EkonomiKıbrısManşet

Bu kader olmamalı

Geçim dertleri de olmayınca, halkın halinden anlamalarını da beklemek abesle iştigal. Muhalefet deseniz etkin bir duruşa sahip değil. Oysa halkın muhalefetin ortaya koyacağı dirence, plan ve programa en çok ihtiyaç duyduğu bir dönemin içinden geçmekteyiz..

Akaryakıt ve tüp gaz başta olmak üzere tüm ithal girdiler döviz bazlı olduğu için zamlar arka arkaya geliyor. Devlet bu anlamda kontrol mekanizmasını etkin bir şekilde çalıştıramadı. Dolayısıyla pahalılık her alana sirayet ederken piyasadaki denetimsizlikten mütevellit de halkın omuzlarındaki yük bir o kadar daha arttı ve günlük yaşamı olumsuz etkileyen boyutlara geldi.  Malumunuzdur ki maaşlar ve sabit ücretler ise TL cinsinden neredeyse sabitlenmiş duruma geldi. Haliyle ortaya çıkan bu tablo karşısında ciddi bir yıkım yaşanıyor. Pahalılık belli bir zümrenin dışında herkesin alım gücünü düşürdü.

Fakat bu maalesef rutin bir hal aldı.

Zira sürekli erozyona uğrayan bir alım gücü var ülkemizde..

Velhasıl bütün bu nedenlerin getirdiği bir fakirleşme yaşıyoruz.

Buna ekonomi yanında diğer olumsuzluklar da eklenince toplumsal bir çöküşün eşiğine geldik. Kullandığımız para birimi olan TL’nin bizim dışımızda gelişen sosyo-ekonomik ve politik gelişmelerle sürekli değer kaybı sonrası her gün biraz daha  fakirleşen bir  Kıbrıs Türk toplumu var.

Bu bizim  kaderimiz olmamalı

Elbette bu anlamda yapılabilecekler var..

Bunların en başında da Euro para birimine geçiş koşulları araştırılabilir ve gerekli teknik düzenlemeler süratle yapılabilir.

Ve fakat bu kısa vadede gerçekleşebilecek bir şey değildir.

Dolayısıyla maaşların ve tüm sabit ücretlerin öncelikle dövize endeksli hale getirilmesi ilk adım olabilir.

Hoş zaten ticari faaliyet gösteren bütün sektörlerin satış işlemleri döviz üzerinden yapılmaktadır. Yani demem o ki, geliri TL olarak sağlanan ülkenin ticari faaliyetleri döviz üzerinden gerçekleşmektedir.

Mesela TL’ye endeksli ev kirası ödeyen veyahut konut alan var mı?

Yok.

TL üzerinden otomobil sahibi olan var mı? O da yok.

Bütün ticari alanlarda döviz endeksli bir yaşam vardır ülkemizde.

TL kazanıp dövizle alışveriş yapıyoruz.

Bu bir sorun.

Üstelik ciddi bir sorun.

Yaşam kalitesini gerileten ve adil olmayan bir durum var ortada.

Ve fakat maalesef ülkeyi yönetenlerin böyle bir sorunu yok.

Onlar için her şey güllük gülistanlık.

Geçim dertleri de olmayınca, halkın halinden anlamalarını da beklemek abesle iştigal. Muhalefet deseniz etkin bir duruşa sahip değil. Oysa halkın muhalefetin ortaya koyacağı dirence, plan ve programa en çok ihtiyaç duyduğu bir dönemin içinden geçmekteyiz..

Bütün bu belirsizlikler yaşanırken, muhalefetin artık inisiyatif alarak  siyasi-ekonomik açılımını net bir şekilde halkın önüne koyma gibi bir sorumluluğu ortaya çıkmıştır. .

Diğer Haberler

Başa dön tuşu