Güney KıbrısKıbrısManşetSiyaset

Doğru strateji kazandırır

İçinden geçtiğimiz bu süreç sadece siyasi değil aynı zamanda ekonomik olarak da çıkmaz bir döngü içinde. Dolayısıyla bu önerilerin yanına biz ne koyabiliriz, bu konuyu nasıl müzakere edebiliriz, burada halk olarak nasıl bir fayda içinde oluruz demeden bunu kestirip atıyoruz

Kıbrıs Türk tarafının Kıbrıs Cumhuriyeti’nin üç garantör ülkesinden biri olan Türkiye’nin desteği ile iki ayrı egemen devlet politikasına geçişten sonra Kıbrıs Rum Yönetimi (Kıbrıs Cumhuriyeti) masaya; Kapalı Maraş’ın BM idaresine devri karşılığında Ercan Havaalanı’nın BM idaresine uluslararası uçuşlara açılması,  Mağusa Limanı’nın AB’nin Gümrük idaresine girmesi gibi GYÖ’ler üzerinden bir paket hazırlığında olduğu söyleniyor. Hoş bu konu henüz resmi bir nitelik kazanmamakla birlikte Kıbrıs Türk tarafı  bunun asla mümkün olmayacağına dair bir açıklama yaptı. Yani aslında Rumların masaya sürmeye çalıştığı güven yaratıcı bir takım önlemleri de ciddiye almıyoruz gibi bir yaklaşım sergiledi Kıbrıs Türk otoritesi…

Bu haliyle Rum tarafının uluslararası toplum nezdinde ciddi bir algı operasyonuna evirileceğini öngörmemek saflık olur.

Nitekim Rum tarafının ülke ülke, konferans konferans gezip GAÖ’lerin  halkla ilişkilerini yapması, Türk tarafının da bu önerileri direkt olarak ve tamamen reddederek görüşmeyi bile kabul etmemesidir.

Buna gerekçe olarak da önce egemen eşitliğin kabulü talep ediliyor.

Oysa bu öneriler, Rumların diplomatik olarak pazarlandığı ülkelerden çok Türk tarafını ilgilendiriyor. Neden?

İçinden geçtiğimiz bu süreç sadece siyasi değil aynı zamanda ekonomik olarak da çıkmaz bir döngü içinde. Dolayısıyla bu önerilerin yanına biz ne koyabiliriz, bu konuyu nasıl müzakere edebiliriz, burada halk olarak nasıl bir fayda içinde oluruz demeden bunu kestirip atıyoruz.

Bunu başta Sayın Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve ekibinin olmak üzere Türkiye Dışişleri Bakanlığı’nın da gözden geçirmesinde büyük yararlar olduğu düşüncesindeyim.

Zira Rum tarafının uluslararası topluma yönelik bu diplomatik girişimlerine karşı Türk tarafının sadece reddetme misyonu üstlenmesi sanırım bir bana yanlış gelmiyordur.. Ha diyorsanız ki biz egemen eşitlikte ısrarcıyız.. Eyvallah derim.

Ve fakat o zaman da egemen eşitlik için şu ana kadar neler yapıldığını, tanıtım adına nasıl bir yol alındığını, bütün bunlarla nasıl bir sonuç elde edildiğini toplumla paylaşmak gerekiyor.

Diğer Haberler

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu