KıbrısManşet

“Eat clean” der İngiliz

Asla ve asla öğün atlayıpta aç kalmayın. Çünkü vücudumuz kıtlık moduna girer ve her aldığını depolar...

İnsan gibi yemek yesek midemiz bize küfretmeyecekti ama napalım, suyundan da koy cinsinden doy doy oluruz her daim. Mâlum, birçoğumuzun kronik alışkanlığıdır bugünün işini yarına bırakmak ki bir “halledeceyik” uygulamasıdır da gidiyor. Bir baktık ki 40’lı,50’li yaşlara geldik ve en az bir hastalıkla yaşamımızı sürdürüyoruz. Egzersiz eğitimimiz mi? Kuvvetle ihtimâl yeterli değil. Sağlıklı beslenme alışkanlığımız ise hakgetire!

Teknolojik gelişmeye bağlı olarak hareketsizlik hastalığımız sayesinde wc’ye bile arabayla gider olduk. Özellikle fast-food bağımlısı yeni neslin fazla kilo problemi sayesinde obez bir toplum olma yolunda hızla ilerliyoruz.

Değerli okuyucum, 40 yıllık tecrübe der ki; “Diyetle rakam cinsinden kilo verilir ama yine alınır. Egzersiz yapan kilo vermez ama kas cinsinden kilosunu korur. Hem yüzde 100 temiz diyet, hem de yüzde 100 egzersiz yapan sağlık kazanır. Estetik de cabası”. İşte bu süreçte özetle kulağımıza küpe olan önerileri sizinle paylaşmak istiyorum tabii vaktiniz varsa değerli okuyucum: Yoğunlukla işlenmemiş et, süt, yumurta, kuruyemiş, sebze ve de meyve gibi doğal ürünlerden yararlanın… Hücre geri dönüşümü için haftada 2 oruç tutun… Kaliteli uyku önemli. İhmâl etmeyin… Egzersiz mi? Tabii ki de ılımlısı tamamdır… Unutmayın ki hiçbir lezzet sizin sağlığınızdan daha önemli değildir. Tabii sağlık yanında estetik de önemli her daim… Hayatınızda egzersiz varsa uzun vadeli ve keyifli bir beslenme süreci yaşarsınız. Aksi takdirde kalıcı olarak istenilen bir sonucu almanız mümkün değil… Aç karnına alışveriş yapıp da gereksiz ve de işlenmiş yiyecekleri yüklenmeyin… Her gün ne halt yediğinizle ilgili bir günlük tutun veya günlük zihinsel geviş getirmeyi ihmâl etmeyin… Özellikle işlenmiş un ve de işlenmiş şekerden uzak durun…

E başka? Şeytan azapta iken çektiğiniz acıları ve de duygusal yıkımları unutmayın… Asla ve asla öğün atlayıpta aç kalmayın. Çünkü vücudumuz kıtlık moduna girer ve her aldığını depolar… Sofrada yapabildiğiniz kadar gevezelik yapın. Yok öyle har har mideye çakmalar… Bol bol su tüketin. Sadece susadığınızda değil, her zaman su için. “Su içsem yarıyor” ya, keşke devamlı içsek de yarasa… İnternetten indirilen tek besine dayalı abuk yo yo diyetlerden kaçının… Doğal beslenme prensibini bir yaşam felsefesi haline getirin… Mutlaka uzman bir diyetisyen ve egzersiz eğitmeninden profesyonel destek alın…

Sonuçta yukarıda belirtilen tavsiye ve tedbirler tabi ki artırılabilinir ama özetle belirttiğimiz hususları lütfen dikkate alın. Aksi takdirde obezite hastalığı kişisel bir tercihtir ve tercih sizin. “Eat clean (Temiz beslen)” der ya İngiliz, işte durum aynen bu vaziyette.

Diğer Haberler

Başa dön tuşu