KıbrısManşet

Dr. Şebnem Benar o akşam yaşananları anlattı

"Olaylar hiç de sizin anlattığınız gibi olmadı"

Doktor Şebnem Benar, YDP Milletvekili Bertan Zaroğlu’nun hastanede olay çıkardığı geceyi anlattı. Doktor Benar, kendisinin o gece hastanede  olduğunu belirterek olayların YDP Genel Başkanı Erhan Arıklı’nın anlattığı gibi olmadığını ifade etti. Benar, Arıklı’yı paylaşımından dolayı kınadığı söyledi.

Doktor Şebnem Benar’ın açıklaması şöyle:

Sayın Erhan Arıklı sizi kınıyorum.

Neden mi?

Çünkü;   Ben o gece o hastanede ve o vizite katıldım. Ve her şeyi kendi gözlerimle gördüm, kendi kulaklarımla işittim. Olaylar hiç de sizin anlattığınız gibi olmadı aksine aşağıda yazdığım gibi oldu. Bertan bey geldi. Sağ akciğerde pnömoni tanısı aldı ve hastaneye yatması gerektiği söylendi.

Herkes Bertan bey için özel odada tek başına kalabileceği bir yer ayarlanması için aramaya başladı. Bu arada hastane full dolu ve dışarda pek çok insan Covid-19 tanısı almış olduğu halde hastaneye yatırılıp tetkik yapılıp tedavisi başlanamayıp evinde bunun için sıra bekliyordu.

Benim pandemi doktorlarım ise hiç uyumadan hastaları hızla yatırıp tetkiklerini yapıp tedavilerini başlayıp iyi durumda olup tedavisini karantina otellerinde devam ettirebilecek hastaları otellere gönderip yeni hastaları yatırabilmek için hızla hareket etmeye çalışıyorlardı.

Neden mi çünkü geç kalınmış her hasta ilerlemiş olabilirdi ve yoğun bakımda yatması  gerekebilirdi. Yani kısacası halkı için , insan hayatı için mücadele ediyordu. Çözüm olarak arkadaşlarım enfeksiyon servisinde ki iki kişilik olan ve yataklardan biri olmayan odaya Bertan beyi yatırmaya karar verdiler.

Vizit esnasında da tatlı bir dille kendisine pnömoni olduğu için daha yakın gözlem altında olması  gerektiği ve o yüzden nöroloji yoğun bakımdan enfeksiyon servisine tek kişilik odaya aktarılacağını anlattılar kendiside kabul etti. Vizit bittikten sonra boş olan hasta yataklarına evlerinde tetkik için sıra bekleyen hastaların yatışı yapıldı ve ambulanslara bu hastaların evlerinden alınmaları için talimat verildi.

Sonra ansızın içerden bir haber geldi. Bertan bey nöroloji servisinden ayrılıp enfeksiyon servisine geçmekten vazgeçmiş. Çünkü adını siz yazdığınız için yazıyorum benim için de çok değerli olan bir hemşire arkadaşım olan oğuz köse kendisinin de çok yakın bir arkadaşıymış ve o nöroloji servisinde çalışıyormuş. Tabii bu arada ambulanslar hastaları getirdi.

Ve bir hastada Bertan beyin yanına yerleştirildi. Ama Bertan bey inatla hem diğer servise yatak olmadığı için mecburi tek kişilik odaya gitmemekte hem de kaldığı odadaki boş yatağı vekili olduğunu iddia ettiği halkından biriyle paylaşmamakta ısrar etti. Ne bekleniyordu ki benim nöbette olan arkadaşımdan hastanın yanına gidip ettiği hipokrat yeminine ihanet edip, kusura bakmayın yanınızda kalan kişi milletvekili ve tek başına kalmakta ısrarcı ve dünya kadar torpil kullandı o yüzden sizin tetkiklerinizi ve tedavinizi yapamayacağım evinize geri dönüp sıranızı yeniden bekleyin demesini mi.

