KıbrısManşet

“Eğer bir çevre felaketi olursa sorumluların tespiti için harekete geçilmeli”

Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Sekreteri Oğuzhan Hasipoğlu, petrol sızıntısı nedeniyle bir an önce Suriye nezdinde gerekli girişimlerin yapılması için uluslararası hukukun uygun olduğuna dikkat çekti.

Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Sekreteri Oğuzhan Hasipoğlu, petrol sızıntısı nedeniyle bir an önce Suriye nezdinde gerekli girişimlerin yapılması için uluslararası hukukun uygun olduğuna dikkat çekti.

Hasipoğlu, “Suriye’den ülkemize doğru gelmekte olan petrol kütlesinin seyrini endişe ile izliyoruz. Bakanlıkların hızlı bir şekilde olaya müdahale etmeye başlaması önemlidir” ifadelerini kullandı.

“Ayrıca kirliliğin temizlenmesine yönelik müdahale çalışmalarının halihazırda 1 gemi 4 römorkör olmak üzere, toplam 5 deniz aracıyla sürdürüldüğü; ayrıca büyük acil müdahale gemileri Nene Hatun ve Seyit Onbaşı’nın da İstanbul’dan bölgeye hareket ettiğini öğrenmiş bulunmaktayız” diyen Hasipoğlu, “Bu anlamda Türkiye Cumhuriyeti her zamanki gibi zor günlerimizde yanımızda bulunmaktadır” şeklinde konuştu.

UBP Genel Sekreteri Hasipoğlu, şöyle devam etti:

“Meselenin çevre ve sağlık yönü yanında, Suriye kaynaklı bu petrol sızıntısından dolayı, gerek  Suriye devletine, gerekse bu kirliliğe sebebiyet veren özel ve kamu tüzel kişilere karşı da gerekli nota ve bildirimler biran evvel yapılmalıdır.

Uluslararası deniz hukuku, kirliliğe sebebiyet verenlerin sorumluluğu kusursuz sorumluluktur ve kirleten öder prensibi hakimdir.

Eğer kıyılarımız kirlenir, bir çevre felaketi oluşur ise, bunun sorumluların tespiti için şimdiden harekete geçilmelidir.

 Petrol Kirliliğinden Doğan Hasarlar İçin Hukuki Sorumluluk Sözleşmesi uluslararası bir sözleşme olup, Meclisimiz  2 Kasım, 1999 tarihli birleşiminde kabul olunan  “Petrol Kirliliğinden Doğan Hasarlar İçin  Hukuki Sorumluluk  Sözleşmesini ve Gemilerden Denizlerin Kirlenmesinin Önlenmesi Hakkında Uluslararası Sözleşme (Marpol) ;Onaylanmasının Uygun bulmuştur.

Bu sözleşmeler hem hukuki sorumluluğu hem de petrol sızımı dolayısıyla ile denizlere ve insan sağlığına verebilecekleri hasarı sıfıra indirmek için alınması gereken önlemleri belirtmektedir.

2013 yılında Kalecik bölgesinde meydana gelen çevre felaketinden sonra,  ikinci bir petrol felaketini Karpaz bölgesi bir daha kaldıramaz.

2013 yılında AKSA’ya ait elektrik santraline yakıt boşaltan gemiden 100 ton petrol denize sızmıştı  ve oluşan çevre felaketinin izlerinin silinmesi yıllar almıştı. Umarım bu petrol kütlesi kıyılarımızı teğet geçer.”

Diğer Haberler

Başa dön tuşu