Ayia Napa’da 25 yaşındaki Kıbrıslı Türk Asya Karaali, 3 tane Kıbrıslı Rum erkeği tarafından tacize uğradığını, konuşmasından Türk olduğunun anlaşılması üzerine de kendisine yumruklu saldırı gerçekleştiği ve duvardan aşağı itildiğini iddia etmiş darp olayı ile ilgili görüntüleri sosyal medya hesabından paylaşıp yardım istemişti.
Karaali paylaşımda; Cuma günü kız arkadaşlarıyla Rum tarafına eğlenmeye gittiklerini dönüşte 3 tane Rum erkeğin tacizine uğrayıp Türk olduğunu anladıkları için küfür edip darp ettiklerini, hastaneyede durumunda bir şey olmadığı söylendikten sonra Rum polisine şikayette bulunup davacı olduğunu açıkladı.
İki ön dişinin kırıldığını, yüzünün sol tarafının ezilip morardığını ifade eden Karaali, Türk tarafına geldikten sonra Gazimağusa Devlet Hastanesinden darp raporu almak istediğini fakat olayın Rum tarafında meydana gelmesinden dolayı hastanenin bu raporu veremeyeceğini öğrendiğini açıkladı.
Dr. Mustafa Kalfaoğlu’nu kişisel telefonundan aradığını belirten Karaali, Dr. Kalfaoğlu’nun kendisine ters tavır takındığını ve yardımcı olmadığını belirterek mağdur edildiğini açıkladı.
“SOSYAL MEDYA PROVOKASYONU YAPILMASI KKTC GENÇLİĞİ ADINA ÇOK ÜZÜCÜ”
Asya Karaali olay sonrası Gazimağusa Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Mustafa Kalfaoğlu’na karşı suçlamada bulunması ile ilgili söz hakkını kullanarak yaptığı açıklamada, böyle bir olayda yalnızca polis veya avukat aracılığı ile hastaneye başvuru yapılırsa adli rapor verilebileceğini belirtirken, KKTC ve doktorlarının tanınmadığı bir bölgede raporların Rum tarafında kabul göremeyeceğini, bu açıklamanın da mağdur olan genç kıza da yapıldığını belirtti.
Dr. Kalfaoğlu’nun paylaşımı şu şekilde;
“Devletin hastaneleri herkese açıktır . Yürürlükteki yasa, tüzük ve yönetmelikler çerçevesinde yönetilir. Böyle bir olayda bir başhekim aranarak rapor yazılmasını istemek dünyanın neresinde görülmüştür. Kaldı ki cep telefonumdan hastaneye gelmeden böyle bir şey nasıl talep edilebilir. Böyle bir olayda polis veya avukat aracılığı ile hastaneye başvuru yapılırsa adli raporlar düzenlenir ve verilir.
Kaldı ki bu olay KKTC’yi ve doktorlarını tanımayan bir bölgede gerçekleşti. Orada da polis gerekli müdahaleyi yapıp, mağdur arkadaşımızı hastaneye götürüp gerekli raporları almış. Bizim vereceğimiz rapor onların mahkemelerinde kabul görmez.
Bizim hastanemize geldiğinde de muayene sonucuna göre sadece istirahat raporu verilir. Adli rapor verilmez. Sadece avukat ve polis talep eder. Telefonda zaman ayırıp, bunları anlattığım halde karşı tarafın bana küfür edip yaygarayı basması ve sanki kendisini ben darp etmişim gibi sosyal medya provokasyonu yapması KKTC gençliği adına çok üzücü. Kendisine geçmiş olsun.
Bir bayana karşı yapılan her türlü şiddeti kınıyorum. Ancak bu olayı abartılı sosyal medyaya aktarması haklı olduğunu göstermez. Keşke bu yazdıklarımı da aktarmış olsaydı. İğrenç olan üslubumla sonunda kendisine bu konu ile ilgili daha fazla konuşamayacağımı, polis veya avukatı aracılığı ile acil servise veya idareye başvurması gerektiğini, çalışamaz raporu isterse verebileceğimizi söylerken küfür ederek telefon kapandı” dedi.
“İLK DEFA BÖYLE BİR OLAY YAŞADIĞIM İÇİN ANLIK ŞOK İLE İSYAN ETTİM”
Olayın yankıları Kuzey Kıbrıs ve Güney Kıbrıs’ta sürmeye ederken Karaali yaptığı paylaşımda, isyanının nedeninin ilk defa böyle bir olayla karşılaştığı için yaşadığı şok olduğunu, Kıbrıs Rum polisinin şikayet yapıldığı anda olaya müdahale edip saldırganları yakaladığını belirtirken; “Bu olayın iki toplum arasında herhangi bir gerginliğe ve düşmanlığa dönüşmesini istemiyorum, olay ile alakalı ilgilenen tüm yetkililere teşekkür ederim” açıklamalarında bulundu.
