CTP’li gruplar değil halk vardı sahada

Liman hizmetlerinin özelleştirilmesine yönelik sürecin yasal mevzuatından tutun da ilerleme biçimine kadar sıkıntılı olduğunun sadece paydaşlar değil herkesin farkında olduğunu düşünüyorum. Nitekim adrese teslim bir görüntü verilen ihale sürecinde de herşey oldu bittiye getirilmek isteniyor. Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı tarafından.. İşte tam da bu nedenle liman hizmetlerinin özelleştirilmesi öngörülen süreçte toplumsal fayda açısından da doğru adımlara ihtiyaç vardır.

Dolayısıyla bugün bunun doğru ilerlemediğini savunan ya da düşünen  ve yıllardır limanın içinde faaliyet gösteren paydaşlar bu sürecin doğru yapılması yönünde tepkilerini ortaya koydular, hem yasal çerçevede, hem de sahada… Bilenler bilir ama bir kez daha belirteyim.

Bu paydaşlardan biri de “Kayalp and Sons LTD”. Dolayısıyla bu eylemler sırasında paydaşların sözcülüğünü de Oktay Kayalp üstlendi.. Nihayetinde bu insanlar 3 kuşaktır limanda aktif faaliyet gösteren bir şirketin hissedarları, bundan tabii bir şey olabilir mi?

Elbette olmaz.

Ha Oktay Kayalp’in bir de siyasi kimliği var ki bunu herkes zaten biliyor.

Lakin liman için verilen mücadelede bu kimlikle yer almadı, hoş aynı eylemde sahada olan onlarca UBP’li DP’’li YDP’li,TKP oldukları bilinen insanlarda da vardı. Fakat burada mevzubahis olan siyaset değildi. Burada söz konusu olan adrese teslim yapmaya hevesli bir anlayış içinde olan ve yasal boyutu sorunlu olan, şaibeli tarafı kuvvetle muhtemel görüntüsü bulunan bu sürecin önüne geçmek ve doğru olanı hep birlikte bulmaya çalışmak. Bu kadar açık ve net.. Şimdi üç kuruşluk siyaset için Sayın Arıklı’ ın Meclis kürsüsünden konuya ilişkin yaptığı konuşmada kalkıp konunun özünü saptırmak niyeti güden açıklamalarla eylem yapanların arasında CTP’li gruplar vardı demek hem doğru değil, hem de kamuoyunu bilerek isteyerek yanıltmaya çalışmaktır… Oysa burada yapılması gerekenler bellidir. Her şeyden önce söz konusu ihale şartları  adrese teslim görüntüsü vermemeli kamuoyuna..

Bunun için de ülke gerçeklerini göz önüne alarak yerli sermaye gruplarının da rekabet edebileceği şartları tesis etmek gerekir.