KıbrısManşetSiyaset

Cenevre’ye Anastasiadis’in elini güçlendirmeye gidiyorlar..

Diplomasiyi göz ardı ederek agresif yaklaşımlarla diğer tarafı köşeye sıkıştırarak, ya da hassasiyetleri üzerinden oynamaya kalkarak bu sorunu çözemezsiniz

Garantör Türkiye ve KKTC dışında Cenevre’de olacak diğer  taraflar Kıbrıs Cumhuriyeti, Garantörler İngiltere, Yunanistan BM, gözlemci sıfatı katılma arzusunda olan AB ve  ilgi duyan Uluslararası camia firesiz  masadaki zeminin  federasyon olduğunu ifade ediyorlar.

Kıbrıs sorunu ile ilgili yapılan her açıklamada Kıbrıs’ta federal çözüme vurgu yapıyorlar..

Türkiye ve KKTC ise federasyonu  zaman kaybı olarak görüyor.

İnsan ister istemez hal böyleyken Cenevre’ye niye gidiliyor diye sormak mecburiyetinde hissediyor kendi!

Ve haliyle hiçbir anlamda soruna müdahil olan ülkeler dahil,  uluslararası camiada da destek bulmayan  bu düşünce içinde olacaksanız Cenevre’de ne işiniz var?

Gitmeyin!

Kestirip atın.

Çok net ki Cenevre de 2 ayrı egemen devlet tezi kabul görmeyecek.

Bu çok net..

Hatta tartışılmaya değer bile bulunmayacak.

O halde Cenevre’ye gidip statükonun devamı için zemin güçlendireceksek, buna gerek yok.

Aklınızda ne varsa kıvırmadan, yalana dolana girmeden, boş hayallerle insanları aldatmadan söyleyin bitsin bu iş!

Kıbrıs’ta mevcut durumu kalıcı kılmak istiyoruz deyiverin, bakalım o kadar kolay mı bu iş?

Yok ezber bozmaktır, yok  değişim sağlamaktır, yok  dönüşüm başlatmaktır..

Bunların hepsi illüzyon..

Kendi kendimizi kandırmaktır..

Her şeyden önce Kıbrıs sorunu özelinde sürece olumlu katkı sağlayacağı düşünülen formül her neyse bunun herkes tarafından benimsenmesi gerekir.

Nitekim  gerçekten alışılagelmişin dışına  çıkarak, yenilikçi ve yaratıcı yaklaşımları ortaya koyma niyetiniz varsa, meydan okumadan, karşı tarafı rencide etmeden ve tamamen kazan kazan mantığına uyumlu, tüm tarafların da aynı oranda tatmin olacağı  bir düşünce ortaya koyarsınız, ya da öyle bir hamle yaparsınız ki kemikleşen hatta kangrene dönen sorunları ortadan kaldırmak için alışılagelmişin dışında olası bir  çözümü  sağlayacak dinamizm yaratılsın..

Lakin bizim yaptığımız maalesef bu değil.

Bu düpedüz mevcut durumu korumaktır.

Ha niyet buysa çıkarsınız ve dersiniz ki, biz bu şekilde devam etmek istiyoruz, pozisyonlarımızı korumak niyetindeyiz!

Bunun gereklerini de hem siyasi olarak, hem de hukuki olarak yapmayı göze alırsınız.

Hoş bunun için de yine muhataplarınızı ikna etmek zorundasınız.

Yani her türlü  karşı tarafın ve Kıbrıs sorununa  müdahil olan tüm tarafları ikna etmek durumundasınız.

Bunun için de yapıcı diplomasiye ihtiyaç var.

Diplomasiyi göz ardı ederek agresif yaklaşımlarla diğer tarafı köşeye sıkıştırarak, ya da hassasiyetleri üzerinden oynamaya kalkarak bu sorunu çözemezsiniz.

Öyle kimseyi ikna etmeden kabadayı rollerinde  biz istiyoruz tezimiz de bu demekle yürümüyor bu işler.

Türkiye Kıbrıs Cumhuriyeti’nin 3 garantör ülkesinden biridir sadece.

Tıpkı İngiltere ve Yunanistan gibi..

Yoktur uluslararası alanda  anavatan, yavru vatan ilişkisi diye tanımlayabileceğimiz bir ilişki biçimi!

Bu nedenle Kuzey Kıbrıs yönetimi olarak mevcut durumu korumak için geliştirilen tezlerin uluslararası hukuk ve  anlaşmalar  nezdinde sağlayacağı bir fayda olmadığı gibi siyasi bir karşılığı da yoktur..

Zira çözümsüzlük Kıbrıs Türk tarafının üstüne yapıştığı gün Kıbrıs’ta Türkiye’nin varlık sebebi uluslararası birçok hukuki platformda sorgulanmaya başlanacaktır..

Ha her şeye rağmen yok biz federasyon konuşmayız, konuşturmayız 2 ayrı  egemen devlet modelinden vazgeçmeyiz diyorsanız, Cenevre’ye boşuna gitmenize gerek yoktur, zira bu önerinize Kıbrıs sorununa dolaylı, dolaysız taraf olan hiç kimse destek vermedi. Bunu bile bile Cenevre’ye gitmek federal çözümün önüne  eline geçirdiği her fırsatta takoz koyan Rum lider Nikos Anastasiadis’in değirmenine su taşımaktır.

Zira garantör Türkiye’nin ve KKTC’nin bu yaklaşımı  Anastasiadis’in uzlaşmaz tavrını kamufle edecek, bu anlamda elini güçlendirecek ve çözüm isteyen taraf olarak Cenevre’de boy göstermesini sağlayacaktır.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu