanya’dan çok daha fazla donanıma ve imkana sahibiz. Nüfus oranında da Almanya ile üç aşağı beş yukarı aynıyız!!

Bu nedenle Başbakan Saner bizi Almanya ile kıyaslıyor.

Gerçekten söyleyecek, yazacak şey bulamıyorum.

Sadece üzülüyorum.

Ülkem adına üzülüyorum,ailem adına üzülüyorum,gelecek nesiller adına üzülüyorum..

Ve Başbakan Saner’i dinledikçe irkiliyorum.

Neden biliyor musunuz?

Sayın Saner’in temsil ettiği bu anlayış önümüzdeki günlerde hepimiz için COVİD-19 virüsünden çok daha tehlikeli bir hal alacak..

Zira altı boş bir özgüven var bu anlayışın temelinde.

Sırtını bir yerlere dayamaya alışmış bir düşünce yapısı.

Güce tapan bir anlayış.

Her şeyi bildiğini sanan ama hiçbir şey bilmeyen bir zihniyet.

Kişisel çıkar ilişkilerini toplumsal faydanın önüne koyan ve gözünü kırpmadan halkını ateşe atmaya meyilli bir düşünce yapısı.

Bilime ve bilimin ortaya çıkardığı verilere inanmayan bir güruh.

Gücünü halkından değil başka odaklardan elde eden siyasi bir anlayış.

Bugün yeni bir yol diye bize lanse ettikleri, kokuşmuş bir sistemin ta kendisidir.

Dün Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde hepimizin gözleri önünde yapılan müdahaleyi normalleştirdik. Akabinde bu müdahaleye alkış tutanların kurultay yapması aynı odaklar tarafından engellendi.

Biz bunu da normalleştirdik, sonrası malum, gösteren göstere geldi. Ve bu kez yine aynı odaklar önce ülkenin başbakanını belirledi, ardından da arzu ettikleri hükümetini kurulmasını sağladılar.

Şimdi geleceğe yürüyoruz hep birlikte.

Dünya’nın olmadığı bir yolda yalnız başımıza.

Müdahaleli demokrasi, yamalı irade, yarım yamalak insan hakları ile hiç ait olmadığımız bir kültürün içine çekilmeye çalışılıyoruz.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu