Mahalle aralarında caddelerde kısacası sokaklarda ve ana yollardaki aydınlanma sağlanmadığı sürece bu ülke de yol güvenliği asla olmayacak. Dolayısıyla bu ülkede yolda sokakta yürüyenler de büyük risk altında, araç kullananlar da!
Haliyle bu anlamda trafikte meydana gelen kazalar da devletin birinci derece de sorumluluğu devam edecek. Elbette araç ile yola çıkan sürücüler kurallara mutlak surette uymalıdır. Ve elbette trafik kurallarına uymayanlar da gereken cezayı almalıdır.
Sanırım bunda hepimiz hemfikiriz.. Ve fakat . ya yol güvenliği konusu ne olacak? Bu güvenliği kim sağlayacak? Zifiri karanlık yollarda güvenlik adına noksan bırakılmış yollarda can güvenliği olmadan kim yolculuk yapmak ister? Kaza haberlerine lütfen bir bakın. Kazaların meydana geldiği yolların neredeyse tamamında aydınlatma yok.
Bu durumdan başta ilgili bakanlık, sonrasında ülkeyi yönetenler ve nihayetinde onlara muhalefet edenler hiç mi rahatsız olmuyorlar, bu durumdan hiç mi hicap duymuyorlar? Bu nasıl bir sorumsuzluktur?
Bu nasıl bir yüzsüzlüktür? Buradan bir kez daha belirteyim, adına cumhuriyet dediğiniz devletimiz var ya böbürlene böbürlene yeri göğü inlettiğiniz bu coğrafyada yollar bozuk, yollar karanlık ve yol güvenliği yok.
Özellikle şehirler arası güzergahlarda herkes canı avcunda yolculuk yapmak zorunda kalıyor. Meclis’te bulunan 49 milletvekili + 1 vekille dünyayı yerinden oynatacağını zanneden ve yeni bir dönem başlayacağını iddia eden hayalci tayfa sizler bu yolları kullanmıyor musunuz?
