KıbrısManşetSpor

Çiğ süt emmiş bâdemler

Günü kurtarmayı artık bir kalemde geçelim. Spor da tıpkı eğitim gibi uzun vadeli yatırımlardan biri. 20, 30 yıldan sonra anca iyi bir ürün elde ettiğinizin farkına varırsınız. Sonuçta temeli iyi tesis etmek gerekir. Bu temelin özünde de ‘bilimsellik ve de adalet merkezli bir objektiflik’ vardır. Sporda ille de iyi bir ‘sporcu taraması ve seçimi’ sonrasında mükemmelliğe erişim odaklanmalıdır

Neymiş? “Erkekler ağlamaz(mış), erkek askere gider, erkek kan davasında öldürülür, erkek evin direğidir, erkek kalkar ve yerini kadına verir, salak bi’komşuyla muhatap olur, evi erkek korur, sünnet olur, çıkarır ceketini verir, yalaka modunda kapıyı açıp ‘ladies first’ der, hatta ve hatta Kadın Hakları konusunda birçok vaaz verir”. E artık “İnsan Hakları” dersek tamamdır zannımızca.

İşte, hâl bu vaziyetteyken; “Herkes eşittir, herkes aynı ücreti almalıdır, hatta kanunlar karşısında herkes eşittir” derler ya, çok gördük bu ’komedi filmini bu yarım adada. “Ulan, dünyanın adaleti yok, kim takar KKTC’deki Dikilitaş Hukuku’nu” derseniz, kimimiz ona da saygı duyar, kimimizse profildeki bayrak arkasından ha’bire Facebook’ta sallarız.

Neyse, özetle farklıyız, eşdeğeriz ama eşit değiliz işte. Sporda durum ne? Bazı antrenörler; “Herkese eşit uzaklıktayım. Her sporcu gözümde ve de kalbimde eşittir. Hepiniz bana eş mesafede yaklaşabilir!” der ya, katıla katıla güldürmece durumları. Yok öyle bir dünya!

Elit seviyedeki takımlardaki forma dağıtımını geçtik, sporcu kaynağındaki uygulamalarda bile ha’bire torpil koyar olduk, ha’bire adam kayırdık.

“Spor” deyince; Sporun tarihi, felsefesi, psikolojisi, sosyolojisi ve de ekonomisi akla gelir. İşte, bunların da merkezinde annesinden ‘çiğ süt emmiş’ bir insan var. Bu çiğ süt emmiş insan, başka çiğ süt emmişleri seçer ve de başka çiğ süt emmişlere pazarlamaya çalışır. Hakkaniyet mi? Geçiniz! Gün gelecek bu adadaki spor da ne mal olduğu konusunda karar verecek; Amatör mü, yoksa profesyonel mi onun da herhangi bir fikri yok.

Günü kurtarmayı artık bir kalemde geçelim. Spor da tıpkı eğitim gibi uzun vadeli yatırımlardan biri. 20, 30 yıldan sonra anca iyi bir ürün elde ettiğinizin farkına varırsınız. Sonuçta temeli iyi tesis etmek gerekir. Bu temelin özünde de ‘bilimsellik ve de adalet merkezli bir objektiflik’ vardır. Sporda ille de iyi bir ‘sporcu taraması ve seçimi’ sonrasında mükemmelliğe erişim odaklanmalıdır.

E n’apmalı? Öncelikle iyi bir usta gözle aşağıdaki kriterlerle sporda yetenek seçimi davası başlatılmalıdır; Bir defa sporcu bebelerin; kişilik ve karakter tanımlamaları yapılmalıdır. Bu anlamda uzman psikolog ve de sosyolog şart bu aday sosyopatlara özel… Bilişsel ve de duyuşsal becerilerin gelişimi için bir ön hazırlık da şart… Bireysel hedefleri ile ilgili bir özfarkındalık yaratmak da şart. Bu çerçevedeki tüm vizyon, misyon, strateji, fırsatlar ve tehditler yanında, avantajların ve dezavantajların tesbiti de şart… Temel motorik özellikler ile ilgili ölçümleme şart. Ve bu süreçte konuya uygun bir teknolojide performans ölçüm merkezi şart… Aileden gelebilecek kalıtımsal özelliklerinde önceden kestirilmesi şart… Arkadaş grubu içerisindeki adaptasyonu ve diğer tüm lidersel özelliklerinin tesbiti de şart… Yine başarı ve başarısızlık durumunda neler yapabileceğinin önceden kestirilmesi ve bu çerçevede sporcu mesleğine olan bakışının değerlendirilmesi de şart. Hatta ve hatta şartoğlu şart. Eee, ne de olsa çiğ süt emmiş bâdemler bunlar.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu