KıbrısManşet

Çözüm öcüdür, istemeyin! (Bayrakların ışıkları yanıyorsa, her şey tamamdır!)

Ayrıca, belirtmiş olayım; Kıbrıs sorununun çözümünü istemeyin sakın! “Acildir, şarttır, kaçınılmazdır, başka şansımız yoktur, tek kurtuluşumuzdur” diye saçmalayan benim gibi hainleri de asla dinlemeyin!

Evde kal!

Evden sadece acil gıda ihtiyacı için çık!

Acil hastalık söz konusuysa, ilaç alacaksanız veya sağlık amaçlı spor yapacaksanız da evden çıkabilirsiniz ama kimseyle temas etmeyin.

Toplu taşımacılıktan kaçının.

Okul ve eczane, market, lokanta gibi yerler açık kalacak ama sosyal veya fiziki mesafenizi lütfen koruyun, maskesiz sakın ama sakın kimseye yaklaşmayın.

Ve lütfen, sık sık ellerinizi yıkamayı, maske takmayı ve fiziki mesafeyi korumayı aklınızdan çıkarmayın!

-*-*-

Bu yazdıklarım nereden mi çıktı?

Uydurdum!

Bir yerimden çıkardım, yazıyorum!

-*-*-

Öyle değil tabii ki!

Ayasofya’nın ibadete açılış gününü hatırlıyor musunuz?

Hatırlayalım!

İstanbul’da, temas, temas, temas…

-*-*-

KKTC’de de Hala Sultan’ı açtık; kandil canlı yayını yaptık…

Vurmadı!

Ama 15 Kasım “gösterileri”nden kaçamayacağız!

Tedbir mi?

İşte tedbir, yukarıda yazdıklarım olacak!

-*-*-

Birini – veya birilerini suçlamak için yazmıyorum!

Bundan kaçamazdık!

Tamamen kapanıp, sıfır vakayı sürdürürdük ama nereye kadar?

-*-*-

Aşılama henüz zengin ülkelerde başlamadı!

İngiltere, Almanya, Amerika 2021’in ilk baharını bilemediniz ortalarını hedefliyor!

Haliyle, bize doğrudan aşı da gelmeyeceği için; yazının en başındaki uyarıları, kesip evin görülebilecek bir yerine yapıştırabilirsiniz!

-*-*-

Eklemek istediğim bir şey mi?

Mangal işlerinden uzak durun!

Misafirliğe gitmeyin!

Mutlaka ve mutlaka yakın temastan kaçının!

Özellikle “daha korumasız” veya “daha zayıf” bünyeli insanlarımıza, örneğin yaşlılarımıza ve sağlığı iyi olmayanlarımıza ziyareti kesin!

-*-*-

Avrupa’da, Batı’da, zenginlerde aşı meselesi en erken zamanda yaşama geçecek…

Altı ay içinde, Avrupa’da bu salgının yenilgi haberleri ortaya çıkacak.

Büyük bir olasılıkla Kıbrıs Cumhuriyeti de aşıyla tanışacak.

-*-*-

Ama İran gibi, Türkiye gibi ülkeler ve KKTC gibi olanlar; daha çırpınıyor olacak.

-*-*-

Çok iyi plan yapmak, çok iyi hükümet olmak, çok iyi dış ilişkiler kurabilmek adına belki de tarihin en kritik günlerini aşıyoruz.

Veeeeee çok iyi plan yapacak hükümet yok; bakan var mı?

Bir ara dün ekranlarda üç tane gördüm!

-*-*-

Kurumlar, kuruluşlar, müsteşarlar, müdürler, kesinlikle diken üstünde.

Bakanlar, ufaktan bir hortum felaketimiz olmasa, kameralara görünmeyecekti!

Sahi, “onlar hala bakan mı?”

Yoksa sadece hepimiz gibi, sadece “bakıyorlar” mı?

-*-*-

İçinde bulunduğumuz durum “kelimelerle” veya “bir kaç cümleyle” açıklanma şansı olmayan bir durumdur.

Gerçekten rezil bir haldeyiz.

Günlük, alelade kararlarla, her anlamda belirsizliğe doğru gidiyoruz!

-*-*-

Deniz dalgalı!

Hatta fırtınalı!

Gemi, hiç bir ülkeye kaydı olmayan, korsan – kaçak bir gemi ve sürekli su alıyor; bakımsız; dökülüyor, dökülüyor, dökülüyor!

