KıbrısManşetToplumTürkiye

“Comanchero” operasyonunda yeni ayrıntılar ortaya çıktı

İstanbul’da çökertilen uluslararası silahlı suç örgütü “Comanchero”ya ilişkin soruşturmada 18 kişi tutuklanırken, örgüte ilişkin yeni ayrıntılara ulaşıldı

İstanbul’da çökertilen uluslararası silahlı suç örgütü “Comanchero”ya ilişkin soruşturmada 18 kişi tutuklanırken, örgüte ilişkin yeni ayrıntılara ulaşıldı.

Örgütün lider kadrosunun, FBI’ın 16 ülkede düzenlediği operasyonlar sonrasında Türkiye’ye geldiği belirlendi.

Savcılık soruşturmasında, çete üyelerinin para aklamak ve para transferlerini sorunsuzca yapabilmek için döviz bürosu çalıştırdıkları belirlendi. Ayrıca, sıcak para döngüsünü sorunsuz sağlamak isteyen örgütün, bir de otel işlettiği ortaya çıktı.

Avustralya’da 1968 yılında Comenchero Outlaw Motorcycle Gang ismiyle kurulan uluslararası organize suç örgütü, İstanbul’da çökertildi.

Örgüte yönelik gerçekleştirlen operasyonda gözaltına alınan 18 kişi, tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Örgüte ilişkin başlatılan soruşturmada ise çarpıcı ayrıntılara ulaşıldı.

GİZLİ YAZIŞMA PLATFORMUNDA DEŞİFRE OLDULAR
Küresel çapta faaliyet gösteren örgütün, denizaşırı uyuşturucu madde ticareti başta olmak üzere çok sayıda suç eylemine karıştığı, örgütün sözde lideri Mick Hawi’nin Sydney’de faili meçhul bir olayla öldürülmesi üzerine, yönetimin şüpheli Mark Dougles Buddle’a geçtiği, kırmızı bültenle aranan Buddle’ın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde yakalandığı ve Avustralya makamlarına teslim edilmesi üzerine suç örgütünün yönetimini Duax Hohepa Ngkuru ve Joseph Hakan Ayık’ın devraldığı belirlendi.

Örgütün gizli bir yazışma programı olan “Anom enterprise” isimli platformun çözümlenerek deşifre edildiği, bu yazışma programının üretilme amacının yasadışı uyuşturucuların Avustralya, Asya, Avrupa ve Kuzey Amerika kıtalarına ithalatını, ihracatını ve dağıtımını kolaylaştırmak, güvenli bir iletişim yöntemi oluşturmak, bu tür faaliyetlere ilişkin kanıtları uzaktan silecek bir sistem kurarak uyuşturucu ve kara para aklama faaliyetlerine yönelik soruşturmaları engellemek olduğu belirtildi.

LİDER KADROSU EYLEMLERİNE TÜRKİYE’DEN DEVAM ETTİ
Örgüt tarafından Güney Amerika ülkelerinden temin edilen uyuşturucunun, Güney Kore ve Güney Afrika güzergahından Avustralya, Hong Kong ve Hollanda’ya ulaştırıldığı tespit edildi.

2019-2021 yılları arasında yapılan yakalamalarda 3 ton 812 kilogram uyuşturucu ele geçirildiğine dikkat çekildi.

Örgütün lider kadrosunun, FBI’ın 16 ülkede düzenlediği operayonlar sonrasında Türkiye’ye geldiği belirlendi.

Savcılık soruşturmasında elde edilen bilgilere göre; lider kadronun Hakan Ayık önderliğinde Türkiye’ye gelerek buradan uyuşturucu ve kara para aklama eylemlerini yönetmeye devam ettikleri belirlendi.

Savcılık yazısında, örgüt üyelerinin Türkiye’ye gelme nedenlerinin Avustralya kolluk kuvvetlerinin denetiminden uzaklaşıldığı algısı olması, Avrupa organize suç ağlarına erişim sağlama imkanı bulunması, para taşıma kolaylığı ve yatırım veya köken itibariyle vatandaşlık kazanma durumunun etkili olduğu ifade edildi.

TÜRKİYE GRUBUNUN LİDERİ HAKAN AYIK
Avustralya’yla yapılan adli yardımlaşma sonucunda operasyonlara ilişkin bilgilerin Türk adli ve emniyet birimlerine ulaştırılması sonrasında Hakan Ayık hakkında soruşturma başlatıldığı, ‘Anom’ isimli haberleşme platformundan örgütün Türkiye’de bulundukları dönemde uluslararası uyuşturucu madde kaçakçılığı ve kara para aklama faaliyetlerine ilişkin bilgilerin saptandığı kaydedildi.

Hakan Ayık’ın Türkiye grubunun lideri olduğu, herhangi bir başka suç grubuyla bağlantısının olmadığı, özellikle yasa dışı motosiklet çeteleri, Orta Doğu, Asya ve Balkanlar organize suç gruplarıyla çalıştığı anlatıldı.

Hong Kong’un güneyinde bin kilo kokainin denizden teslim edilmesi nedeniyle şüpheli Maximillian Rıvkın’ın Hakan Ayık’ın “büyük güç gösterisi” olarak tanımladığı, teslimatı övdüğü ve tebrik ettiği belirtildi.

İSTANBUL’DA YATIRIMCI TOPLANTILARI YAPILDI
Türkiye grubunun hem bağımsız hem de başkalarıyla işbirliği yaptığı, grubun üyelerinin Ayık’ın bilgisi olmadan suç faaliyetlerine katılmasının mümkün olmadığı, İstanbul’da bir otelden suç girişimleri üzerinde işbirliği yapan yatırımcılar arasındaki toplantıları ayarlayıp girişimlerin buradan izlenmesini organize edildiği de belirtildi.

Hakan Ayık, Hakan Arif Tavukçu ve Maximillian Rıvkın’ın direktör/yatırımcı/ komisyoncu rolünde oldukları, diğer şüpheliler Duax Hohepa Ngakuru, Erkan Yusuf Doğan, Barış Tükel, Alp Öztürk, Jımmy Avaıjan’ın dağıtım/ koordinasyon/tedarik rolünde oldukları belirtildi.

ÖRGÜTÜN KARA PARA AKLAMA YÖNTEMLERİ
Gruba yönelik “Hong Kong Girişimi” ve “Rega Operasyonu” adlı soruşturmaların yapıldığı ve Anom platformunda yapılan yazışmalarla uyuşturucu sevkiyatına ilişkin görüşmelerin tespit edildiği anlatıldı.

Şüphelilerin malvarlığı değerlerini aklamak için çeşitli yöntemlere başvurduğu, güvendikleri kişiler üzerinden işlemler yapmaya gayret ettikleri, suçtan elde edilen gelirlerin finansal sisteme sokulmasını kolaylaştırmak için değişik sektörlerde şirketler kurdukları, para transferlerinin sorunsuzca yapılması için döviz bürosu çalıştırdıkları, sıcak para döngüsünü sağlamak adına otel işlettikleri, menkul ve gayrimenkul alımında bulundukları, banka hesaplarında yüksek tutarlı kaynağı açıklanamayan lira ve döviz mevduatlarının olduğu, Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı tarafından tespit edilen varlıklara savcılıkça el konulduğu belirtildi.

HAKAN AYIK İSMİNİ DEĞİŞTİRMİŞ
Hakan Ayık’ın ABD ve Avustralya tarafından kırmızı bültenle arandığı, Avustralya’yı hedefleyen çok sayıda uyuşturucu madde sevkiyatını koordine ettiği, finansal olarak yatırım yaptığı belirlendi.

Ayık’ın Anom Enterprise ağının yöneticisi olduğu, Big Hugs ve Oscar takma isimlerini kullandığı, suç geçmişinden kurtulmak için isim-soyisim değişikliği yaptığı da anlatıldı.

Şüpheli Maximillian Rıvkın’ın (Cem Cansu) suç örgütünün Türkiye grubu ile bağlantı içerisinde olduğu, ABD tarafından kırmızı bültenle arandığı, Avustralyalı suçlular ile ilişkilendirilen bir uyuşturucu komisyoncusu olduğu, suç ortakları buluşmak için düzenli olarak İstanbul’a geldiği, ağırlıklı olarak Balkanlar ve İskandinavya ülkelerinden gelen kişilerle iş yaparak geniş pazarlar için iletişim kanalları sağladığı, Ice Chef lakabıyla tanındığı belirtildi.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu