Sterlin 19.7’yi gördü. Cebimizde 100 TL kaldıysa o da durduğu yerde erimeye yüz tuttu. Akaryakıta gelen zamlara artık yetişmek mümkün değil. Bu arada hayvancılar üretimi durduracaklarını, toplu taşımacılar kontak kapatacaklarını belirtiyorlar. Haliyle elektrik ve akaryakıta gelen zamlarla hayatın diğer iktisadi faaliyet gösteren alanlarında da hayat pahalılığının hissedilebilir şekilde artacağını öngörülebilir.
Dolayısıyla ülkeyi yönetenlerin gümbür gümbür gelen bu krizi görüp doğru adımlar atmaları elzem olmuştur. Hayatı olumsuz etkileyen alanları iyi tespit ederek gerekli önlemleri almak ihtiyaç haline gelmiştir. Marketlerde ve ticari faaliyet gösteren diğer sektörlerde fiyatlar almış başını gidiyor. Satın alma gücünün zaten sıkıntılı olduğu bir dönemde insanlar temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamayacak duruma geldi. Hükümetin yetki alanı içinde bulunan ve hayatın ucuzlatılmasına olanak sağlayacak önlemleri ivedilikle hayata geçmesi gerekiyor. Gıda ürünlerinde fonların azaltılması ve hatta bazı fonların belli bir süre için kaldırılması mutlak surette tartışılmalıdır.
Nitekim bu zor süreç doğru yönetilirse halk bundan mümkün olan en az zararı görecek. Halkın göreceği zararın mümkün olduğunca azaltılmasının sağlanması çok büyük önem teşkil etmektedir. Ve fakat görüyorum hükümetin taraf olduğu gelişmelerde bile yaşanan kaotik durum gerek meclis başkanlığı seçimi gibi, bakan “istifası” gibi kendi kendini dahi yönetmekte sıkıntı yaşayan bir hükümet görüntüsü verilmekte.
Elbette burada hükümeti koordine eden ve yöneten pozisyonunda bulunan Başbakan Faiz Sucuoğlu bir an önce buna odaklanmalıdır. Şu ana kadar Faiz Bey’in tutarsız yaklaşımları ile bu krizin yönetilmesinin çok da mümkün olmayacağını maalesef görebiliyoruz.
Umarım yanılan ben olurum.
Fakat böyle bir dağınıklık içinde bu denli küresel sonuçları olan bir ekonomik krizin halkın en az zarar göreceği şekilde yönetilmesi çok kolay olmayacaktır.
Faiz Bey’in önce partisi üzerinde ,sonra da kurduğu hükümeti üzerinde otorite sağlaması gerekiyor.
