KıbrısManşetSağlıkSiyaset

Çökmeyen ne kaldı?

Burada çok açık ki ihmal var, denetimsizlik var, sistemsizlik var, başıboşluk var, umursamazlık var ve nihayetinde kokuşmuşluk var!

Aynı yaşlı bakımevinden 5 kişi ölüyor.

Kimse kolunu dahi kıpırdatmıyor.

Burada çok açık ki ihmal var, denetimsizlik var, sistemsizlik var, başıboşluk var, umursamazlık var ve nihayetinde kokuşmuşluk var!

Bunu sadece yaşlı bakımevi özelinde yazmıyorum!

Baştan sona bir ihmal söz konusu.

Bakımevi kendi tedbirlerini alamadı.

Devlet bakımevini denetleyemedi.

Sonuçta insanlar canlarını buraya emanet ediyorlar. Lakin başta devlet olmak üzere bu sorumluluğun içinde olanlar bunu yapamıyor. Netice itibariyle 5 kişi aynı yaşlı bakımevinde yaşamını yitiriyor.

Dolayısıyla bunu sadece ne yapalım genişliği içinde virüsü kaptılar,ya da bulaştılar ve yaşamlarını yitirdiler kısmından ele alamayız. Burada bu insanların yaşamından sorumlu olanlar var..

Bunların en başında bakımevi ve devlet geliyor. Peki bu yaşananlardan sonra ne yapıldı? Kim nasıl bir izahat verdi?

Devlet bu bakımevlerini denetliyor mu?

Eğer denetliyor ise aynı bakımevinden 5 kişi aynı virüsten nasıl yaşamını yitiriyor?

İnsan hayatı bu kadar ucuz değildir?

Olmamalı!

Bu ülkenin cumhurbaşkanı var.

Bu ülkenin başbakanı var.

Bu ülkenin sağlık bakanı var.

Bu ülkenin içişleri bakanı var.

Bu ülkenin müsteşarları var..

Cumhurbaşkanı günde 10 kez iki eşit ayrı devletten vazgeçmeyiz diyor.

Bu mudur devlet olmanın gereği..

Hakeza ülkenin başbakanı da öyle.

Ayrı devlet, egemen eşitlik diyor.

Alâ güzel.

Şikayeti olan yok.

Öyle diyorsanız öyle olsun da , nasıl olacak o iş?

Siz bu ülkenin yurttaşlarının hayatını hiçe sayıyorsunuz, sistemsizliği sistem olarak kabul ettiniz, insanları bizden olanlar, olmayanlar diye ikiye ayırdınız.

Varsa da yoksa da kurultayınız.

Gökten zembille gelen parti başkanlığı ve başbakanlığı kaybetmek istemiyorsunuz.

Bunların hepsini anlıyorum.

Fakat yönettiğini sandığınız  ülkenizde insanlar perişan… Her geçen gün evine ekmek götürmekte zorlanan insan sayısı artıyor. Salgının önüne geçilemiyor, kamu kurumları tıkandı. Kısacası ülkeyi yönetemiyorsunuz.

Sağlık Bakanı alengirli işlerin peşinde.

Hiçbir zaman insan sağlığı önceliği olmadı.

Siyasi bekası  ve kişisel ikbali için kolayca yurttaşlarını gözden çıkaracak bir yapıda ve asla güven vermiyor.

İçişleri Bakanı tek işle meşgul.

Sürekli birilerini yeni vatandaş  yapıyor.

Haftada 100/150 kişi vatandaşlığa alınıyor.

Velhasıl ülkede ne pandemi yönetimi bıraktılar, ne ekonomi yönetimi.

Fakat işin kötü tarafı hiçbir şey de umurlarında değil.

Cumhurbaşkanı her hafta Türkiye’de.

Türkiye’nin çeşitli kentlerinde yapılan etkinliklere Türkiye’nin  yetkililerinin bile katılmadığı kadar çok katılım gösteriyor.

Gel diyorlar koşuyor.

Malum kendisini Osmanlı torunu ilan etti ya.

İddiayla yazıyorum sorsalar sırayla Osmanlı padişahlarını  dönemlerine göre say diye 2’den sonra sayamaz ama Osmanlı torunu!!

Kolay değil..

Gittiği her yerde sorsunlar sormasınlar papağan gibi aynı şeyleri tekrarlayıp duruyor. Kısacası hani diyorlar ya ezber bozduk falan diye! İşte o iş öyle değil aslında, zira bu muhteremler kendilerine ezberletinleri söyleyip duruyorlar.

Memleket yangın yeri.

Kaos her yanı sarmış.

Fakat umurlarında bile değil..

Diğer Haberler

Başa dön tuşu