Din üzerinden yozlaşmanın öncülüğünü yapmak..
Daha önce de yazdım çizdim sadece Sayın Atun özelinde de değil, kim inancını ne şekilde isterse yaşayabilir bu topraklarda. Lakin toplumun hiç ait olmadığı bir kültür yapısı içine girmesi için çaba sarf etmek ve buna zemin hazırlamak doğru bir yaklaşım değildi

Sunat Atun’u yıllardır tanırım.
İyi eğitim almış, genç yaşta siyasi kariyer yapmış, iş hayatında başarılı olmuş, köklü bir ailenin ferdi.
Elbette inancı, değerleri de kendisini bağlar.
Lakin bazen ülkesine farklı alanlarda daha çok yararı dokunacakken, kendisini sınırladığı ve içine girdiği siyasal islam ağırlıklı labirente hapsolmuş durumda..
Elbette bu kendi tercihleri..
İnancını nasıl istiyorsa o şekilde yaşar, yaşayabilir.
Bunda bir sıkıntı yok.
Açıkçası benim bir yurttaş olarak Sunat Beyden beklentim, ekonomi alanında elde ettiği tecrübeleri,böylesi zor günlerden geçtiğimiz bir dönemde kendisinin de mensubu olduğu partisiyle veyahut hükümeti ile paylaşması ve katkı koymasıydı. Malum ülke adeta yangın yeri, onlarca çözüm bekleyen sorunumuz var.
Nereyi tutsak elimizde kalıyor.
Fakat görüyorum ki sayın vekil ilişki içinde olduğu birilerini ya da beklenti içinde olduğu güç odaklarına şirin görünmek onları memnun etmek için bütün önceliklerimizi bırakıp bunu yerine siyasi kimliğini bir güç olarak görüp kendinin ve birtakım cemaatlerin inançları ve beklentileri doğrultusunda UBP vekili olarak hiç bir önceliği yokken laik eğitim sistemine karşı yozlaşma hamlesi olarak “ilahiyat bölümlerini yasal statüye kavuşturmak amacıyla” üç yasa için değişiklik önerisi hazırlıyor.
Bu tabiatıyla konuyu kendi inanç alanından çıkararak toplumsal bir bir alana yönelmektir.
Daha önce de yazdım çizdim sadece Sayın Atun özelinde de değil, kim inancını ne şekilde isterse yaşayabilir bu topraklarda. Lakin toplumun hiç ait olmadığı bir kültür yapısı içine girmesi için çaba sarf etmek ve buna zemin hazırlamak doğru bir yaklaşım değildir.
Velhasıl Sayın Atun’un bu önerileri Resmi Gazete’de de yayımlandı
Prosedür gereği görüş ve öneriler 20 gün içinde Meclis Başkanlığı’na sunulabilecek.
Ve fakat malumunuz olduğu üzere Meclis de haftaya tatile giriyor.
Elbette uzun bir tatil..
Bu arada UBP’li vekil Sunat Atun’un din eğitimine dayalı okullar kurulması için verdiği değişiklik yasa önerisinden, UBP’li Eğitim Bakanı Olgun Amcaoğlu’nun haberi yok.
Ama nasıl olur?
Oluyor işte.
Sistemin yarattığı sığ düzen bu..
Herkes toplumsal yarar sağlamanın gailesinde değil kendi çıkar çevrelerini memnun etmenin peşinde..
Bu konuda Yenidüzen’e açıklama yapan Bakan Amcaoğlu, UBP Milletvekili Sunat Atun’un Meclis’e sunduğu ilahiyat bölümlerini içeren ortaokul, lise ve kolejlere okul olarak ‘yasal’ bir statü kazandırılmasına dair yasa önerisinden Bakanlık olarak haberdar olmadıklarını açıkladı.Amcaoğlu ayrıca böyle bir ihtiyaç da yok diyor..
Olgun Bey parmağının arkasına saklanmayan, dobra dobra konuşmayı seven bir kişidir.
Bu nedenle samimiyetine de inandığım bir siyasetçidir kendisi. Siyasi yaşamı boyunca da yapabileceklerini ortaya koyan, yapamayacakları hakkında taahhüt vermeyen ve bunu da halkla paylaşan bir yapıya sahiptir..
Dolayısıyla bakanlığının bilgisi dahilde olmadığını söylüyorsa öyledir. Oysa böylesi bir konuda aynı partinin iki mensubu biri vekil,diğeri ilgili bakan olarak istişare yapılmadan Sunat Bey’in Cumhurbaşkanı Ersin Tatar destekli laik eğitime karşı yapmaya çalıştığı şeyin doğru bir yaklaşım olmadığını belirtmek isterim.
Cumhurbaşkanı Tatar: “Din İşleri Başkanlığı’na devlet olarak daha fazla sahip çıkmamız gerek” dedi. Böylelikle anlaşıldı ki UBP Milletvekili Sunat Atun’un Meclis’e sunduğu ilahiyat bölümlerini içeren ortaokul, lise ve kolejlere okul olarak ‘yasal’ bir statü kazandırılmasına dair yasa önerisine sıcak bakıyor Cumhurbaşkanı Tatar..
Bu yönde hiçbir bilimsel çalışma yapılmadan, ihtiyaç olup olmadığına bakılmadan, ilgili bakanlığın konuyla ilgili görüşleri sorulmadan hem de.. Öyle anlaşılıyor ki ülkemizde de Türkiye’nin siyasi konjonktürünün etkisi altında ortaya çıkan siyasetin yeni trendi siyasal İslam ve milliyetçilik..
Kim ne kadar dindar görünürse, kim ne kadar vatan, millet, bayrak nutukları atarsa siyasi istikbalinde o kadar öne çıkar anlayışı gün geçtikçe daha da yaygınlaşıyor ülkemizde..






































