EkonomiKıbrısManşetSiyaset

Cebinde parası eksik olmayan bunu nasıl anlasın.

Ülkemizde ekonomik krizin boyutları derinleşirken paralel Kuzey Kıbrıs’ta olduğunu düşünen yönetenler maalesef ucuz siyaset uğruna bu krizi görmezden gelmeye devam ediyorlar. Başta Cumhurbaşkanı Ersin Tatar olmak üzere, hükümet ortakları ve muhalefetin bir bölümü de esas odaklanılması gereken konuyu maalesef görmezden gelmeyi tercih ediyorlar. Belli ki bu kriz onların krizi değil!

Ülkemizde ekonomik krizin boyutları derinleşirken paralel Kuzey Kıbrıs’ta olduğunu düşünen yönetenler maalesef ucuz siyaset uğruna bu krizi görmezden gelmeye devam ediyorlar. Başta Cumhurbaşkanı Ersin Tatar olmak üzere, hükümet ortakları ve muhalefetin bir bölümü de esas odaklanılması gereken konuyu maalesef görmezden gelmeyi tercih ediyorlar. Belli ki bu kriz onların krizi değil!

Neden değil?

Asgari ücretin brüt 9.885 TL olduğu ve açlık sınırının altında kaldığı ülkemizde her ay 30 bin TL ve üzeri maaş çekenlerin hissettiği krizle dar gelirli insanların hissettiği kriz elbette aynı değildir. Haliyle bir haneye her ay 50 bin TL girerken diğer haneye giren 9/10 bin TL’nin yaratacağı fark da büyüktür.

Nitekim burada gelir adaletinin olmadığı, vergi sisteminin doğru çalışmadığı, piyasanın gerektiği gibi denetlenemediği,enflasyonun ciddi boyutlara vardığı, ekonomik aktivitelerin sınırlı tutulduğu,ekonomik yapının bağımlı olduğu bir ülkeden söz ediyoruz.

Dolayısıyla ülkeyi yönetenlerin gem global ölçekteki ekonomik,siyasi gelişmeleri yakından takip etmesi, bununla birlikte ülkede alınması gereken önlemleri zamanında alması gerekmektedir.

Bugün piyasa almış başını gidiyor.

Temel gıda ürünlerinden tutun da genel olarak bütün ürünler akıl almaz bir fiyat artışı içinde. Dolayısıyla devletin piyasayı makul hale getirecek, alım gücünü dengede tutacak önlemler alması esas olmalıdır.

Ve fakat görüyorum ki, bunun yerine söyleme dayalı tamamen halkı aldatmaya yönelik ifadelerle ortada duran bu büyük sorun görmezden geliniyor.

Vatandaşlar ceplerindeki para ile evlerinin  ihtiyaçlarını karşılayacak durumdan uzaklaşırken, ülkeyi yönetenlerin bu vurdumduymaz tavırları sorunun çözümü noktasında alınması gereken radikal önlemleri geciktiriyor, zira cebinde parası olan, ailesinin ihtiyaçların rahatlıkla giderebilen insanların (Cumhurbaşkanı, başbakan, bakan, milletvekili, üst düzey bürokrat vs vs) sıradan insanların ,hele de kısıtlı imkanlara sahiplerse halinden anlamaları mümkün değil. Öyle anlaşılıyor ki ülkemizde böyle bir de sorunumuz var.

Empati yapmayı da beceremediklerine göre halkın neler çektiğini, ülkenin gerçek anlamda ekonomik sıkıntılarının ne olduğunu ve bu sorunların nasıl ve ne şekilde çözümlenebileceğini ortaya koymaları mümkün değil, zira ortada böyle bir sorunun varlığını görmezden geliyorlar.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu