Diyalog ve diplomasi yolları açık tutulmalı
Siyaset üretemiyoruz, diplomasiyi yürütemiyoruz, diyalog kurmayı denemiyoruz, sürekli bir çatışma ortamı içinde sığ gündemlerin içinde kayboluyoruz
7 Aralık 2021 Salı günü Kudüs’te üçlü İsrail -Kıbrıs – Yunanistan zirvesi toplantısı vardı. Yunanistan Başbakanı Kyriakos Mitsotakis ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ise 8 Aralık Çarşamba günü Soçi’de bir araya geldi… Yani diplomasi tüm hızıyla diyalog kurmak suretiyle devam ediyor. Peki biz bunun neresindeyiz?
Açıkçası hiçbir yerinde.
Siyaset üretemiyoruz, diplomasiyi yürütemiyoruz, diyalog kurmayı denemiyoruz, sürekli bir çatışma ortamı içinde sığ gündemlerin içinde kayboluyoruz.
Kuşku yok ki siyaset, hayatın her alanında karşımıza çıkıyor. Dolayısıyla siyaset nasıl biçimlendirilirse, hayatlarımız da aynı oranda olumlu ya da olumsuz etkilenir.. Bunu ortaya çıkaran da insanın kendisidir. İşte tam da bu nedenle, var olan sorunları veyahut ilerleme kaydedilecek konuları çözüme kavuşturacak sosyal bir olgu ve sosyal bir süreçtir siyaset…
Doğru siyaset sorunları çözme gibi önemli bir etkiye de sahiptir aynı zamanda.
Ortaya koyduğunuz siyaset anlayışınız provokatif ve çatışmacı bir tarzı içinde barındırıyorsa, sorunları çözmek yerine daha büyük sorunlara kapı açmaksa dişe diş siyaseti güdülür.
Bu da elbette çatışma ortamını besler ve savaşı üretir. Karşınızdaki muhatabınız yanlış yapıyorsa, yanlışı körükleyerek durumu eşitleyemezsiniz, ancak daha kötü bir hale getirir, uzlaşma kanallarını kapatırsınız. Sonuç da insanları her anlamda olumsuz etkileyen bir çatışma ortamı olur. Türkiye’deki ekonomik krizde bu yaratılmış çatışma ortamının bir payı yok mu? Var, hem de fazlasıyla…
Peki arzu edilen siyaset bu mu?
Üstelik farklı seçenekler mümkünken.
diyaloğa, müzakereye ve diplomasiye ağırlık vererek muhatapları bu yöne kanalize etme seçeneğimiz ortada dururken, barışın istikrar ve refah getirdiği açıkken, orta çağ zihniyetine neden saplanıp kalalım..
Siyaset, her şeyden önce icra edilen her alanda kazanım sağlamak için yapılan bir bilim dalıdır. Siyaset günlük duygulara, ya da günübirlik eğilimlere göre değişen bir alan değildir. Siyasetin başarı odaklı hedeflenmesi için uzun soluklu ve içinde istikrar barındıran bir yöntemi benimsemeniz gerekiyor.
Sürekli çatışan, agresif bir tarzı siyaset olarak benimserseniz eğer, muhataplarınızla ne sağlıklı bir diyalog kurabilirsiniz, ne de doğru bir diplomasi yönetebilirsiniz.
