“Ekonomik saldırı altındayız”

Rumların, toprak konusunda attığı son adımlar, ülkede endişeye neden oldu

YETKİLİLER DAHA AKTİF OLMALI

Kıbrıs Rum Yönetimi’nin, Kuzey’deki eski Rum mallarına yönelik son adımları, ülkede endişeye neden olurken, KKTC ve Türkiye’den bu konuda daha aktif olması istendi. Türk ve KKTC vatandaşlığı da bulunan İsrailli iş insanı Simon Minstrel Aykut’un tutuklanmasının üzerinden neredeyse bir ay geçti ancak, Aykut’un haklarının korunması yolunda somut bir açıklama veya hareket olmadığı dikkati çekti. Emlak çevreleri, yetkililerin cılız 1-2 açıklamasına karşılık Kıbrıs Rum Yönetimi’nin daha sert açıklamalar yaptığına işaret ederek, Rum basınındaki; Güney yönetiminin, KKTC’den eski Rum malı alan-satanların izini sürdüğü ve kovuşturulmaları hedefiyle soruşturma yürüttüğü yönündeki haberleri hatırlattı.

BÜYÜK TEHLİKE!

“KKTC hükümeti, Kuzey Kıbrıs’ta 1974 öncesi Rumların sahip olduğu topraklara yeni tapu veriyor ve herkese bu tapuların garantörü olduklarını söylüyor. Bu tutuklamayla ne yazık ki uygulamada başarısız oldular. Hükümet, bu garantinin sadece bir laftan ibret olmadığını herkese göstermeli” diyen emlak çevreleri. Şöyle devam etti: “Bu toprakları kullanan veya bu arazilerin tapularını satmış olan veya satmakta olan tüm Kıbrıslı Türkler ve diğer iş insanları, sadece Avrupa’da değil, tüm dünyada tutuklanma tehlikesiyle karşı karşıya kalacak ve Rum yönetimi tarafından tutuklanmakla, Europol ve İnterpol’e bildirilmekle tehdit edilecek. Ve KKTC hükümeti bu konuda hiçbir şey yapmıyor.” Öte yandan, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis, KKTC’deki Rum mallarını “gasp edenlerin” cezalandırılması için her şeyi yapacaklarını bir kez daha yineledi.

TUTUKLAMALAR SİYASİ

Ülkedeki iş ve ekonomi çevreleri de toprağın; devlet olabilmenin en temel unsurlarından biri olduğuna işaret ederek, “Eğer KKTC hükümeti onun Kuzey Kıbrıs’taki tapularının güvenliğini sağlayamaz veya vatandaşını bu siyasi tutuklamalardan koruyamazsa ne şimdi ne de gelecekte adadaki devlet konumumuzu talep etme şansımız artmayacak” dediler. Bu çevrelere göre, Simon Minstrel Aykut’un durumu, aslında Kıbrıslı Türklerin konumunu temsil ediyor. “Kıbrıs Türk toplumu, birleşip adadaki geleceği için ya bu tür tutuklamaların karşısında duracak ya da adadaki bağımsızlık yolunda büyük tehlikelerle yüzleşmeyi kabul edecektir” diyen iş ve ekonomi çevreleri, tutuklamanın tamamen siyasi olduğunu anlattı.