Nöbette olan arkadaşlarımla gurur duyuyorum ve tebrik ediyorum tüm baskılara rağmen ettikleri hipokrat yeminine uygun davranıp halkına sahip çıktıkları için. Sizleri ise tüm içtenliğiyle kınıyorum vekili olduğunuzu iddia ettiğiniz halktan bir insanın yanınızda bile olmasına tahammül edemeyip şahısların anayasal hakkı olan tedavi ve yaşam hakkını ellerinden almaya çalıştığınız için.

Biz sağlık çalışanları sağlık sistemine yatırım yapılmasından ve halka daha iyi sağlık hizmeti verilmesinden başka sizden hiçbir şey beklemedik.Bu güne kadar gelmiş geçmiş hiçbir hükümet ve muhalefet sağlığa gerekli önemi vermedi. Ve bunun suçlusu şimdi bizmiyiz. Sizi kınıyorum çünkü asılsız iftiralarınızla hem canını dişine takıp çalışan hem de canını halkı için kaybetmeyi bile göze alan sağlık çalışanlarının motivasyonunu kırmaya çalıştığınız ve vekili olduğunuzu iddia ettiğiniz halkın gözünü korkutup hastaneye olan güvenini sarsıp sırf hastaneye yatmamak için vakaların gizlenmesine sebep olup halkın bu pandemi döneminde yegane sahip olduğu sağlık personrline olan güvenini ellerinden alıp umutsuzluğa ittiğiniz için.

Siz şimdi torpilinizi kullanıp rahat ve lüx yerinizde halkın elinden aldıklarınızı düşünün. Sizi kınıyorum çünkü siz bizim hiçbir zaman yapmadığımız ırk, din, dil, uyruk ayırımını varmış gibi gösterip bunu siyasi çıkar için kullandığınız için. Efendi biz yıllarca acillerde hasta bakarken kim olduğunu dahi bilmediğimiz kendinde olmayan insanları kurtarmak için canımızı dişimize kattık.

Siz yaptığınız tamamen iftiraya dayalı bu açıklamalarla vekili olduğunu iddia ettiğiniz halkı umutsuzluğa ittiniz, ülkeyi kaosa doğru itmeye çalıştınız. Ama başaramayacaksınız. Çünkü biz bir sağlık ordusu olarak halkımız için elimizden gelen mücadeleyi yapacağız. Benim sendikam benim tabibler birliğim benim sağlık bakanlığım aylardır çağrı yapıyor maske, sosyal mesafe ve hijyen diye. Siz bu arada ne  yapıyordunuz da şimdi suçlamalarınızı buralara yönettiniz.

Lütfen kendinize gelin.  Dip not: yatak çarşaflarının değişiminden doktor sorumlu değildir. Kontrolünü yapmakta ona düşmez. 10 dakika daha bekleseydi belki de temizlik personeli yetişmeye çalıştığı işleri bitirebilecekti. Siz iyi niyetli çözüm arayan bir kişi değil kaos yaratan kişisiniz.

Yeniden Doğuş Partisi Genel Başkanı Erhan Arıklı,  hastanede yaşanan süreçle ilgili sosyal medya hesabından 13 Eylül’de açıklama yapmıştı.

Arıklı’nın açıklaması şöyle:

Ülkemizi kasıp kavuran salgın sürecinin, bir çoğumuzun hem beden hem de ruh sağlığını bozduğu bir gerçek.

Covid-19 virüsü, bazı YDP’li arkadaşlarımızı da yakaladı.

Bunlardan birisi de Genel Sekreterimiz ve Lefkoşa Milletvekilimiz Bertan Zaroğlu oldu.

Zaroğlu testlerinin pozitif çıktığı 8 Eylül tarihinde Burhan Nalbantoğluna gitti. Orada kendisi ile Hemşire Oğuz Köse ilgilendi.

Köse Zaroğlu’nun yakın arkadaşı idi. “Şu oda boş seni buraya yatıralım” diyerek Zaroğlu’na boş bir odayı gösterdi. Zaroğlu tam odaya yerleşmeye çalışırken, bir bayan doktor müdahale etti ve “Hayır buraya yerleşemezsin. Seni başka odaya alacağız” dedi. Bertan eşyalarını yerleştirdiği odada kalma konusunda ısrar edince tartışma çıktı. Araya başkaları da girdi ve Bertan’ın o odada kalması sağlandı. Bunun üzerine ilgili doktorlar tarafından alelacele o odaya ikinci bir yatak konuldu ve başka bir hasta daha yerleştirildi.

Bu gelişme üzerine konu tarafımdan Ali Pilli’ye iletildi ve mümkünse Zaroğlu’nun tedavisine bir karantina otelinde devam edilmesi istendi.

Neticede Bertan bir Karantina Oteline yerleştirildi. Otelde kaldığını 3. Gün Bertan’ın balgamında kan görüldü. Bertan hemen arkadaşı Oğuz Köseyi aradı. Oğuz durumun çok ciddi olduğunu söyleyerek hemen Bertana ambulans göndereceklerini söyledi. Arkasından da beni aradı ve durumun ciddiyetini anlattı.

Ben bunun üzerine Müsteşar Ali Çaygür’ü arayarak geçen sefer yaşanan tatsız hadiseyi hatırlattım ve Bertan’ın ayrı bir odada yatırılmasını rica ettim. Ali bey;” Hiç merak etme Başkan. 50 odamız var. Sayın Vekili rahat bir odaya alırız. Ben şimdi gerekeni yapıyorum” dedi.

Sayın Müsteşar 5 dakika sonra beni tekrar arayarak,”Sayın Başkan gereken talimatı verdim. Sayın Vekilin odası hazırlanıyor” dedi. Ben de kendisine teşekkür ettim. Ardından Bertan’ı arayarak Sayın Müsteşarın dediklerini anlattım.

Bertan’ın 10 dakika sonra bana gönderdiği video ile kafamdan kaynar sular döküldü. Bırakın ayrı bir odayı, Bertana pis bir yatak gösterilmişti.

İlgili doktorlar Müsteşara ve Hükümete Bertan üzerinden adeta bir mesaj gönderiyorlardı.

Bu gelişme üzerine bu videoyu Ersin Tatar, Sağlık Bakanı ve Müsteşara gönderdim. Daha sonra da sosyal medyada paylaştım. O sinir esnasında Hitler benzetmesi gibi aşırı bir ifade kullandığım için üzgünüm.

Konu Türkiye’de Bertan’ın ailesine ve onlar vasıtası ile Türkiye yetkililerine de ulaştırılmış olacak ki, 15 dakika sonra Türkiyeden de yetkililer aramaya başladı. Ailesinin isteği üzerine bir ambulans uçak gönderildi ve Bertan Ankara Şehir Hastahanesine kaldırıldı. Tedavisine orda devam ediliyor.

Bu gelişmeler KKTC de hiç de arzu edilmeyen tartışmalara sebep oldu.

*Kimse Bertan’ı o yatağa yatmaya zorlayan doktorların kimliğini ve niyetini sorgulamadı.

*Kimse bırakın bir Milletvekilini, sıradan bir vatandaşın bile öyle bir yatağa yatırılmak istenmesindeki mantığın sebebini araştırmadı.

Bazılarına göre Bertan doğuştan suçlu idi. Hatta bir gazeteci arkadaşım gayet güzel bir espri ile durumu özetledi. Dedi ki;”Gökten Bertan’ın başına meteor düşse, içimizden bazıları yine Bertan’ı suçlu bulacak ve ‘ne işi vardı meteorun altında’ diyecekler” dedi.

Mesele budur efendim…

Diğer Haberler

Başa dön tuşu