KıbrısManşetSiyaset

BY Genel Sekreter Yardımcısı Rahvancıoğlu, Muhaceret Politikası’nı eleştirdi

Bağımsızlık Yolu Genel Sekreter Yardımcısı Münür Rahvancıoğlu, KKTC Muhaceret Politikası ile ilgili açıklamalarda bulundu.

Rahvancıoğlu, “Ermenistan, Nijerya ve Suriye… Bunlar eşit-egemen kktc’nin konsolosluk vizesi ile yolcu kabul ettiği üç ‘talihsiz’ ülke! Bu üç ülkeden KKTC’ye gelecek kişiler önceden vize almak zorunda. Dünyanın geriye kalan ülkelerinden gelen herkes, istediği zaman uçağa binip kapımıza kadar gelmekte serbest!” dedi.

Rahvancıoğlu, giriş kapılarında görev yapan sivil hizmet görevlilerinin, kapımıza dayanan yüzlerce farklı ülkeden insanın hangi maksatla geldiğini, ülkesine geri dönüp dönmeyeceğini, nerede kalacağını, kaç parası olduğu gibi onlarca meseleyi, ayak üstü ve arkada sıra bekleyen kişileri de hesaba katarak tek başlarına çözmek zorunda olduklarını söyledi. Bu ağır ve stresli işi yaparken ise, amirleri tarafından ortaya koyulan bazı yönlendirmelere uymak durumunda olduklarını da hatırlattı.

İnşaat şirketlerinden referansı olan tüm İran vatandaşlarının, ülkeye hızlıca ve zorluk çıkarılmadan alındığını belirten Rahvancıoğlu, çünkü onların potansiyel müşteri olduğunu, böylece girişlerde var olan tek eleme mekanizması da sermayenin hatırı için devre dışı bırakıldığını söyledi.

Gelinen noktada, muhaceret politikasının mantıklı temeller üzerine oturtulmasının acil bir gereklilik halini aldığını vurgulayan Rahvancıoğlu, Bağımsızlık Yolu’nun yıllardır dile getirdiği politikaları anlattı.

Rahvancıoğlu, kimlikle girişlerin derhal durdurulmasını, Online Vize uygulamasının hayata geçirilmesini, kapıda görevli personelin tam yetki ile donatılmasını; giriş sırasında kalacak yer, yolcu beraberi nakit, dönüş bileti, kişinin ülkesinde banka hesabı, maaşlı iş vb. kriterlerin titizlikle kontrol edilmesini, işsizlik makul bir oranın altına inene kadar mevcut çalışma izinlerinin yenilenmesi dışında yeni çalışma izni verilmemesini, öğrenci adı altında giriş yapan kişilerin sorumluluğunun üniversitelere yüklenmesini, sonradan kayıt dışı çalışma, adi suç, okula devamsızlık ve benzeri faaliyetleri söz konusu olursa bunun üniversitelere de yaptırımları olmasını ve inşaat şirketlerinin referansı ile memlekete İran vatandaşı yığma politikasına derhal son verilmesini savunduklarını ifade etti.

Münür Rahvancıoğlu açıklamasının sonunda, “sermayenin kâr arzusu için kevgire çevrilen memlekete sahip çıkmazsak, yaşayacak bir toprak, nefes alacak hava, selam verecek ahbap bulamayacağız… Bunun için kârı değil emeği öne alan bir siyaset gerek, emekçinin partisi, emeğin siyaseti gerek… Öyle bir parti var” ifadelerini kullandı.

 

Diğer Haberler

Başa dön tuşu