Çavuşoğlu: “Yiyecek ihtiyacını karşılayamayacak çocuklara bütçe çıkaracağız”

Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu ’de 17. Saat programına katılarak, yeni eğitim öğretim yılında yaşanan sorunlar ve DAÜ’nün mali sıkıntısının çözümlenmesi yönünde atılacak adımlarla ilgili açıklamada bulundu.

Prefabrik sınıflar yerine konteyner kelimesini sendikaların bilinçli olarak kullandığını söyleyen Bakan Çavuşoğlu, “Sendikalar kasıtlı olarak konteyner sınıf söylemini sürdürmektedir. Eğitimi engelleyecek bir sınıf yapısı yoktur. Bu sınıflar 48 metre standardı ile yapılmıştır. İç yüksekliğini de 3.20 metre yaptık. Bizim çocuklarımıza sunduğumuz prefabrik sınıfta eğitimi öğretimi engelleyecek hiçbir eksiklik yoktur” dedi.

Bakan Çavuşoğlu, maddi durumu iyi olmayan çocukların tam gün eğitimde yiyecek ihtiyaçlarını karşılamak adına bütçeye kaynak koymayı hedeflediklerini açıkladı.

Çavuşoğlu, “Bugüne kadar 1 gün okulda kalan çocukların ne yediğini kim sorguladı ki? Bu çocukların aralarında ekonomik eşitsizlik olduğunu biliyoruz. Bunu kimse inkâr edemez. Biz 1 güne 1 gün daha ekledik. 2. Öğleden sonrayı ortaya koyduğumuzda herkes çocukların ne yiyeceğini sorgular. Ben de sorguluyorum tabi. Zannetmeyin vurdum duymazlık yaptığımı. Şu anda 1 gün öğleden sonra okulların uzatılması bir felakete yol açacak durum değildir. Aileler bu sorunları çözecek. Maddi durum iyi olmayan çocukların yiyecek ihtiyacını karşılama adına okullara bütçe çıkaracağız. Bu sene oluşacak olan bütçeye maddi durumu iyi olmayan çocuklara bir miktar katkı yapmak adına okullara bir kalem açacağız. Bu anlamda muhalefetin de desteğini istiyorum. Başbakanın Maliye Bakanına talimatı var. Bu sene bütçeye böyle bir para koymayı hedefliyoruz” dedi.

Özellikle İskele’de yabancı öğrenci sayısındaki artışı durdurmak adına lise ve orta okullarda B1 belgesine sahip olmayan çocukların kaydını durdurduğunu açıklayan Nazım Çavuşoğlu, “Biz bu saatten sonra yeni gelen öğrencilerin DAÜ’de başlayacak olan Türkçe kursuna katılmadan Liselerde B1 belgesini edinmeyen çocuklara kaydı durduruyorum. Orta eğitimde de durduracağım. Herkesi kursa yönlendireceğim. Aldığımız öğrencilerle ilgili testleri de yapmaya devam edeceğiz. Bu konuyu çözeceğiz. Sadece biraz zamana ihtiyaç var” diye konuştu.

Bakan Çavuşoğlu bir soru üzerine KTÖS’ün konulara daha bilimsel yaklaşırken, KTOEÖS’nın siyasi malzemeler üzerinden söylemlerde bulunduğunu söyledi.

Çavuşoğlu, “Son zamanlarda ilköğretim sendikasının olaylara daha bilimsel yaklaştıklarını görebiliyorum. Eleştirilerine çözüm önerileri bulmalarından mutluyum. KTOEÖS ise daha agresif ve daha siyasi malzemeler üzerinden söylemde bulunduklarını, bilimsel tarafını söylemlerinden eksiltmelerinden mutsuz olduğumu söyleyebilirim” dedi.

İlkokul kitaplarına yönelik eleştirilerle ilgili bir soruya ise Milli Eğitim Bakanı Çavuşoğlu, “Kitaplarla ilgili söylemlerle tamamen süreci başka bir noktaya çekme eğilimidir. Bizim bu kitaplarda laikliği bozacak olan nedir? Onu tartışmamız gerekiyor. Yoksa din kitabını gerekçe yaparak, din düşmanlığına dönüştürmek veya Türkiye’de Talim Terbiye ile bu kitaplara çalışıldı diye başka bir düşmanlığı sanki Türkiye Talim Terbiye bizim düşmanımızmış gibi veya biz çocuklara düşmanlık yapıyormuşuz gibi veya bu ülkede laikliğin sahibi sadece ve x biri iki dernekmiş gibi davranmak kabul edebileceğimiz bir durum değildir. Kıbrıs Türk Halkı laik, Atatürkçü, hoşgörülü bir halktır. Biz de laikliğin, demokrasinin, Atatürkçülüğün de savunucusuyuz ve olmaya da devam edeceğiz. Bu saatten sonra başka bir yere evrilmemiz mümkün değildir. Biz bunu küçüklükten itibaren kendi genimize işlemiş durumdayız” diye konuştu.

Nazım Çavuşoğlu, DAÜ’nün bugün mali sıkıntılar içerisinde boğuşacağını 4 yıl önce dile getirdiğini ve tedbir almasının kaçınılmaz olduğunu söylediğini anımsattı. Çavuşoğlu, “DAÜ ne yazık ki mevduattaki parasını kenarından her ay boza boza bitirdi. Kıdem tazminatları ile ilgili fonu oluşturmayarak, oraya ayırması gereken parayı tüketti. Bütçede tahakkuk eden vergileri ödemek için ayrılan parayı tüketti. Artık tüketecek bir şeyi kalmayınca kral çıplak batıyoruz demeye başladılar. Benim için DAÜ’nün geldiği durum sürpriz bir durum değildir” dedi.

DAÜ’nün özerkliğine hiçbir zaman müdahale etmek istemediklerini vurgulayan Bakan Çavuşoğlu, “DAÜ’nün kurtarılması ile ilgili yapısal dönüşümün kendi içinden gelmesi gerekiyor. Gelir ve gider dengesi oransal olarak da bir noktaya ulaşmak için hedef konması lazım” diye konuştu.

Hükümetin DAÜ için açılımının ne olacağına ilişkin soruya ise Bakan Çavuşoğlu üniversiteye 3 konuda destek verme kararı aldıklarını söyledi. Çavuşoğlu, “1 Milyar Türk lirası vergi borcundan bahsediliyor. Bu borcun cezalarının silinmesi ve taksitlerinin çok uzun süreye yayılması. Taksitin yanında vergi ile ilgili destek verilmesi için kaynak ayrılması. İkinci karar ise sosyal sigortalardan emekli olma yaşına gelmiş hocaların tekrar DAÜ’de çalışabilmesi için önünün açılması. Bunun dışında daha bir katkı isteniyorsa hükümetin elini taşın altına koyacağını söylüyor. Oradaki hocaların bir fedakârlık sürecine girmesi gerekiyor. Gerçekçi bir performans artırımı ile gelir gider dengesinin hedeflenerek bir yola çıkılması halinde hükümetin her şekilde destek olacağını söyledik. Ama Başbakan şunun da altını çizdi. DAÜ hiçbir şekilde sahipsiz değildir. DAÜ batırılmayacaktır. Ama nasıl yürütüleceğini kendi içindeki demokratik yapısından gelmesini istiyoruz. Sayın Başbakan bununla ilgili de çok kısa bir zaman verdi” dedi.