Doğuş Derya: Toplumun öncelikleri yerine suni gündemler yaratılıyor
Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu, yasama ve denetim gündemiyle toplandı. Genel kurulda “KKTC Hükümeti ile Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Gazimağusa İlahiyat Koleji Yapım Projesi Protokolünün Onaylanmasının Uygun Bulunmasına İlişkin (Onay) Yasa Tasarısı” ele alınıyor.
Görüşmeler sırasında Cumhuriyetçi Türk Partisi Milletvekili Doğuş Derya söz alarak tasarıya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
“Toplumun Öncelikleri Yerine Suni Gündemler Yaratılıyor”
Derya, son cumhurbaşkanlığı seçimlerinde halkın yüksek oranda kutuplaşmaya karşı mesaj verdiğini belirterek, hükümetin buna rağmen dini ve milli hassasiyetleri istismar eden politikalar izlediğini söyledi. İlahiyat Koleji tartışmasının da toplumun gerçek sorunlarını geri plana iten bir yaklaşımın sonucu olarak meclise taşındığını ifade etti.
“Kamusal Eğitim Güçlendirilmiyor, Çocuklar Konteynerlerde Okuyor”
Derya, KKTC’de sosyal devlet anlayışına uygun, erişilebilir ve nitelikli kamusal eğitim sunulmadığını söyledi. Depreme dayanıklı hale getirilecek okullar için mevduatlardan kesinti yapıldığını ancak buna rağmen gerekli iyileştirmelerin yapılmadığını belirtti. Artan nüfus ve öğretmen yetersizliği nedeniyle eğitimin nitelik kaybı yaşadığını ifade eden Derya, bu koşullar dururken yeni bir ilahiyat koleji tartışmasının yeniden gündeme getirildiğini dile getirdi.
“Hala Sultan İlahiyat Koleji Bile Amaç Dışı Kullanılıyor”
Derya, geçmişte açılan Hala Sultan İlahiyat Koleji’nin imam yetiştirmek amacıyla meşrulaştırıldığını hatırlattı. Ancak mezun sayısına rağmen Din İşleri Başkanlarının hâlâ Türkiye’den atandığını söyledi. Bunun, yeni bir ilahiyat kolejesine ihtiyaç duyulmadığını gösterdiğini ifade eden Derya, uygulamanın ideolojik saiklerle yürütüldüğünü dile getirdi.
“Eğitim Üzerinden İdeolojik Yapılanma Oluşturuluyor”
Milli Eğitim Yasası’nın Atatürk ilke ve inkılaplarına açıkça atıf yaptığını söyleyen Derya, protokolün yasaya ve anayasaya aykırı şekilde dizayn edildiğini savundu. Tarikat yurtlarıyla ilgili soruların yanıt bulmadığını, bu yapıları kimlerin finanse ettiği ve hangi denetim mekanizmalarının işletildiğinin belirsiz olduğunu kaydetti. Derya, eğitim sisteminin ideolojik örgütlenme alanı haline getirildiğini belirterek, ileride farklı millet ve inanç gruplarının da kendi dinlerine göre okul açmak istemesi halinde nasıl bir tavır alınacağının şimdiden düşünülmesi gerektiğini vurguladı.
