ManşetSağlıkSporToplum

“Donmak üzereyiz ama uyku tatlı geliyor”

Gençlik party modunda yaşamaya devam ediyor. Gündüz başka âlem, gece başka bir âlem. Hele hele şimdi de teknolojik dönüşüm devam ediyor ya, uykuya hasret kaldı bebeler. Sadece bebeler mi? Yetişkinlerde de aynen bu geberik durum devam ediyor. Birçoğumuzun elinde bilgisayardan bozma ve de pilleri pek de akıllı olmayan telefonlar var artık

Gençlik party modunda yaşamaya devam ediyor. Gündüz başka âlem, gece başka bir âlem. Hele hele şimdi de teknolojik dönüşüm devam ediyor ya, uykuya hasret kaldı bebeler. Sadece bebeler mi? Yetişkinlerde de aynen bu geberik durum devam ediyor. Birçoğumuzun elinde bilgisayardan bozma ve de pilleri pek de akıllı olmayan telefonlar var artık.

Aynı masada ama akılları milyonlarca kilometre ötede olan tonlarca çift var bildik. Sosyal paylaşım mı? “Dürtme/sürtme/sürtüşme/tanışma/tanıma/tanıtma” desek yalan olmaz hani. Millet artık sosyalleşme için sokağa çıkmıyor. Aynen avuç içi kadar bir ortama yaşamlar sığdırılmış durumda. Geceli, gündüzlü bir cebelleşmedir gidiyor bu fâni dünyada. İşin içerisine ampulün mûcidi girdi ya, Thomas Edison Amca’dan sonra ve önce olmak üzere iki çağı aynı anda yaşıyoruz.

Eskiden mumla aydınlatma süreci erken biter ve herkes yataklarına dağılırdı. Ya şimdi? Geceler de gündüz oldu elektrik sayesinde. Birçok talebemiz gecenin 03’nde sanki de gündüzmüş gibi telefonlaşıyor veya direkt iletişime geçiyor. Hâl böyle olunca da birçok bebe veya yetişkin uyku sorunu yaşıyor. Sonuç mu? Tabii ki obezite, depresyon, halsizlik ve diğer fiziksel, zihinsel, duygusal, sosyal sorunlarla boğuşma durumları. Beslenme, yükleme ve dinlenmenin merkezinde ne var? Tabîki de kaliteli uyku var.

Uyku süresi en az tütün ve alkol kullanımı ve de diğer çevresel şartlar kadar önemli. Daha doğrusu en önemlisi. Güneşin batmasından birkaç saat sonra melatonin adlı büyüme hormonu aktifleşiyor. İşte, bebeler için “Uyu da büyü” derler ya, durum aynen bu vaziyette gerçekleşiyor.

Ya şişmanlık durumları? Bu sorun da aynen uyku düzeniyle de devam ediyor. Hominine gırtlak ya televizyon, ya da bilgisayar başında doyma hissinden uzak bir şekilde yaşıyoruz. Beynimiz yemek yerine, teknolojiye odaklanınca da seyreyleyin gümbürtüyü. Yağ depolamaca ve özellikle de şeker ve de unlu gıdalar alınırsa virra açlık şekeri yerlerde ve yine yemece forever! Üstüne üslük geç saatlere kadar ışıklar yüzünden uyanık kaldığımızda stresle mücadele hormonu olan kortizol, bizi daha da stres ve çöküntüye sokacaktır. Hele hele psikopat insanlarla bezenmiş bir dizi alışkanlığımız da varsa “Uykusuz her gece, bu soğuk kahvede öleceğim” şarkısını dillendiririz. Araya da yorgun ve bitkin nakaratlar iyi gelir. Sorunlar özetle aynen bu yönde. Sonuç mu? Issız Adam’ın dediği gibi; “Donmak üzereyiz ama uyku tatlı geliyor”.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu