GIYNIK-SOSYAL MEDYA
Cumhurbaşkanı Akıncı, Köprülü, İncirli ve Çayönü’nde yurttaşlar ile bir araya geldi. Akıncı, yurttaşların taleplerini ve şikayetlerini dinlerken aynı zamanda pandemi ile alakalı tedbirleri de yurttaşlarla paylaştı.
Seçimlerle alakalı konuşan Cumhurbaşkanı Akıncı, seçimle ilgili geçmiş önerisine değindi. Önerisinin kabul edilmesi halinde seçimin daha erken yapılacağını ve bu vesile ile bu kadar zorlukla karşılaşılmayacağını belirten Akıncı, seçimlerin sağlık açısından zor koşullarda yapılacağını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Akıncı’nın açıklaması şu şekilde;
“HATA YAPMA LÜKSÜMÜZ KALMADI”
“Kontrolsüz ve karantinasız açılımla birlikte yeni vakalar ortaya çıkarken özellikle son günlerde yerel vakalarda ciddi artış görülmekte. Dönem birbirimizi suçlama dönemi değildir ancak şu da çok iyi bilinmelidir ki, artık hata yapma lüksümüz kalmadı. Hükümet gerekli kararları zamanında almalı, halkımız da maske-mesafe-hijyen başta olmak üzere kurallara sıkı sıkıya uymalı”
Köprülü, İncirli ve Çayönü’nde yurttaşlarımızla bir araya gelerek farklı konulardaki değerlendirmelerini aldık, sorularını cevapladık.
Pandemide süreç iyi yönetilmediği için yeni vakalar ortaya çıktı. Özellikle son günlerde yerel vaka ve temaslılarında ciddi bir artış gözlemleniyor. Bu işin şakası yok. Artık hata yapma lüksümüz kalmadı. Dönem birbirimizi suçlama dönemi de değildir. Ancak Hükümet alınması gerekli kararları zamanında almalı; çünkü zamanında alınmayan kararların bedeli ağır olabiliyor. Halkımız da özellikle maske-mesafe-hijyen kurullarına sıkı sıkıya uymalı.
Bizim ve özellikle sağlık uzmanlarının karantina uygulaması konusunda yaptığımız uyarı ve önerilerin hükümet tarafından göz ardı edilmesi nedeniyle güvenli ortamdan yine riskli bir döneme girdik. Adaya gelenler en azından test sonuçları çıkana kadar kontrol edilebilmeliydi. Bu yapılmadı ve sonuçlarını bugün hep birlikte yaşıyoruz. Şimdi de “3 gün için gelenler” diyerek geç olsa da alınan karantina kararı sulandırılmamalıdır.
“ÖNERİM KABUL EDİLSEYDİ, SEÇİM YAPILMIŞ OLACAKTI”
Haziran ayı başlarında Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Narin Şefik ile yaptığım görüşme ve olumlu yaklaşımı sonrası Meclis’teki siyasi partilere seçim tarihinin erkene alınması yönünde yaptığım teklif hükümet ve ana muhalafet tarafından kabul edilmiş olsaydı, seçimler Ağustos ortasında yapılarak gündemden kalkacaktı. Daha az riskli koşullarda Ağustos ayı içerisinde seçimleri yapabilirdik. Şimdi sağlık açısından daha zor koşulllarda seçimleri gerçekleştireceğiz.
Yüksek Seçim Kurulu önlemler aldı, almaya da devam edecek, seçim gününe yönelik de gerekli tedbirler alınacaktır. Tehlike oy verme gününde değil, onun dışındaki zamanlardadır, toplu alanlardadır, gerekli önlemlerin alınmadığı yerlerdedir. Bu nedenle herkes “bana birşey olmaz” yanlışına düşmeden gerekli tedbirleri almalıdır.
Cumhurbaşkanlığı seçiminde Başbakan ile Başbakan yardımcısı da aday ve seçim ortamı hükümetin icraatlarını da olumsuz etkiliyor. Hükümetin kendi içinde de rekabetçi bir hava oluşmuştur. Maraş konusunda bile bu havayı görmek mümkün. Seçimlerin yapılması bu açıdan da faydalı olacak, çünkü süreç ne kadar uzarsa bu çatışma da sürecektir.
BÜYÜK ÇOĞUNLUK “KENDİ AKLIM VE VİCDANIMLA OY VERECEĞİM” DİYOR
Halkımız Cumhurbaşkanlığı seçimlerini parti seçiminden çok net bir biçimde ayrı olarak görüyor. Muhtar, Belediye Başkanı ve Cumhurbaşkanı seçimleri çok farklıdır. Yurttaşlarımız genelde belli bir partiye oy verseler ya da sempati de duysalar, büyük çoğunlukla bu seçimlerde kendilerini parti kararı ile bağlı görmüyorlar. Biz kendi akıl ve vicdanımızla oy vereceğiz diyorlar. Bu oran araştırmalara göre yüzde 70-80’lerdedir ve bu geniş kitle bizlere ciddi destek vermektedir.
GASPEDİLMİŞ HAKLARIMIZI ELDE ETMEK İÇİN MÜCADELEMİZ SÜRECEK
Kıbrıs sorunu hakkındaki bir soru üzerine, Kıbrıs Türk halkının Kıbrıs Cumhuriyetindeki gasp edilmiş haklarından örnekler vererek, müzakere masasında eşitlik, özgürlük ve güvenlik içinde yaşanacak federal bir Kıbrıs yaratmak için mücadele ettiğimizi belirttim.
BM Genel Sekreteri Guterres seçimlerimizden sonra gayrı resmî beşli bir konferans için uygun bir zamanlamayla harekete geçecektir. Haklarımızı elde ederek uluslararası hukuk içinde hakkımız olan yeri almak için uğraşlarımızı sürdüreceğiz.
