Önceki hafta Cumartesi öğleden sonra Mağusa’ya geldim. Daha kente girer girmez yollarda, sokaklarda kalabalık polis grupları ile karşılaştım. Olağanüstü bir durum olduğunu düşündüm. Kale İçine bir kahve içmek girdiğimde ise polis araçlarından çıkan siren sesleri ile irkildim.. Polis adeta Mağusa kale içinde kuş uçurtmuyordu.. Park halindeki otomobilleri birer ikişer uygun yerlere park edilmediği gerekçesi ile kaldırıyordu. Neredeyse yolda bucakta, kenarda park edilmiş araç istemiyordu. Birkaç esnafa sordum, sürekli böyle midirler diye, hayır dediler.
Trafik polislerinin Mağusa kale içine çok ender uğradıklarını söylediler. Ve anladım ki farklı bir telaş yaşanıyordu..
Fakat ne olduğuna dair yine bir fikrim yoktu.
Polis araçlarından gelen bitmek bilmeyen siren sesleri sağa sola koşuşturma vs … Dedim ki eşime bugün Mağusa da rahat yok biz yavaş yavaş gidelim.
Aynı günün akşamı haber ajanslarından Mağusa Namık Kemal Meydanında Türkiye’den 81 vilayetten gelen AKP gençlik kolları temsilcileri ile gençlerin buluşması haberlerini gördüm..
Bir kaç kare fotoğraf ve Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın gençlerle gurur duyduğunu ifade eden açıklamalarını okudum..
Sonra biraz araştırma gereği duydum..
Zira bu bana çok absürt gelmişti.
Türkiye’nin bir partisinin gençlik kollarının bizim ülkemizde ne işi olabilirdi?
Güya Kuzey Kıbrıs’taki gençlerle buluşma etkinliğinde bir araya gelmişler.
Fotoğraflara bakıyorum, meğer Kuzey Kıbrıs’ta gençler dedikleri iktidar partilerine mensup gençlermiş. Kısacası AKP Türkiye’nin 81 vilayetinden partisinin gençlik kollarını almış Kuzey Kıbrıs’a getirmiş, UBP,DP,YDP gençleri ile temas etmelerini sağlamış.
Yani aslında Kıbrıslı Türk gençler orada yok.
Maksat gençlik buluşması falan da değil..
Olay tamamen siyasi..
Bu öyle turistik bir gezi de değildi..
Peki bu olağan mıdır?
Hayır değildir!
Neden değildir?
Gelin birlikte düşünelim..
Türkiye iktidar partisi 81 vilayetten AKP gençlik kollarının temsilcilerini toplayıp Fransa’ya, Birleşik Krallığa, Almanya’ya, Hollanda’ya, İsviçre’ye, İsveç’e ABD’ye, Rusya’ya Japonya’ya, Çin’e ,Avustralya’ya ve daha sayamadığım birçok ülkeye siyasi faaliyet yürürmeye götürebilir mi?
Elbette hayır..
Oradaki gençlerle bir araya getirebilir mi?
Hayır..
Ve nokta!
Konu kapanmıştır.
Tartışmaya bile açık değildir.
Ayrı devlet şeysi ya..
Egemen halk falan filan da gider..
Lütfen uyanın artık.
Kıbrıs’ın Kuzeyi Türkiye’nin bir alt yönetimi tanımı çerçevesinde yürütülüyor bu faaliyetler..
Yoksa Türkiye KKTC’yi gerçek anlamda tanımış olsa böyle absürt işlere kalkışır mı?
Elbette kalkışmaz.
Kuzey Kıbrıs bir Fransa değildir nihayetinde..
Öyle mi?
Öyle..
Bir sahne kurmuşlar memlekete
Yazıp yazıp oynuyorlar.
Bunun adına çadır tiyatrosu da diyebilirsiniz.
Arada bir figüranlara da ihtiyaç duyarlar tabi..
Şimdilik Meclis iktidarıyla, muhalefetiyle bu ihtiyaçlarını eksiksiz karşılıyor
