Öz yeğenini defalarca istismar eden M.E. 5 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Kararı okuyan Mahkeme Başkanı Fadıl Aksun, yasaların yetersizliğine bir kez daha vurgu yaptı:
DEVRİM DEMİR
“CEZALAR YETERSİZ”
12 yaşındaki küçük çocuğu defalarca cinsel istismara maruz bırakan öz dayısı M.E.’nin aleyhindeki karar, yargılandığı Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi tarafından açıklandı. Öz yeğenini defalarca istismara maruz bırakan dayı M.E. 5 yıl 6 ay hapis cezası aldı. Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Fadıl Aksun, Kıdemli Yargıç Vedia B. Barkın ve Yargıç Murat Soytaç huzurunda gerçekleşen davanın karar duruşmasında, heyetin oy birliği ile vermiş olduğu kararı Başkan Aksun açıkladı. Aksun, bu tip suçlara yönelik yasa ile öngörülen cezanın bariz şekilde yetersiz olduğuna vurgu yaparak tepkisini dile getirdi.
“İSTİSMARCILAR GENELLİKLE TANIDIK KİŞİLER OLUYOR”
Başkan Aksun, küçük çocuğun dayısı tarafından pek çok kez istismara uğratılmasının ‘infiali’ içerisinde olduklarını ancak yasaların, mahkemeyi bu tipte vahim bir suçta 6 yıl azami ceza ile sınırladığını belirtti. Aksun, tüm dünyada korunması gereken birey grubunu oluşturan çocukların gerek bedensel gerekse ruhsal gelişim olarak, dış etkilere karşı koyma yeteneğini kazanamamış olduklarından her türlü istismara açık olduklarına vurgu yaptı. Aksun, “Çocukların kendilerine yönelik istismarı fark etmelerinin güçlüğü yanında cinsel istismarcılar da huzurumuzdaki sanıktan da görülebileceği üzere sıklıkla çocuğun çevresinden ve tanıdığı bir kişilerden oluşmaktadır. Dolayısı ile çocuğun güven ve aidiyet duyguları da sömürülerek hem bu tip fiiller gerçekleştirilmekte hem de bunların ortaya çıkarılması zorlaştırılmaktadır” dedi.
AKSUN’DAN HÜKÜMETE ÇAĞRI
Çocuk İhmali ve istismarı BM Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 19. Maddesine göre devlet çocukların hiçbir zarara uğramaması için her türlü önlemi almakla yükümlü olduğuna dikkati çeken Aksun, farkındalık eğitimlerinin önemine değinerek hükümete çağrı yaptı. “Farkındalık eğitimleri ile belirli yaşın üzerindeki çocuk ve ergenlerin kendilerine yapılan davranışların istismar kapsamında olduğunun anlatılması oldukça faydalı bir yöntemdir. Bu açıdan eğitim politikalarının düzenlenmesi esnasında bu tip eğitici faaliyetlere de yer verildiğini görmek isteriz. Yine çocukların cinsel istismarının önlenmesinde çocuk, aile ve toplum temelinde çalışmaların yürütülmesi ve bu kapsamda acilen sosyal politikalar belirlenmesi gerekmektedir. Çünkü bu tip vakalar düşülenin aksine ülkemizde oldukça yaygın hale gelmiş durumdadır” ifadelerini kullandı.
