Covid 19 aşısı insan genetik yapısını mı hedef alacak

Her zaman dediğim şeyi diyorum bağışıklığınız kuvvetli olsun. İnsan vücudu öyle bir yapıya sahip ki her türlü hastalığı kendi immün sistemi içinde yenebilecek güçte. Bağışıklık sistemimizi en çok düşüren şeyin KORKU olduğunu da hepimiz biliyoruz, o zaman ne yapacağız GÜLECEĞİZ, gülmek bağışıklık sistemini iyi güçlendiren şeydir.

Şimdi gelelim anlatmak istediğim konuya, ben bir eczacı olarak (ilacı yapım aşamasından hastaya ulaşmasına kadar tüm ayrıntılarını en iyi bilen eczacıdır) diyorum ki İnsan vücudu ilaçların zehirlerini sindirecek şekilde donanımlı değildir. Kimyasal bileşikler savunma mekanizmalarını yıllar içinde çökertiyor. Hiç kimse ilacın yararını toptan reddetmez ama bu gerçeği de bilmek şart. HASTALIK değil, İLACIN da insanı öldürdüğünü kavramak gerekiyor… Covid 19’dan korkmayın diyorum ben, bu korkuyu bir atın üzerinizden artık, neden korkmayın diyorum çünkü ben bilimsel verilere bakarım ve araştırıp okuyup öyle yazarım. Bu ay içerisinde CDC’nin (ABD’nin hastalıkları kontrol ve idare merkezi) Covid 19 verileri için yayınlanan rakamları paylaşayım (bu verileri CDC’nin sitesinden görebilirsiniz.

YAŞ           ENFEKTE OLMA İHTİMALİ                                        ENFEKTE OLUP HAYATTA KALMA ORANI

 

0-19               milyonda üç                                                                           %99.997

 

20-49                yüz binde  iki                                                                         %99,98

 

50-69                 binde 6                                                                                   %99,50

 

70 ve üst           binde  22                                                                                %94,60

 

Yani sevgili arkadaşlarım gördüğünüz gibi bu rakamlara göre o kadar da korkulacak bir şey yok, ama diyorsunuz ki bu kadar insan öldü, bu kadar insanı korku ve bu korku ile bağışıklık sisteminin çökmesi öldürdü, bazılarını ise ki bu çok büyük bir kısmını içine alır, kullanılan ilaçların yan etkilerinden öldü. Size bir şey daha söyleyeyim mi şuan Covid 19 virüsüne karşı uygulanan tedavi ve kullanılan ilaçların hiçbir bilimsel kanıtı yoktur. Yani her şeyin başı bağışıklık sisteminizin güçlü olması, eğer siz korku ile hareket ederseniz, evhamlanırsanız zaten yapmanız gerekenlere yapamazsınız, nedir onlar işte dengeli beslenemezsiniz, iyi uyuyamazsınız. Zaten kaygı sendromu yaşayan kişiler iyi düşünemezler ve iyi düşünemedikleri için iyi beslenemezler ve sonuçta bağışıklık sistemleri çöker ve eğer kronik hastalığı da mevcut ise o zaman bu iş ölüme kadar gider… Aşı mevzusu da tam buna benzer, insanları korkuttukça insanlar zaten kaygı sendromuna girer ve en nihayetinde diyorlar ki eğer tek çözüm aşı ise olalım ve kurtulalım. Âmâ gerçekten AŞI ÇÖZÜM mü ne dersiniz?

Yani dünyada bu kadar propagandası yapılmış bir hastalık olmadı. Öyle bir algı ve korku yaratıldı ki  sanki de Covid 19 virüsüne bulaşan herkes ölecek ,sanki de dünyadaki tüm ölümlerin nedeni Covid 19’dur.Unutmayalım ki INFLUENZA  var ,HIV var, SARS var ,MERS var EBOLA var, KANSER var AÇLIK var; sevgili dostlarım bu hastalıklardan da insanlar ölüyor ,sahiii ya bunların ölüm rakamları neredeeee ,niye bunları açıklayıp propagandası yapılmıyor  acaba hiç düşündünüz mü ?Ama düşünün ve sorgulayın ve gerçekleri görün artık. Bana göre Influenza (grip virüsü) Covid 19’dan çok daha tehlikeli bir virüs ;çünkü eğer gripli biri ile temas ederseniz bir hapşırma ile grip virüsü sizin solunum yolunuz girer ama girerkenden de hemen mutasyona uğrar ve genetik dizilişini değiştirir,  grip virüsü her bulaştığı kişide farklı bir genetik yapıya bürünün ,işte ondandır ki birçok kişi yılda üç ,dört kez grip olur hatta grip aşısı olmasına rağmen yine de grip hastalığına yakalanır, ama covid 19’un size bulaşması çok çok daha fazla olmasına rağmen yüzde 85 kişilerde semptom bile göstermez ,test yapmazsanız virüs var mı yok mu anlamazsınız,  hatta  bu testlerin  doğruluğu bile tartışılır durumda ,çünkü bir test yaparsınız önce pozitif çıkar ,tekrarlarsınız negatif çıkar yani tam fiyasko …Bu virüs ilk Çin’nin Wuhan şehrinde çıktı ,tüm dünyaya yayıldı ama ne hikmetse Çin’in diğer şehirlerine yayılmadı ,Shangay ve Pekin’de Covid 19 yok ,hatta son 3 aydır koskoca Çin’de Covid 19’dan ölen yok , ne kadar ilginç değil mi !!!!

Şimdi bir adam düşünün dünyanın en zengin 2.ci adamı, işi sadece bilgisayarlarda yazılım programları yapmak, microsoftun kurucusundan bahsediyorum Bill GATES, yani bu kadar zenginlik varken rahatça bir köşeye oturup keyfini çıkaracağına bu işi bırakıp tüm dünyanın aşılanmasını istemesi sizce normal mi? Bu adamın aşı merkezinin başına geçtiği gün yaptığı konuşmada şöyle demişti’ ’Bugün dünyada 6,8 milyar insan var. Bu yakında 9 milyara çıkacak. Şimdi yeni aşılar, sağlık bakımı, üreme sağlığı hizmetleri konusunda harika işler çıkarırsak, bunu yüze 10 ya da 15 oranında azaltabiliriz. ’Benim bildiğim Aşılar ölümleri azaltmak için yapılır sizce de öyle değil mi? Peki Aşılar ile nüfusu azaltmak da neydi? Bill GATES Covid test kitlerine, dezenfektanlara ve Aşılara ortak bir kişi olmasına şaşırmıyor musunuz acaba. Daha da enteresan durumlar var, küresel medya ki sermayeyi elinde tutan kesim bu ne diyor şuan aşı bulunacak ve bulunan aşıyı da tartışmayacaksınız, sorgulamayacaksınız, yani bulunan aşıya resmen sansür uyguluyorlar.

Aşıyı bulan firma 2008 yılında kurulmuş bir firma yani çok yeni bir şirket olan BİONTECH FİRMASI’dan bahsediyorum ,evet bu şirket  m RNA teknolojisi ile çalışan bir şirket ve kurulduğundan beridir küreselciler bu firmaya büyük destek verdiler. En büyük destekçisi de Bill GATES’dir ve bu şirket ile 5 EYLÜL 2019 yılında tam 100milyon dolarlık anlaşma imzaladı, yani zamanlama mükemmel değil mi sizce Covid 19 ‘un çıkmasından 2 ay önce böyle bir anlaşma ne kadar masum olabilir ki! Sadece Bill GATES ile anlaşma yapmadı BİONTECH firması ayrıca Çin’in en büyük ilaç şirketi ile de 100 milyon dolarlık anlaşma imzaladı. Ne diyor küresel medya şuan ‘’Aşı bulundu ve bu aşıyı sizler için bulduk tasarladık çok da mükemmel sonuçlar veriyor onun için sorgulamadan yapacaksınız kardeşim’’ diyorlar. Şimdi diyeceksiniz ki Ecz Evren BEDEOĞLU aşı karşıtı mı oldu? HAYIR öyle bir şey yok. Bakın çiçek aşısı var, kuduz aşısı var, hepatit aşısı var yani birçok aşı var bunları hepimiz yaptırdık ve yaptırıyoruz zaten. Amaaaa bu m RNA teknolojisi üretilen bu aşı dünyada insan üzerinde ilk kez denenecek. Diyeceksiniz ki tüm aşılar öyle değil mi zaten? HAYIR öyle değil diğer aşılar m RNA üzerinden hazırlanmadı, bu aşının hazırlanma şekli çok farklı, size bilimsel olarak açıklamaya çalışayım; Prof Dr Stefan Hockertz  ki kendisi farmakolok, biyolog,immunulog ve toksikolok uzmanlığı var, bakın bu aşı ile ilgili ne söylüyor; ’Aşı şirketleri serbest m RNA hücrelerinin yani serbest genetik hücrelerin taşıyıcı madde üzerinden nano (çok küçük parçacıklar)parçacıklar aracılığı ile hücrelerimize doğrudan eklenip hücrelerimizin analiz edilmesini planlıyor, bu insanların net bir şekilde gen teknolojisi vasıtasıyla değişikliğe uğratılması anlamına geliyor. ’YANİ İNSAN GENİ DEĞİŞİKLİĞE UĞRATILACAK…

Öyle sadece belli bir odaktan DSÖ ‘nün yaptığı romantizm edebiyatıyla işte insanlar ölüyor herkes ölecek, bu insanların ölmesini mi istiyorsunuz gibi söylemleri bırakalım, çünkü problemler dramatize edilerek veya çoğunluk ne derse doğru odur felsefesi ile de çözülmüyor, problemler AKIL ile çözülür, akıl olması içinde tartışma olması gerekir tartışma olması içinde farklı fikirlerin çarpışması lazım, yani arkadaşlar DSÖ ‘nün doktorlarının fikirlerine karşı olan doktorları daha az bilimsel yapmaz. Sonuç mu derseniz;

BİLİM, ÇOĞUNLUĞUN DEDİĞİ DOĞRUDUR FELSEFESİ İLE YÜRÜMEZ, BİLİM AKIL İLE KANIT İLE YÜRÜR…