Bir arkadaşım sordu, Ünal Üstel hükümetinin 1 yıllık icraatlarını dinledin mi diye. Dinlemedim dedim.
Niye diye sordu bu kez?
Daha önemli işlerim vardı ona ayıracak zamanım olmadı dedim, nitekim de öyle…
Hoş bunca zamandır gelmiş geçmiş hükümetlerin kağıt üzerinde süslü püslü cümleler kurarak sözde yaptıkları icraatları dinledik de ne oldu, ne değişti.
Sonuç hep aynı.
Sıfır sıfır elde var sıfır.
Halka yansıyan ne var?
Halkın yaşayarak deneyimlediği koşullarda nasıl bir iyileştirme oldu?
Hayatı ucuzlatabildiler mi mesela?
Eğitimde, sağlıkta fırsat eşitliğini sağladılar mı? vergi adaletini az da olsa sağladılar mı?
Liyakatı yönetim anlayışlarına yerleştirdiler mi?
Var mı bütün bunların cevabı.
Yok!
En azından bende yok.
O halde niye dinleyim boş konuşmaları!
Aynanın yansıtmadığı tamamen lafta kalan ve lafazanlık ile icraat diye takdim edilen her ne varsa insanların hayatına olumlu dokunuşlar yapmadığı sürece masa başında ahkam kesip bunları icraat diye pazarlamanın hiçbir ehemmiyeti de olmaz, nitekim de olmuyor. Üstel hükümeti
1 yılda 65 yasa geçirmiş Meclis’ten.
Bu yasalar halkın yararına mı?
Toplumsal fayda gözetilerek mi hazırlandı?
Ya da şöyle sorayım bu geçirilen yasalar halka ne kazandırdı?
Başbakan Üstel diyor ki ilk kez konut alacak gençlere kredi olanağı tanınacak.
Bunu adil yapabileceklerine inanan var mı?
Ya da küçük esnaf ve hayvancıya düşük faiz oranında kredi verileceği taahhüt ediliyor. Bunlarda yarın bir gün partili partisiz ayrımına gidilecek. Ha derseniz ki nereden biliyorsun? Yaşanmışlıklardan değerli arkadaşlar, hepimizin bu ülkede hayata ve siyasete dair tecrübe ettiklerimizde mutlaka vardır haksızlıklar ve dahi hukuksuzluklar. Kaldı ki Üstel hükümetinin 1 yıl boyunca liyakattan uzak yaptığı atamalar ve diğer uygulamalar vs maalesef ilk kez ev alacak gençlere kredi olanağı fikrine referans oluşturmuyor. Velhasıl o yapılacak, bu edilecek, şöyle olacak, böyle edecek kısmına karnım tok.. Diyeceğim o ki geçin bunları.. Bu ülkede can güvenliği içinde araç kullanacak yol kalmadı. Toz duman çevre kirliliği hat safhada. Ülkenin dört bir yanından lağım kokuları geliyor. Bu ülkede insanlar evlerine et götüremiyor, hatta sütü dahi götüremeyen insanlar var.
Hayat pahalılığı almış başını gidiyor, hükümetse sadece seyrediyor. Hatta umurlarında dahi olmuyor. Şimdi ise cek, cak, cuk vaatleri dağıtıyor.
