KıbrısManşetSiyaset

Daha nasıl anlatılır bilmiyorum

En basit tespitle bunu halka yeni siyaset diye pazarlamaya kalkanların yaşantılarına bir bakın, iyice bir gözlem yapın onların yıllardır nemalandığı menfaat sağladığı rüyalarında görseler hayra yormadıkları onlara ve yakın ilişki içinde oldukları kişilere  imkanlar sunan bu düzenin bitmesini hiç isterler mi?

ABD vatandaşı Kıbrıslı Türk Orhan Hüseyin Derviş’in, Limasol’daki malı için “Kıbrıs Cumhuriyeti”ne dava açtığı ve dava sonucunda hem malının iade edildiği, hem de tazminat olarak 345 bin Euro ödendiği bildirildi. Malumunuz olduğu üzere bu davalar karşılıklı olarak ikame ediliyor, dolayısıyla Kıbrıs sorunu ekseninde bu ve benzeri davaların ardı arkası kesilmiyor, nitekim Rumların da AİHM bu sebeplerle açtıkları davalar mevcut, hatta çıkan mahkeme kararları neticesinde Türkiye’nin Rum mülk sahiplerine  tazminat ödediği de biliniyor.

Dolayısıyla Kıbrıs sorunu nihai bir çözüme ulaşmadığı sürece bu davalar emsal oluşturacak ve devam edecek.Hoş Kıbrıs sorununun bugün geldiği aşamada tarafların karşılıklı olarak sorunu çözme gibi bir siyasete sahip olmadıklarını, bilakis sorunun daha karmaşık hale gelmesine vesile yarattıklarını görüyoruz. Bu durumun bu şekilde devamı kuşku yok ki Rumlara yarıyor. Nitekim şu veyahut bu şekilde hala biz Kıbrıslı Türklerin de haklarının baki olduğu  Kıbrıs Cumhuriyeti adı altında uluslararası topluluğun bir parçası olan Rumların bu nokta da tuzu kuru..

Gelelim bize..

Yeni siyaset diye lanse edilen siyasetin şu ana kadar gözle görülür, elle tutulur bir ilerleme kaydettiğini söylemek mümkün değil, hoş bunu zaten hepimiz görüyoruz. Hatta bırakın yol almayı, yeni siyaset diye ortaya atılan siyasetin özelinde uluslararası toplumdan daha da uzaklaşıyoruz, bunu görmemek için at gözlüğü takmamız gerekir.. Dolayısıyla bu politika içe dönük yalnızlığımızı artırmaktan başka bir işe yaramadı. Bunun aksini savunanlar, hatta bu yeni politikayı öve öve bitiremeyenler ya bu topluma ne yaptıklarının farkında değiller,ya da Kıbrıslı Türklerin Kıbrıs Cumhuriyeti üzerinde kazanılmış bütün haklarını bilinçlice yitirmelerini sağlamak için çaba sarf ediyorlar. Bunun başka bir izahı yoktur, zira ortada yeni diye lanse ettikleri bu politikanın bugüne kadar toplumsal bir fayda sağladığını görmedik. Bunu gördüklerini iddia edenler öyle anlaşılıyor ki kendi kişisel ikballeri odağında bu konuyu ele alıyorlar..

Hani derler ya hayat sana güzel diye..

İşte tam da öyle bir durum söz konusudur.

Zira Kıbrıs’ın kuzey yarısı neresinden tutsak elimizde kalıyor, kamudan özele birçok alanda yaşanan sıkıntılar iflas etmiş bu sistem için çözüme kavuşturulamıyor, ekonomideki açmazlar derinleşerek devam ederken, bozuk ve güvenli olmayan yollarda yaşanan trafik kazalarında insanlar hayatını kaybediyor,yıkık dökük okul binalarında ders yapılamıyor,hastaneler kontrolsüz artan nüfusa yetmiyor,yetersiz kalıyor. Fırsat bulan gençler doğup büyüdükleri bu toprakları bırakıp gitmek zorunda kalıyor..

Kısacası kimse geleceğe dair önünü göremiyor. Hatta söylenenin aksine yaşam kalitemiz giderek düşüyor.. Velhasıl elimizdeki gerçekler bunlar, yoksa o bizi tanıyacak, bu doğrudan uçuş gerçekleştirecek, şöyle olacak, böyle edecek gibi ipe sapa gelmeyen yalanlarla yaşamaya devam edeceğiz her gün bize hayal pazarlayanlarla.. Nitekim en basit tespitle bunu halka yeni siyaset diye pazarlamaya kalkanların yaşantılarına bir bakın, iyice bir gözlem yapın onların yıllardır nemalandığı menfaat sağladığı rüyalarında görseler hayra yormadıkları onlara ve yakın ilişki içinde oldukları kişilere  imkanlar sunan bu düzenin bitmesini hiç isterler mi?

Elbette istemezler.

Zaten konunun özeti de budur.

Kıbrıs sorununun yıllardır bir çözüme kavuşmamasının nedeni.de budur.

Hoş adanın  kuzeyinde de güneyinde de mevcut durumun devamını isteyen bu  çıkar lobileridir. Ve ne yazık ki bu çıkar lobileri.her  iki tarafta da oldukça etkilidirler….

Diğer Haberler

Başa dön tuşu