KıbrısManşetSiyaset

Dünya nereye biz nereye?

Tarımda radikal kararlar alınması bir ihtiyaç haline gelmiştir. Bunu devlet politikası olarak uygulanabilir bir hale getirmek gerekiyor. İhtiyaca göre planlı üretim için çiftçi teşvik edilmeli ve  destekler alabilmelidir.. Tarım arazileri belirlenmeli ve ihtiyaca göre planlı ürün artırımına gidilmelidir. Devlet çiftçinin yanında olduğunu göstermek durumundadır

Biz sığ gündemlerle dünyadan kopuk geri kalmışlığın verdiği umursamaz havayla günlerimizi boşa harcarken uluslararası toplum küresel iklim değişikliği, hava kirliliği, fosil yakıtların zararları, enerji arzında oluşan sorunlar ve elektrifikasyon gibi dünyanın ilgilendiği konularla ilgilenerek insanlığa katkı koymaya yöneldi. İşte böylesi bir dünya düzeni içinde insan ister istemez ‘dünya nereye, biz nereye’ diye sorguluyor. Bilinçli bir şekilde dünya ile tüm bağlarımız koparılmaya çalışılırken, her geçen gün biraz daha toplumsal güvenimizi yitiriyoruz, umutlarımızı tüketiyoruz ve geleceğe dair beklentilerimizi dillendiremiyoruz. Pandemi süreci, savaşlar derken dünyayı yeni bir düzene taşıyan gelişmelere kayıtsız kalarak geri kalmışlığımızı tescilliyoruz.

Bilmiyorum bu kısır gündemden uzaklaşarak dünya gündemini takip eden kaç kişiyiz. Öyle ya herkes kendi derdinde.

Özellikle dar gelirli insanların geçim sorunu önlerinde duran en büyük sorunlardan büyük. Ve fakat ne olursa olsun dünyada yaşanan gelişmelerin bizleri de olumlu ya da olumsuz etkilediği gerçeği de ortada.

Mesela Çin gübre satışını durdurdu.

Hatırlayacaksınız bundan bir müddet önce de Rusya da durdurmuştu.

Pazarın % 40’ından fazlası bu iki ülkede bulunuyor.  Bu arada Çin tüm dünyadan buğday çekip stokunu artırıyor.

En büyük buğday satıcısı Hindistan’da  da satış durduruldu.

Dünya gündemini az biraz takip eden

aklı başında herkes bu gidişatın sonunu görebilir. Zaten bütün bu gelişmeler göz önünde yaşanıyor.

Peki bütün bunlar ne anlama geliyor?

Çok zor geçecek bir kış var önümüzde.

Gıdanın temel unsurlarında kıtlık yaşanacağı da öngörülebilir.

Ve fakat  bütün bunlara rağmen maalesef  biz sadece sığ gündemlerle kişisel çıkarlarla ve yaratılan içi boş yalanlarla zamanımızı öldürüyoruz.  Tabir yerindeyse başta ülkeyi sözde yönetenler olmak üzere öküzün trene baktığı gibi de bakıyoruz olan bitene.

Oysa yapılması gerekenler var.

Tarımda radikal kararlar alınması bir ihtiyaç haline gelmiştir. Bunu devlet politikası olarak uygulanabilir bir hale getirmek gerekiyor. İhtiyaca göre planlı üretim için çiftçi teşvik edilmeli ve  destekler alabilmelidir.. Tarım arazileri belirlenmeli ve ihtiyaca göre planlı ürün artırımına gidilmelidir. Devlet çiftçinin yanında olduğunu göstermek durumundadır.

Dolayısıyla tarımsal üretimin  ne kadar çok önemli olduğu gerçeğinden hareketle hiç vakit kaybetmeden disiplinli bir tarım reformu için kolları sıvamak gerekiyor.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu