ManşetSağlıkYaşam

Duygusal detoks

Bahar geldi artık; Bırakın hayıflanmayı! Öncelikle kendinize zaman ayırın. Sonra da çocuklarınıza. Asla ertelemeyin artık. Yapmak istediklerinizi önem sırasına göre önce listeleyin, sonra basıp gidin buralardan. Gidin var olduğunuzu hissedin

Yaşanmışlardan ders çıkaran bir kitabı, ailede yeni doğan bebeleri ve de yakın akrabaları veya yeni mekan veya şehirleri gezmeyi unutur olduk. Hâl böyle olunca da genellikle de; “Çekilmez bir adam oldum yine; Uykusuz, aksi, lanet; Bir bakıyorsun ki ana avrat söver gibi; Azgın bir hayvan döver gibi; O gün çalışıyorum; Sonra birde bakıyorsun ki ağzımda sönük bir cigara gibi tembel bir türkü; Sabahtan akşama kadar sırt üstü yatıyorum ertesi gün; Ve beni çileden çıkarıyor büsbütün; Kendime karşı duyduğum nefret ve merhamet; Çekilmez bir adam oldum yine; Uykusuz, aksi, lanet; Yine her sefer ki gibi haksızım; Sebep yok olması da imkânsız; Bu yaptığım iş ayıp rezalet fakat elimde değil; Seni kıskanıyorum” demişti ya diğer bir dünya şairi Nâzım Hikmet, işte tam da bu modda gezinir durursunuz başka hayatları kıskana kıskana ‘uykusuz, aksi, lanet’ bir şekilde.

Bahar geldi artık; Bırakın hayıflanmayı! Öncelikle kendinize zaman ayırın. Sonra da çocuklarınıza. Asla ertelemeyin artık. Yapmak istediklerinizi önem sırasına göre önce listeleyin, sonra basıp gidin buralardan. Gidin var olduğunuzu hissedin. Unutmayın; sizden daha önemlisi yok. Zaten günü geldiğinde bi’karış toprak altında bol bol karıncalarla birlikte ebedi istirahate ulaşacağız. Bu yüzden sırf bu yüzden sağlığın, gençliğin ve de en önemlisi zamanın kıymetini bilin.

Sonuç mu? “Beni bu güzel havalar mahvetti; Böyle havada istifa ettim evkaftaki memuriyetimden; Tütüne böyle havada alıştım; Böyle havada aşık oldum; Eve ekmekle tuz götürmeyi böyle havalarda unuttum; Şiir yazma hastalığım hep böyle havalarda nüksetti; Beni bu güzel havalar mahvetti” demişti ya bir diğer dünya şairi Orhan Veli, tam da o dem’deyiz veya ‘son dem’deyiz. Bugüne kadar hep yüklenme ve beslenme prensiplerinden bahsetmeye çalışmıştık. E bu kadar atraksiyon içerisinde bedene huzur da vermek lâzım. “Uyku bir törendir” demiştik bir yazımızda ama “Çapraz yatıyorum yatakta” misâli bunalım bir ruh hâliyle bir ömür tüketti birçoğumuz.

Özetle fiziksel detoks (arına) önemli ama ‘duygusal detoks’ da önemli pek tabiî ki de. Şahsen evdeki fazla eşyaları bi’hayır kurumuna bağışlayın. Fazlasına gerek yok herhalde! Buzdolabındaki işlemiş fazla kalorileri de çöpe atın. E gardıroptaki giyilmeyen kıyafetlerinizi? Onları da bir hayır kurumuna bağışlayın ki Allah esirgeyen ve de bağışlayandır! E hayatınızda ve de çevrenizdeki stres yükü altında ezilip sağa sola çatan insanları n’apalım? E onları da toptan bir kenara koyma ve de ilgilenmeme zamanı gelmedi mi a dostlar? Biraz da kendine zaman ayır değerli okuyucum. Sağlıkla.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu