DEVRİM DEMİR
Yeni Cezaevi’nin kapasitesi ülkedeki suç oranını örtmeye yetmedi. 48 farklı ülkeden mahkûm ve tutuklu var
815 KİŞİYE 351 PERSONEL
Adli Yıl kapanışında konuşan Merkezi Cezaevi Müdürü Fatih Erdoğan, yeni cezaevinin de yetersiz olduğuna dikkati çekti. Yeni cezaevinin kapasitesinin yanında personel eksikliğine de dikkati çeken Erdoğan, 351 personelin her iki cezaevine yetişmeye çalıştığını söyledi. Girne Ağır Ceza Mahkemesi Adli Yıl kapanışında konuşan Fatih Erdoğan, Girne’den 149’u ağır ceza, 87’si de kaza mahkemesinden toplam 236 kişinin cezaevine gönderildiğini ifade etti. Erdoğan, yeni cezaevinde 14-18 yaş aralığındaki çocuk suçlular ile 19-21 yaş aralığındaki genç suçluların “personel eksikliği” nedeniyle yetişkinlerin bulunduğu bölümlerde ayrı bir koğuşta tutulduğuna dikkat çekti.
BM KAMPINDAN BETER
Gazetemizin elde ettiği bilgilerde Merkezi Cezaevi’nde Türkiye vatandaşları yanında, 47 farklı ülkeden daha mahkûm ve tutuklunun olduğu öğrenildi. Personel eksikliği nedeniyle çocuk bölümünün bile açılamadığı cezaevinde sadece çoğunluğunun öğrencilerin oluşturduğu yaklaşık %40.8 oranında üçüncü ülke vatandaşı mahkûm ve tutuklu var. Eski cezaevinin ‘mülteci’ ve ‘izinsiz ikametgâh’ suçlarından tutuklanan kişiler için kullanıldığını belirten Erdoğan, eski cezaevi için 298, yeni cezaevi için ise 550 personel olmak üzere cezaevlerinde toplam 848 personelin görev yapması gerektiğinin altını çizerek, 351 personelin her iki cezaevine de yetişmeye çalıştığını vurguladı.
ÖĞRENCİLER DİKKATİ ÇEKİYOR
Merkezi Cezaevi, üçüncü ülkelerden öğrenci statüsünde ülkeye gelen ve birçok suça bulaşan kişilerle dolup taştı. Mahkemelerin son yıllarda verdiği kararlarda hükümet edenlere öğrencilere yönelik ‘ivedilikle’ muhaceret takip çağrısı da ne yazık yanıtsız kaldı. KKTC’ye öğrenci adı altında giriş yapan, ancak daha sonra kaydını yenilemeden, Muhaceret Yasası’na aykırı bir şekilde ülkede kaçak kalan birçok kişi soluğu cezaevinde aldı. Mahkemeler, bu durumun önüne geçilmesi için muhaceret tarafından acilen denetimlerin artırılması ve idarenin de bu konuda daha sıkı bir şekilde kontrolü ele alması gerektiğini vurgulasa da ilgili kesimlerin duruma sessiz kalması suçların katlanarak artmasında büyük etken oluyor.
