KıbrısManşetSiyaset

Diplomasi yürütmeden laf yetiştirmekle olmuyor

“AB’nin ürettiği karar bizim için yok hükmündedir” derseniz eğer burada da sağlıklı bir diplomasiye ve konunun hakimi diplomatlara ihtiyaç olduğu gerçeğini de kabul etmek zorundasınız

Sürekli çatışarak, sürekli birilerine laf yetiştirerek ve sürekli gergin bir ortamı ayakta tutarak ne politika üretilebilir ne de bu politikanın diplomasisi yürütülebilir.

Maalesef bunu bir türlü idrak edemeyen ve sürekli efelenen bir anlayış gelişti son dönemlerde.  Oysa bugün diplomasi ,dış politikanın ve küresel yönetişimin olmazsa olmazları arasındadır. Nitekim ortaya çıkan uluslararası anlaşmalar, sözleşmeler, ittifaklar ve uluslararası ilişkiler genellikle diplomatik görüşmeler bu süreçlerin sonucudur. İşte tam da bu nedenle bağımsızlığına kavuşmuş ve uluslararası toplumun içinde yer alan ülkeler için diplomasi çok büyük öneme haizdir.

Dolayısıyla diplomasi , egemen ülkeler arasındaki sorunlara çözüm bulmak için yürütülen müzakere sanatı ile onun yöntem ve araçlarına bir bütün olarak verilen addır.. Diplomasi bir devletin başka bir devlet veya uluslararası örgüt ile elçilik heyetleri üzerinden kurduğu ilişkileri içermekle birlikte günümüz dünyasında aldığı biçimler zamanın ruhu ve teknolojisine göre çeşitlenmiş ve zenginleşmiştir.

Bugün böyle bir giriş yaptım.

Diplomasi ve diplomat tanımını bir kez daha tanımlamak istedim ki önemini  idrak edemeyenler varsa üzerinde biraz kafa yorsun. Velhasıl bugün küresel alanda da uluslararası ilişkiler yürütülürken diplomasi kanallarının her daim açık olması ve diyaloğun sürdürülmesi elzem bir ihtiyaçtır.

“AB’nin ürettiği karar bizim için yok hükmündedir” derseniz eğer burada da sağlıklı bir diplomasiye ve konunun hakimi diplomatlara ihtiyaç olduğu gerçeğini de kabul etmek zorundasınız.

Zira sizin doğru diye addettiğiniz ve yürüttüğünüz politikanın uluslararası hukuk ve uluslararası anlaşmalar nezdinde doğru bir zemine oturup oturmadığının hesabını da iyi yapmanız gerekiyor. Ha bunu yapamıyorsanız ve bunun üstünden tek taraflı adımlarla ilerlemeyi seçiyorsanız o zaman da karşınızda çok tabidir ki uluslararası hukukun ve yapılan anlaşmaların yaptırımlarını bulacaksınız.

“ Ben yaptım, yaparım ve olur” yaklaşımı belki kısa vadede bir yol gibi görünür ama sonrası başınıza olmadık sorunlar açar.

Global eksende uluslararası toplumun ve hukukun ne denli büyük önem arz ettiğini görmezden gelen bir anlayış diplomasi ayağında hiçbir şekilde başarılı olamaz.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu