KıbrısManşet

Dr. Aşardağ’dan önemli iddia: Türkiye açık çek verdi ama siyasilerimiz kullanmıyor

Aşardağ, Türkiye’nin “Ekonomiyi söndürmeyin. Bunu yaparken de alınacak önlemlere desteğimiz tam bu koordinasyonu siz kurun” dediğini belirterek, Türkiye’nin yardım etmediği söylemlerinin külliyen yalan olduğunu dikkat çekti.

‘TÜRKİYE YARDIM ETMİYOR’ SÖYLEMLERİ KÜLLİYEN YALAN… Ekonomiyle sağlığın paydaş bir şekilde ilerlerse salgının atlatılabileceğini kaydeden Dr. Erden Aşardağ, Türkiye’nin büyük desteği olduğunu ve açık çek verildiğini aktardı. Aşardağ, Türkiye’nin “Ekonomiyi söndürmeyin. Bunu yaparken de alınacak önlemlere desteğimiz tam bu koordinasyonu siz kurun” dediğini belirterek, Türkiye’nin yardım etmediği söylemlerinin külliyen yalan olduğunu dikkat çekti.

KOLAN HASTANESİ PANDEMİ HASTANESİ OLMAYA UYGUN DEĞİL… Kolan Hastanesi’nin satın alınıp, pandemi hastanesi olarak kullanılmasının sadece geçici bir çözüm olduğunu söyleyen Dr. Aşardağ, 30-40 yataklı bir yerin pandemi hastanesi olmaya yetmeyeceğinin altını çizdi. Dr. Aşardağ, tüm dünyada olduğu gibi pandemi hastanesinin planının çizilmiş olduğunu, mimarisinin, planın ve streil ortamların da belirli olduğunu kaydederek, “Bunun için Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yoktur” dedi.

Meyil AVCAN

Başbakanlık Covid-19 Koordinasyon Komitesi’nden istifa eden İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Erden Aşardağ, ilerleyen günlerde ülkemizi bekleyen tehlikelerle ilgili GIYNIK’a çarpıcı açıklamalarda bulundu. Aşardağ, Türkiye’nin ülkenin bütün hastanelerin yapımı için gerekli desteğin yüzde yüzünü vereceği açıklamasında bulunduğuna dikkat çekti. Bunun bilincinde olan hükümetin neden hala pandemi hastanesini yapmadığına anlam veremediğini dile getiren Aşardağ, Kazakistan’da 12 günde 300 yataklı pandemi hastanesinin 10 milyon Euro karşılığında yapıldığını ifade etti.

Dr. Aşardağ, otellere, sevklere ve mobeseye harcanan paranın haddi hesabı olmadığını vurgulayarak, harcanan paralar toplanmış olsa, sağlıkla ilgili tüm korunma önlemlerini, ilaçları ve sağlık altyapısındaki diğer eksiklikleri tamamlamak için harcayarak, ülkenin garanti altına alınabileceğine değindi.

 “ ‘PANDEMİ HASTANESİ GEREKLİ DEĞİL’ AKLINI KİM VERİYOR?”

“Anlaşılmaz şekilde hükümete bu akılları kim veriyor?” diyen Dr. Erden Aşardağ, bu konuda fikir üreterek pandemi hastanesinin gerek olmadığını söyleyen kurum veya kişilerin kim olduğunu ve neye dayanarak pandemi hastanesinin gerekli olmadığına kanaat getirdiklerinin bilinçli olarak çıkıp açıklanmasını istedi.
Dr. Aşardağ, bazı kişilerin şu an pandemi hastanesine ihtiyaç olmadığını söylediklerini belirterek, hükümet yetkililerinin baskılardan kurtulmak adına pandemi hastanesinin yapılacağı açıklamalarının ortaya atıldığını ancak insanların somut girişim beklediğini ifade etti.

“KOLAN HASTANESİ PANDEMİ HASTANESİ OLMAK İÇİN YETERLİ DEĞİL”

Kolan Hastanesi’nin satın alınıp, pandemi hastanesi olarak kullanılmasının sadece geçici bir çözüm olduğunu söyleyen Dr. Aşardağ, 30-40 yataklı bir yerin pandemi hastanesi olmaya yetmeyeceğinin altını çizdi.

Dr. Aşardağ, tüm dünyada olduğu gibi pandemi hastanesinin planının çizilmiş olduğunu, mimarisinin, planın ve streil ortamların da belirli olduğunu kaydederek, “Bunun için Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yoktur” dedi.

Kolan Hastanesi’ni satın almanın hem maddi olarak ucuz olmadığını hem de kapasite olarak yeterli olmadığını ifade eden Aşardağ, bunun yapılmadan önce başında bilirkişilerin olduğu bir kurulun oluşturulması ve bilinçli olarak davranılmalısı gerektiğini vurguladı.

Aşardağ, “Şu an günü kurtarmaya çalışıyoruz. Bunlar hep amatörlükten. Kolanı almak çözüm değildir” diyerek, PCR testinin altın standart olduğunu, PCR’ın alındığı zaman nasıl alındığı, saklandığı, laboratuvara götürüldüğü ve testi çalışan kişilerin ne kadar bilgisi olduğunun çok önemli olduğuna dikkat çekti.

“TÜRKİYE 3 BİN KİŞİYE PCR YAPMA KAPASİTESİ OLAN ALET TEKLİFİ SUNDU. 10 GÜNDÜR MASADA BEKLİYOR”

Dr. Erden Aşardağ, Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi ve Gazimağusa Devlet Hastanesi’ndeki laboratuarların çok iyi olduğunu ve buradaki en önemli faktörlerden birinin kitler olduğuna değinerek, ülkemizdeki kit sayısının da yeterliliğinin tartışılır olduğunu söyledi.

Türkiye’nin 3 bin kişiye PCR testi yapma kapasitesi olan alet teklifi sunduğunu ve hatta bir miktar kitleri de kendilerinin karşılayacağını belirttiklerini aktaran Dr. Aşardağ, bu teklifin 10 gündür masada bekletildiğini söyledi ve “Ne acelemiz var zaten?” diyerek ironik şekilde tepki gösterdi.

Dr. Aşardağ, pandemi hastanesinin olmadığı ve gelişlerin devam ettiği göz önünde bulundurulduğunda, eliza testini devreye sokmak gerekeceğini vurgulayarak, hem PCR hem de eliza testi yapıldığında pozitif vakaları kaçırma oranının %2 olduğunu ancak sadece PCR ile hastaların % 50’sinin gözden kaçtığını belirtti.

“TEMASLI TAKİBİ İÇİN APLİKASYON EN GÜVENLİ VERİ”

Dr. Aşardağ, temaslı takibi yapılabilmesi adına aplikasyon kullanımının şart olduğunu söyleyerek, aplikasyon için gerekli tüm projelerin tamamlanmış olduğunu ve eğer gerekirse 2 gün içinde uygulamaya sokulabileceğinden söz etti.

Pile’de aplikasyonun uygulanacağı zaman herkesin buna karşı çıkarak “Özel hayatın gizliliği ihlal edilir. Faşizmdir” dediklerini ifade eden Aşardağ, kriterlerin belirlenmesi durumunda uygulamanın kesinlikle özel hayatı ihlal etmediğini kaydetti.

Aşardağ, sadece telefon numarasının takip edilerek, virüs taşıyıcısı olan bir kişinin nerelere gittiğinin tespit edildiği bilgisini vererek sözlerine şöyle devam etti:

“Tatil yapmasına izin verdiğiniz birinin sonra nereye gittiğini hangi verilere göre tespit edeceksiniz? Lafına göre mi hareket edeceksiniz yoksa aplikasyon aracılığıyla verileri mi kullanacaksınız? Kişilerin hak ve hürriyetleri kesinlikle ihlal edilmeyecektir. Biz koordinasyon kurulundayken bu projeleri hazırlamıştık, istenirse 2 günde yürürlüğe girer.”

“HER ANLAMDA ŞU AN BALAYI YAŞIYORUZ”

Temaslı takibinin doğru yapılmasının çok önemli olduğuna dikkat çeken Dr. Aşardağ, doğru yapılmaması durumunda vaka sayısının artacağını ifade etti.

Aşardağ, 1 hastanın ortalama bulaşının 2 buçuk kişi olduğunu, onların da diğer 2 buçuk kişiye bulaştıracağını ve bu sayının 100’lere, 200’lere, 500’lere kadar çıkacağını ifade ederek, bu hususta toplumun aldığı önlemlerin de çok büyük bir önemi olduğunu belirtti:

“Her anlamda şu an balayı yaşıyoruz. Her yer canlandı. Sosyal mesafe korunmuyor. Maskeler sadece marketlerde ve polikliniklerde kullanılıyor. Tabi ki 3 ay vaka olmayışı rahatlık verdi ama şu an bulaş olabileceği varsayımıyla panik yapmadan daha önceki öğretilerimizi tekrar gündelik hayata sokmalıyız ta ki bulaşın ne kadar artıp artmayacağını belirleyecek bu 15-20 günlük süreç geçene kadar.”

AŞARDAĞ, YAPILMASI GEREKENLERDEN BAHSETTİ

Dr. Erden Aşardağ, total olarak bakıldığı zaman yapılması gereken 7 maddeyi şöyle sıraladı:

“-1 ayda dört dörtlük bir pandemi hastanesi hazır edilmelidir.

-Genç önde savaşan hekim ve sağlık personellerinin en az 6 ay kadar eksiksiz olarak envantere eklenmesi gerekir.

-Anti virüs ilaçları kontrol edilip, güncel tedavi prtokollerine bakılıp, ilaç eksiklikleri giderilmelidir.

-Temas ve takip personellerinin yapacağı kimselerin sayıları artırılmalı ve eğitimleri desteklenkmelidir.

-Yoğun bakım cihazını kullanacak eğitimli kişiler yetiştirilmeli veya en kısa sürede eğitim verilmelidir.

-Solunum ve ventilatör cihazı olması yeterli değildir. Bu cihazları kullanabilecek eğitimli elemanlar olmalıdır.

Bunları yapmak çok mu zordur? Bunları söylemek siyaset mi yapmaktır? Burada söz konusu toplum sağlığı. Virüs kesim ayrımı yapmıyor.”

”BUNLARI SAVUNMAK BOŞ BOĞAZLILIK DEĞİLDİR”

Herkesin kendi ailesi ve çevresi açısından bunların bir an önce yapılması gerektiğini vurgulayan Aşardağ, bunları savunmanın Başbakan Ersin Tatar’ın deyimiyle ‘boşboğazlık’ veya ‘korkutma’ olmadığına değindi ve sözlerini şöyle devam etti:

“Tecrübeli insanları dinlemek zorundadırlar. Dinlemezlerse de felaket kapıda. Biz hastalarımızı uyaracağız. Herkes ailesini koruyacak, ta ki bu eksiklikler giderilene kadar. Bu hükümete bu fikirleri veren, pandemi hastanesi konusunda bu stratejik kararları alan kimlerse çıkıp yazılı açıklama yapsınlar. Biz şu sebeplerden ötürü bunun gerekli olduğunu düşünmeyiz desinler, envanterlerinde neler var veriler sunsunlar. Bu olmadıkça güvensizlik devam edecek.”

“TÜRKİYE’NİN YARDIM ETMEDİĞİ SÖYLEMLERİ KÜLLİYEN YALANDIR”

Dr. Erden Aşardağ, akıllı hamleler yapılırsa, telaşa kapılmaz ve doğru insanları dinleyerek hareket edilirse panik yapmaya gerek kalmayacağını söyleyerek, yanlış yolda ilerlenirse 1 ay içinde ölümlerin artacağını, yoğun bakımların dolup, taşacağını ve artan vakalarla karşı karşıya kalınacağını ifade etti.

Ekonomiyle sağlığın paydaş bir şekilde ilerlerse salgının atlatılabileceğini kaydeden Aşardağ, Türkiye’nin büyük desteği olduğunu ve açık çek verildiğini aktardı.

Aşardağ, Türkiye’nin “Ekonomiyi söndürmeyin. Bunu yaparken de alınacak önlemlere desteğimiz tam bu koordinasyonu siz kurun” dediğini belirterek, Türkiye’nin yardım etmediği söylemlerinin külliyen yalan olduğunu dikkat çekti.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu