Cumhurbaşkanı Tatar Elazığ’da “bir dizi” temaslarda bulundu.
Ne teması demeyiniz, ben de medyanın yalancısıyım.
Elâzığ’ın yerel TV kanallarına çıkmış.
Yerel dediğimiz de bölgesel yayın yapanlar yani.
Güzel aslında.
Anadolu’da karış karış dolaşmak.
O radyo senin, bu televizyon benim konuk olmak.
Maşallah belli ki çok vakti var.
Cidden benim o kadar vaktim yok.
Ama gezsin tabi, gezmek güzeldir.
Hem de adım, adım.
Bir önceki Cumhurbaşkanı panayır gezerdi.
Tatar da varsın Anadolu’da değmedik yer bırakmasın.
Yerel radyo ve TV programlarına da katılsın.
Gözümüz yok, sonuçta koskoca Cumhurbaşkanı.
******
Tatar, Elazığ’ın yerel televizyonlarında mesajlar da vermiş.
Hem de ne mesajlar.
Joe Biden korkudan Oval Ofis koridorlarından kaçıp, sığınağa inmiş.
Putin, Kremlin’den koşarak çıkıp, kuytulara saklanmış.
Federsayondan girmiş, Denktaş okulundanım demiş filan.
Kainata mühim mesajlar göndermiş.
Hatta neredeyse kükremiş, aslanlar gibi.
Arada da Tayyip Erdoğan’ın PR’ını yapmış.
Yani reklamını.
20 Temmuz’da “önemli” mesajlar verilecekmiş.
Tabi serde Omorfolu olmak var, meraklandık.
Ne olacak acaba 20 Temmuz’da?
KKTC’nin milli geliri Güney’e mi eşitlenecek?
Yoksa kullanımdaki para birimi Euro mu olacak?
Gel de bekle şimdi bekleyebilirsen 20 Temmuz’u.
*****
Bu arada, naçizane Cumhurbaşkanı’na birkaç önerim var.
Bence Türkiye’yi bölgelere ayırsın.
Bugün Elazığ, yarın Şırnak, Çankırı ve Isparta.
Yetmedi Van ve Yalova.
Zamanı da var madem, gezsin buraları gönlünce.
Çıksın yerel televizyonlara, radyolara, bilumum medyaya.
Kükresin oralardan kendini bilmez kainata.
Hepsine şöyle bir ayar versin.
Anlatsın Kıbrıs Türkü’nün nasıl zenginlik içinde yaşadığını.
Anlatsın bir el yağda, bir el balda olduğunu.
Evet Sayın Cumhurbaşkanım haykırın yerel kanallardan dünyaya.
Mutluluğumuzu, saadetimizi.
Neyse lafı uzatmaya gerek yok.
Anadolu’daki bir sonraki yerel medya temaslarınızı heyecanla bekliyoruz.
