EğitimManşetSağlıkYaşam

Depresyon hali..

Depresyon duygusal, zihinsel, davranışsal ve bedensel bazı belirtilerle kendisini gösteren bir durumdur

Depresyon duygusal, zihinsel, davranışsal ve bedensel bazı belirtilerle kendisini gösteren bir durumdur. En dikkat çekici belirtisi çökkün ruh hali ile ilgi ve zevk almada belirgin azalmadır. Depresyondaki kişi duygusal açıdan mutsuz, karamsar ve ümitsizdir.

Herkes zaman zaman duygusal ve psikolojik olarak iyi hissetmediği dönemlerden geçer. Bu dönemler genelde yaşadığınız sıkıntıların, üzüntülerin yoğunluğuna bağlı olarak belli bir süre devam eder. Ancak yaşadığınız kötü dönemler iki üç haftadan uzun sürüyor ve günlük hayatta yapabildiğiniz pek çok şeyi düzgün bir şekilde yapmanıza engel oluyorsa; bu duruma depresyon ( majör depresif bozukluk) denir.

Depresyonun tek bir nedeni yoktur. Psikolojik, biyolojik ve sosyal faktörlerin her biri depresyona neden olabilir. Üzüntü ve sıkıntı verici olaylarda üzgün hissetmek normaldir. Depresyonda üzgün hissetmekten daha farklı boyutta duygular vardır. Bu nedenle depresyon ve üzüntüyü karıştırmamak gerekir. Başlıca depresyon belirtileri: Sürekli üzgün hissetmek Günlük aktivitelere ilgi ve zevk kaybı iştah değişiklikleri: Aşırı yeme veya iştahsızlık Uykuya dalmada zorluk, sık uyanma veya aşırı uyuma Sürekli yorgun hissetme Konuşmada ve hareketlerde yavaşlık Değersiz ve suçlu hissetmek Konsantrasyon kaybı, karar verme zorluğu İntihar eğilimi Depresyon tanısı konabilmesi için yukarıdaki belirtilerin en az iki hafta devam ediyor olması gerekir. Depresyon çocukluktan yaşlılığa kadar her yaşta görülebilir. Kadınlarda görülme sıklığı daha fazladır. Bir kez depresyon geçirenlerde hayatın ilerleyen zamanlarında tekrar yakalanma şansı vardır. Yapılan araştırmalarda kişinin içinde olduğu ekonomik koşullarının depresyon eğilimini etkilediği ifade edilmektedir. Kişinin yoğun bir şekilde yaşam mücadelesi vermesi, kendisine zaman ayıramaması, istediği şekilde harcama yapamaması gibi durumlar depresyonu tetikleyebilir. Maddi koşulların yetersizliği depresyona gireriz sorusuna cevap olur.

Kişilerin kendilerine ya da durumlara yönelik algıları depresyon belirtilerini tetikler. Böylece depresyona gireriz. Örneğin panik atak yaşayan kişi bedeninin göstermiş olduğu tepkileri bir ölüm belirtisi olarak algılarsa hem biyolojik olarak hem de psikolojik olarak kendisini olumsuzluğa sürükler. Diğer bir taraftan ise kişinin kendisini yetersiz görmesine ilişkin düşünceler de kişiyi depresyona sürükler. “İşe yaramaz biriyim, benden hiçbir şey olmaz, hiçbir şeyi beceremiyorum” düşünceleri de depresyonu tetiklemektedir. Diğer bir noktada ise çevrenin sürekli kendisini gözlemlediğini ve her an eleştireceğini düşünen kişiler de depresif belirtiler gösterirler. Kesin hata yapacağım ve benimle dalga geçecekler, kesin bir şeyi eksik yapıp bir fırça yiyeceğim düşünceleri de kişinin duygu durumunu olumsuza doğru sürükler. Kişinin kendisine olan bakış açısını değiştirmesi depresyonun da ortadan kalkmasına yardımcı olur.

Depresyonun nedenleri bilimsel olarak tam anlamıyla açıklanamamaktadır. Birbirinden kesin hatlarla ayrılmasına rağmen depresyon nedenleri psikososyal, genetik ve biyolojik olmak üzere 3 ana grupta incelenir, Psiko-Sosyal Nedenler: Günlük yaşamda sürekli strese maruz kalan kişiler depresyona girmeye daha yatkındır. Küçük yaşta anne baba kaybı, şiddete maruz kalma, travmalar ileri yaşlarda depresyona girme olasılığını arttırır. Yine küçük yaşlarda sevilme, ait olma, güven duyma, başarı gibi temel ihtiyaçların karşılanamaması ruhsal yaralanmalara ve dolayısıyla da ileride depresyona girmeye sebep olabilir.

Genetik Nedenler: Depresyon ile ilgili yapılan araştırmalar hastalığın genetik bir yatkınlığı olduğunu ortaya koymuştur. Ağır depresyon hastalarının birinci derece yakınlarında depresyon görülme sıklığı oldukça fazladır.  Bu durumun bir diğer nedeni de psikolojik rahatsızlığı olanların durumlarını aile yaşantısına yansıtmaları da olabilir. Biyolojik Nedenler: Depresyon ile ilgili yapılan çalışmalarda beyinde bulunan norepinefrin, serotonin gibi bazı hormonların depresyon ile ilişkisini saptamıştır… Tedavi edilmesi gereken ciddi bir problem olan depresyon tedavi edilmediğinde bireyin alkol, uyuşturucu gibi zararlı alışkanlıklar edinmesinde ya da kendine zarar vermesine neden olabilir. Depresyon tedavisinde ilaç tedavisi ve psikoterapinin birlikte kullanıldığı bütüncül yaklaşım yöntemi uygulanır. Antidepresan olarak bilinen depresyon ilaçları psikiyatri dalında uzmanlaşmış doktor tarafından uygun dozlarda hastaya verilir.

Genellikle 2-3 hafta sonra etkilerini göstermeye başlayan antidepresanların düzenli olarak kullanılması önemlidir. İlaçlarla birlikte uygulanan psikoterapi ile hastanın olumsuz düşünce ve davranışlardan uzaklaşması ve daha aktif olması amaçlanır. Bu uygulamalara ek olarak uygulanan hipnoz yöntemi de depresyondan kurtulma yolları arasında yer alır.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu