Hangi yönüyle bakarsanız bakın. Tam bir çelişki. Deniz aşırı İslam dayanışma oyunlarına siyasi nedenlerle davet edilmedik. Lakin Cumhurbaşkanımız bu oyunları izlemek için Konya’ya gitti.
Bu durum hoş olmamakla birlikte ülkemizde tartışma yarattı. Yarın Türkiye’nin köklü kulüplerinden Fenerbahçe Adamıza gelecek. Yalnız adanın güney tarafına.
Larnaka’ya inecek ve AEK Larnaka ile karşılaşacak. Hani Ercan falan iner mi diye bekleyenler var ya.. O iş olmayacak.
Fenerbahçe de diğer uluslararası organizasyonlarda olduğu gibi paşa paşa gelecek ve adanın kuzeyindeki egemen KKTC’nin Ercan Havalimanına değil, Uluslararası uçuşlara açık Larnaka Havalimanına inecek.
Yani anlayacağınız burada Kıbrıslı Türkler olarak yine yokuz!
Peki neden yokuz?
Bunun cevabını hepimiz biliyoruz.
Ama bir kez daha anımsayalım.
Biz uluslararası topluma dahil değiliz.
Bu nedenle de hiçbir uluslararası organizasyonda yer alamıyoruz.
Bu her şeyden önce siyasi bir konudur.
Kıbrıs tek bir temsiliyet hakkına kavuşmadan bizim Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ya da başka bir isim altında uluslararası hukuka dahil olarak uluslararası toplumun bir parçası olmayacağımızı herkes biliyor. Nitekim de öyle!
O halde Kıbrıs’ta Kıbrıslı Türklerin uluslararası alana her türlü faaliyeti ticari, ekonomik, eğitim, sanat, kültür, spor vs. dahil olmamızı sağlayacak bir adıma ihtiyacımız vardır. İhtiyacımız diyorum zira buna en çok bizim ihtiyacımız vardır, Rumların değil!
Bu realiteyi göz önüne alarak politika belirlememiz bugün aklın yolu olması gerekirken, bunu çeşitli sebepler öne sürerek baltalamak elimizdeki imkanları reddetmek anlamına gelmektedir.