Kaptan yok!

Motorlar çalışmıyor!

-*-*-

Ve biz bu geminin yolcularıyız…

-*-*-

Kızım Londra’da; “sakın gelme” dedim…

Oğlum, bugün – yarın bilemediniz iki gün sonra, ver elini Avrupa!

-*-*-

Siz mi?

Maraş’ı mı açacaktınız?

KKTC’yi mi tanıtacaktınız?

Başka?

Lefkoşa’ya yeni hastane mi yapacaktınız?

Yoksa, dağdaki bayrakları mı aydınlatacaktınız?

-*-*-

Bilemiyorum; tarih sizi affedecek mi?

Tarih, hepimizi affedebilecek mi?

Hep hamaset, hep yalan, hep cukka!

-*-*-

Merak ediyorum; tarih darbeyle genel başkanlık elinden alınan Faiz Sucuoğlu’ndan, “gerçekleri anlatma cesareti olmayan kardeşimiz” diye söz edecek mi?

-*-*-

Çok ilgimi çekiyor; tarih UBP’lileri, hiç bir şey olmamış gibi davranıyor olduklarından dolayı, eleştirecek mi?

-*-*-

Ve çok çok üzgünüm; Ersan Saner kardeşimiz bir gün, “ben üyelerimiz seçmedi, hükümet kurma  görevini almam; demokrasi anlayışıma uymazdı, neden kabul ettim bilemiyorum” diye özeleştiri yapacak mı?

-*-*-

Covid – 19 rakamlarımızın “üçlüsüne” hazır olun!

Maaşları tam olarak alamamanın hesaplarını yapın!

13’üncü maaşı da unutun!

-*-*-

Ve lütfen dua edin; başka hortum olmasın!

Hatta yağmur yağacaksa, “usul usul” yağsın!

-*-*-

Yani “yağmur duası” yapın ama Allah’la temas kurmayı denerken, “lütfen şiddetli olmasın” uyarısını ihmal etmeyin!

-*-*-

İngiliz gazetelerini okuyordum dün…

Ve aynı zamanda, her Kıbrıslı Türk gibi, birden çok vatandaşlığım var ya, üç vatandaşlığımdan biri de “İngiliz”lik!

Gazete diyor ki; “hükümet, tüm tedbirleri aldı, bugün Galler’den başlayarak, ülke nüfusu sürekli olarak PCR testinden geçirilecek… Yani herkese sürekli test uygulanacak… Ve Nisan 2021’e kadar aşılanmayan tek kişi kalmayacak”…

E biz Mr Boris Johnspn?

Bizi de aşılayacak mısınız?

Yoksa “Gidin sizi hükümetiniz aşılasın” mı diyorsunuz?

Hangi hükümet?

Ersin Tatar hükümeti mi?

Faiz Sucuoğlu hükümeit mi?

Ersan Saner hükümeti mi?

Yoksa Tufan Erhrman hükümeti mi?

Anastasiadis hükümetini mi verelim, yoksa Erdoğan hükümetinden mi yakarsınız?

Kısacası işimiz şaka bile değil Mr Johnson!

Neyse!

-*-*-

Bizim gazeteler ne mi yazıyor?

Ersan Saner hükümeti kuramadı!

Görevi devretti!

Başka?

Hortum Girne bölgesini vurdu?

Başka?

20 yerel vaka!

Bu 20’yi önümüzdeki günlerde inşallah 120 olarak görmeyiz!

-*-*-

Bu arada devletimiz KKTC mi?

Canım, sonsuza dek, sonsuza dek, sonsuza dek!

-*-*-

Ayrıca, belirtmiş olayım; Kıbrıs sorununun çözümünü istemeyin sakın!

“Acildir, şarttır, kaçınılmazdır, başka şansımız yoktur, tek kurtuluşumuzdur” diye saçmalayan benim gibi hainleri de asla dinlemeyin!

Çözüm öcüdür, öcü!

-*-*-

Ne demiştik?

Sık sık ellerinizi yıkamayı, maske takmayı ve fiziki mesafeyi korumayı aklınızdan çıkarmayın!

-*-*-

Haaaaa, dağdaki bayrakların gece ışıkları yanıyor mu?

Yanıyor!

Son Kıbrıslı ölmeden önce, o ışıkları söndürmeyi unutmasın!

Bir de, “iyi pazarlar dilerim”…

Diğer Haberler

Başa dön tuşu