KıbrısManşetSiyaset

Cenevre’de ne olacağı da sonrası da tamamen belirsiz!

Cenevre’de neler olacağı da, sonrasında Kıbrıslı Türklerin ne yapacağı da tamamen belirsizdir…

İnsanın aklına her şey gelebiliyor!

Yani, bugün Cenevre meselesi başlıyor!

-*-*-

Bu toplantıda BM’nin hedefi nedir?

Bu toplantıda BM, “taraflar arasında müzakerelerin devam edebilmesi için ortak zemin olup olmadığına” bakacak!

-*-*-

Peki sizce ortak zemin görünüyor mu?

Görünmüyor!

O zaman, dakka bir gol bir; “niye gidiliyor ki?”

-*-*-

İşte burada “onlarca komplo teorisi devreye giriyor” ve saatlerce konuşacak, yazacak mevzu ortaya çıkıyor!

Mesela?

Evet, mesela, Türk tarafı aslında müzakerelerden kaçmak istemiyor ama elini güçlendirmek için, en kenardan başlayıp, ortaya doğru gelmeyi hedefliyor!

Olamaz mı?

Yani bir şekilde yine de federal çözüm içeren bir model görüşülecek!

-*-*-

Sanmam!

İşler gerçekten karışık!

Bunca yıldır gelinen yer, kat edilen mesafe, bir toplantıda bertaraf mı edilecek?

Görüntü ne yazık ki öyle bir mesaj veriyor!

-*-*-

“Ama belli olmaz”!

Nasıl belli olmaz?

Aha her şey ortada!

Mümkün mü tüm Dünya’nın “egemen eşit devlet” teklifimize sıcak bakması?

Değil!

Kesinlikle değil gibi duruyor ama “geri adım” sayılmayacak “geri adım” atmaz mıyız?

(Belge olmayan belge gibi)

Pazarlık yaparak falan!!!

Pazarlık yapılmayacak ki Cenevre’de!

Taraflara “ne düşündükleri”, “nasıl bir çözüm modeli öngördükleri” sorulacak!

-*-*-

Rum tarafı, KKTC’yi tanıyıp, “egemen eşit devlet” olarak kabul mu edecek?

Mümkün değil!

Peki o zaman?

-*-*-

O zaman işler gerçekten karışık!

-*-*-

Çözümsüzlük asıl hedef mi?

Bilemem!

Daha başlamadan, görmeden, bilmeden suçlamak da yersiz!

-*-*-

Alın bir komplo teorisi daha: “… Türkiye’nin eli, son birkaç gün içerisinde, Ermeni meselesi ve Joe Biden’in yaptığı açıklama nedeniyle güçlendi (Kaybedecek hiçbir şeyim yok) diyerek masaya yumruğu hatta tekmeyi vuracak ve KKTC’yi kendine bağlı bir uydu devlet olarak yönetecek!”…

-*-*-

Peki, bu teoriye KKTC’nin kendi içinden tepkiler olmaz mı?

Ortalık tam karışmaz mı?

-*-*-

Zaten karışık!

Daha da karışacak!

Belirsiz!

Gerçekten ne olacağı belli değil!

-*-*-

Çin, BM Güvenlik Konseyi Daimi Üyesi…

“Kıbrıs Cumhuriyeti’nin toprak bütünlüğü ve egemenliğine halel getirecek hiçbir anlaşma olamaz” gibisinden bir açıklama yaptı.

Çin Halk Cumhuriyeti’nin Lefkoşa Büyükelçisi’nin bu açıklaması çok önemli mi?

Elbette çok önemli!

Çünkü, Türkiye, Çin’le ciddi ticaret yapıyor.

Fransa, Rusya, İngiltere ve Amerika’nın tavrı da kesinlikle Çin’den farklı değil…

Türkiye – İngiltere ve Türkiye – Rusya ilişkileri de son dönemlerde bayağı iyi görünüyor.

“Kıbrıs yüzünden” bozulsun mu?

Yani demek istiyorum ki, işler cidden çok karışık!

-*-*-

Rum lider Nikos Anastasiadis diyor ki, “… Yeniden birleşme müzakerelerinin önceden kararlaştırılan çözüm temelinde yeniden başlaması için gerekli koşulları yaratmaya kararlıyız…”

Cenevre’ye bunun için gidiyorlarmış!

Peki Kıbrıslı Türk lider Ersin Tatar ne diyor?

“…Yeni vizyonumu ortaya koymak için Cenevre’ye gidiyorum. Yeni vizyonum, iyi ve komşuluk ilişkileri içinde yan yana yaşayan iki egemen devlet… İki devlet dediğimde, açıkça Kıbrıslı Türklerin devletinin ayrı ve egemen olarak tanınmasını kastediyorum. Kıbrıslı Rumlar kadar egemeniz.”

-*-*-

Ortak zemin mi demiştiniz?

Baktığınız zaman öyle bir zemin görünmüyor!

İçinde bulunduğumuz üç gün ve sonrası için “net” bir saptama yapmak imkansız.

Beklemekte fayda var.

-*-*-

Cenevre’de neler olacağı da, sonrasında Kıbrıslı Türklerin ne yapacağı da tamamen belirsizdir…

Her şey berbatken, pandemi sıkıntılıyken, ekonomi çökmüşken, üstüne bir de belirsizlik eklenince…

Ne diyeyim?

Cümleyi bitiremedim!

Diğer Haberler

Başa dön tuşu