KıbrısManşetSağlıkSporYaşam

Dün de “yarın” demiştin

“Benim hayatım benim teknolojim” der ya bir reklam filmi, doğrudur. Onun teknolojisi onu bağlar ama buna karşılık teknolojik uyumumuz sayesinde hareketsiz bir yaşam da bizi bağlar tıpkı bir sürüngen gibi

“Benim hayatım benim teknolojim” der ya bir reklam filmi, doğrudur. Onun teknolojisi onu bağlar ama buna karşılık teknolojik uyumumuz sayesinde hareketsiz bir yaşam da bizi bağlar tıpkı bir sürüngen gibi.

Benim hayatım, benim kurallarım” da diyebilirsiniz. Ona da eyvallah. Doğrudur, sizin hayatınız sizi ve ailenizi bağlar. Buna da eyvallah ama ya ertelenen hayallerimiz kimi bağlar? Çocuklarımızı mı? Asla! Sürekli olarak “yarın” diyoruz ve o “yarın(lar)” hiç bitmek bilmiyor. Bir zamanlar bu toplumun yarınlarıydık ama artık et bullisi stili yarı prostat ve andropoz arifesinde ha’bire sona doğru ve son sürat yaşlanmaya devam ediyoruz.

Yürümüyoruz, koşmuyoruz, çevirmiyoruz. Egzersiz eğitimimiz maalesef çok yetersiz. Kaliteli ve yeterli uykumuz da yok. Sosyal baskılardan kurtulamıyoruz. Yoğun iş yaşamı, yetersiz ve dengesiz beslenmemiz de cabası. Kilo problemi, kolesterol, damar sertliği, hipertansiyon ve hormonal dengede sorunlar yaşıyoruz. Maalesef doğal ürünlerden uzaklaştık. Eskiden ‘fast food’ vardı, artık bunun yanına cips, dondurma, kola gibi tatlı zehirleri barındıran ‘junk food’ da sahnede. Bu kültürü de benimsedik. Bunların yanında unutmayalım ki, ömrü uzatılmış yiyecekler bir o kadar ömrümüzden çalıyor.

Neyse, egzersizin fiziksel boyutu bir yana, hem psikolojik hem de sosyolojik kazanımları da mevcut. Fiziksel boyutunu kısaca inceleyecek olursak; Kalp ve damar sağlığını geliştirir, diyabetin ve kanserin önlenmesinde rol oynar, romatizmal eklem hastalıklarından korur, kolesterol sorununun çözümünü kolaylaştırır, hipertansiyonu önler, ürik asidi vücuttan uzaklaştırır, yorgunlukla başa çıkma yeteneği kazandırır, kemik ve kas gelişimini güçlendirir, vücut yağ yüzdesinin azaltılmasında etkilidir, uykuyu düzenler, sindirimi kolaylaştırır ve cinsel yaşamı kaliteli bir seviyeye yükseltir. Egzersiz için vakit ayırmadıkça, hiçbir zaman vaktiniz olmayacaktır. “Herkesin kendine günde bir saat ayıracak zamanı vardır” diyor Microsoft’un emekli kurucu patronu Bill Gates. Haklı da. Milyarder patronun vakti var da bizim mi yok! Günlük sosyal veya profesyonel yaşam içerisinde en azından; asansör kullanmayıp, merdivenleri tercih etmek, arabanızı işyeri veya evin 1 km. uzağına park etmek, hızlı ve ritmik bir şekilde yürümek ve ofiste germe cimnastiği yapmak hareketsizliğimizi azaltacaktır ama ‘asla kesmez’ inanın! Egzersiz şart oldu a dostlar. Unutma ki yine dün de “yarın” demeden.

 

Diğer Haberler

Başa dön tuşu