Halkın Partisi MYO Üyesi Ramadan Durmazer, “Kurulacak bir merkezle sağlıktan eğitime, çalışma hayatından ekonomiye kadar bu konu kayıt altına alınabilir. Bina da yaptılar ama hayata geçirilmedi. E-devlet hayata geçirilse bazı prensiplerin hayata geçirilmesine sebep olacak ve paralel olarak kamudaki iş yükünü azaltacaktır”
Halkın Partisi MYO Üyesi Ramadan Durmazer Halkın Partisi’nin çalışmalarından bahsetti.
“DAHA BÜYÜK BİR TEMPOYLA HALKIN ARASINA GİRDİK”
Sine-i Millet kararının ardından çalışmaları hızlandırdıklarını söyleyen Durmazer “Karara uymayan arkadaşlarımız mücadele etmek istemediler anlaşılan. Bu kararın arından organlarımızı yeniden oluşturduk. Ülkeye dair yapmak istediğimiz şeyler olsa da şartlar buna uygun olmadığı için meclisten çekildik. Meclisin içinde olmasak da orada muhalefet yaptığını iddia edenlerden daha etkin bir muhalefet yaptığımız ortada. Daha çok insana ulaşmak ve neler yapmaya çalıştığımızı gösterebilmek için büyük bir tempoyla halkın arasına indik. Gayri meşru hükümetin kurulduğu günden bu yana ülkede büyük sıkıntılar yaşanıyor. Mevcut şartlarda ülkede bu kadar kötü yönetim varken muhalefet etmemek olmaz” dedi.
“GAYRİ MEŞRU HÜKÜMET ÜLKEYİ YÖNETEMİYORSA ORADA DA OLMAMALI”
Siyasete karşı vatandaşların güvensizliği olduğu ile ilgili kendisine yöneltilen soruyu da yanıtlayan Durmazer “Geçtiğimiz Eylül ayında New-York’ta düzenlenen toplantılarda gördük ki dış politikayı yönetemeyen bir Cumhurbaşkanımız var. Bu toplumun beklentisini karşılamıyor. Düğün dernek ziyaretleri yapmaktan öteye geçemiyorlar. Bunun dışında hükümet ettiğini iddia edenler hiç bir şey yapmıyor. Deprem felaketinin ardından okullarda hiç bir tadilat yapılmadı ve geçtiğimiz hafta gördük ki çocuklarımız yağmur çamur altında prefabrik sınıflarda eğitim görmeye çalışıyorlar. Bu ülkeyi yönetmeye çalışanlar bunu görmüyor mu? Eğer ülkeyi yönetemiyorlarsa orada da olmamaları gerekiyor” şeklinde konuştu.
“GAYRİ MEŞRU HÜKÜMETE VERİLEN TEPKİNİN DE NORMAL OLMAMASI GEREKİYORDU”
Ülkede gayri meşru bir şekilde getirilen hükümetin olduğunu belirten Durmazer “Nereye bakarsanız bakın her yerde bir sorun var. Yönetemiyorlar. Günün sonunda Halkın Partisi meclisten çıkmasına rağmen toplumun bazı kesimlerinden tepki aldık ama şu anda oluşan şartlara baktığımızda neden sıradan bir tepki vermeliydik sorusunu sorduğumuzda bize cevap veremiyorlar. Usulsüz işe alımlar, yasa dışı ihaleler, batırılan kurumlar, sendikasından devlet yönetimine kadar bazı şeyleri değiştirmeye çalışıyorlar. Bunları gördükçe verilecek tepkinin normal olmaması gerektiğini de görmüş oluyoruz. Bu yüzden aldığımız sine-i millet kararı son derece doğru bir karardı” dedi.
“KAYIT DIŞILIĞI E-DEVLET İLE ÖNLEYEBİLİRİZ”
HP MYO Üyesi Ramadan Durmazer, ülkedeki kayıt dışılıkla ilgili yaptığı açıklamada “Kurulacak bir merkezle sağlıktan eğitime, çalışma hayatından ekonomiye kadar bu konu kayıt altına alınabilir. Bina da yaptılar ama hayata geçirilmedi. E-devlet hayata geçirilse bazı prensiplerin hayata geçirilmesine sebep olacak ve paralel olarak kamudaki iş yükünü azaltacaktır.
Bazı alışkanlıklardan dolayı e-devletin halkın hayatını zorlaştıracağını söyleyen Durmazer “Çünkü arada bazı yanlışlar, eksikler var mesela muhaceretle ilgili. Bunlar belli bir düzende kaydedilmiyor. Daha sonra da bu insanlar ülkemizde kaçak olarak geziyor. E-devlet devreye girdiği zaman bu tarz sıkıntıların ortadan kalkacağını düşünüyorum” dedi.
“ÜLKEYİ YÖNETTİĞİNİ ZANNEDENLER ARTIK ÖNLEM ALMALI”
Ülkedeki vergi sistemine de değinen Ramadan Durmazen “Dünya bize göre dijitalleşmeye çok hızlı geçti. Dijitalleşme tamamlandıktan sonra vergi sistemi de düzene girecek ve adilleşecek. Mevcut yasalarda sorun yok ama denetimler yetersiz. Bunları ortadan kaldırmak için bazı adımlar atmak gerekiyor. Ülkeyi yönettiğini zannedenlerin artık önlem alması ve uygulamalar yaparak insanları buna yönlendirmesi lazım” dedi.
“ÜLKEMİZİN PARA POLİTİKASI OLMADIĞI İÇİN DAHA ÇOK ETKİLENİYORUZ”
Programda ekonomik gelişmelerle ilgili de açıklamalarda bulunan Durmazer “Dövizdeki durum biraz daha yükselebilir. Enflasyonu yükseltmek için faizlerin artması gerekiyordu. Türkiye’deki seçimlerden önce dövize baskı yapıldı ve bu ekonomik hayatı zorlaştırdı. Bunu kullanmak için de faizi kullandılar. Bu iş yapan kısmı zorlayan bir hareketti. Çünkü borç almak artık ciddi bir külfet haline geldi. Bu kısa vadede düzelecek bir konu değil. Ülkemizin para politikası olmadığı için biz daha da çok etkileniyoruz” şeklinde konuştu.
