Çakıcı: ‘Bir Zamanlar Kıbrıs’ dizisini halk benimseyemedi

 

Gündeme yansıyan gelişmelerle ilgili önemli açıklamalarda bulunan Çakıcı, TRT1’de Kıbrıs Türk Halkının mücadele geçmişi hakkında yayınlanan dizi ile ilgili bir benimsenme ve içselleştirilme sıkıntısının yaşandığını belirtti.

Çakıcı, bunun sanatsal bir tartışma sorunu olmadığını daha çok Kıbrıs Türk Halkının kültürel karakterinden kaynaklı, savaş kültürünü sevmediğini ve barış kültürünü daha çok benimsemesi ile ilgili olduğunu kaydetti. Çakıcı “Mesele dizinin sanatı ve emeği ile ilgili değildir. Belli ki birileri yine Milli Şuur aşılaması yapmaya çalışıyor. Tabii bunu yapanlar, Kıbrıs Türk Halkını hiç tanımıyorlar. Bizim bu topraklarda yıllardır verdiğimiz bir mücadele vardır. Bizim kahramanlarımız, şehitlerimiz, mücadele insanlarımız var. Her şehirde her köyde verilen mücadele ile ilgili bir tarih var. Kıbrıs Türk Halkının bu tarihten çıkardığı bir ders vardır ki, o da savaşı benimsememek ve barışı isteme anlayışıdır. Ve hatta bu farkındalıkla da yaralarının kaşınmasını istemez. Bu kültürel karakteri hiç anlamadan ve hissetmeden bir Milli Şuur yaratacağım diye yola çıkarsanız yolda kalırsınız. Böyle olunca bu tür diziler benimsenemez ve içselleştirilemez” dedi.

Çakıcı, ülkede yıllardır yaşanan sorunlar olduğunu belirterek, bazı gerçeklerin göz ardı edildiğine dikkat çekti. Bu düzenin böyle gitmesinden memnun olan kesimlerin varlığından söz eden Çakıcı, bir kısım insanın da bu düzen içinde sürüklendiğini, diğer kısım insanların da onurlu bir duruş sergileme gayreti içerisine girdiklerini söyledi. Hükümette yönetim zafiyeti ve beceriksizliğin olduğunu belirten Çakıcı, “Ülke yönetimi düzgün olsaydı bunların çoğu zaten yaşanmayacaktı. Bir yerlerde aksaklıklar olduğu belli. Bu noktada tüm siyasetçilerin aynı kefeye konması da yanlıştır. İnsanlar karar verirken siyasetçilerin daha önce yaptıklarına ve geçmişlerine de bakmalıdırlar” şeklinde konuştu. Güçlü bir siyasi liderliğin olmayışından kaynaklı sorunların yaşandığına dikkat çeken Çakıcı, Son 10 yıldır Polisin Sivile Bağlanması ile ilgili tek bir adımın bile atılmamasının nedeninin bu olduğunu, bir ülkenin Başbakanı’nın ve siyasetinin güçlü olması için güçlü kararların alınıp uygulanmasına ve değişime ihtiyaç olduğunun altını çizdi.

Mehmet Çakıcı, ekonomik olarak içinden geçilen zor süreçte Vergi Reformu’nun gerekliliğine işaret ederek, dar gelirli vatandaşların korunması için temel gıda maddelerine sıfır vergi uygulanması gerektiğini, büyük sermaya sahiplerinden alınacak vergilerin de bunlar için kullanılması gerektiği üzerinde durdu. Karantina otellerine ödenen paralarla ilgili de eleştiride bulunan Çakıcı, elektronik kelepçe uygulamasının neden altı ay önce hayata geçirilmediğinin sorgulanması gerektiğini kaydetti. Aylardır günde beş yüz bin Türk lirası verilerek karantina otellerine ciddi ücretler ödendiğini ve çok daha önce elektronik kelepçe uygulamasına geçilmesi gerektiğini vurgulayan Çakıcı, bunu söylerken otellere karşı olmadığını ancak düşük gelirli insanlarımıza Bin beş yüz TL’nin verilememesinin adalet duygusunu zedelediğini söyledi.

TKP olarak 2018 seçim döneminde gündeme getirdikleri önerilerin geçerliliğini koruduğuna işaret eden Çakıcı, ezilmemek için çalışmak, üretmek ve vizyon gerektiğine işaret ederek, plan ve projeler üretilmesinin gerekliliğinin altını çizdi. Çakıcı şöyle devam etti “Muhtaç olan, ezilen bir toplum yerine geleceği gören, ekonomik programı olan, kendi üniversiteleri, Profesörleri, Sivil Toplum Örgütleri ile projeler üreten, ve bu projelere bağlı olarak üretim yapan bir toplum olmalıyız. Eğer Kıbrıs Türk halkının gururu, onuru, bunu yapamayacak halde ise böyle düzene yazıklar olsun, böyle bir düzen olmaz olsun” dedi.

Ülkede yaşanan sorunlarla ilgili sağ partilerin dik duruş sergileyemediğini ifade eden Çakıcı, TKP olarak ülkede daha çok demokrasi, insan, kadın ve çocuk hakları istediklerini, insanların birlik ve beraberlik içerisinde hareket etmesini arzuladıklarını, bunun yolunun da TKP gibi aydınlık yüzlü siyasi anlayışlardan geçtiğini sözlerine ekledi.