Elinizi çabuk tutun

Çarşıya pazara gitmekten korkar olduk.

3 parça elzem olan bir ihtiyacımızı almaya kalksak eder fiyatı duyduğumuz zaman kulaklarımıza inanmaz olduk.

Bir daha hesaplar mısınız lütfen demekten de yorulduk. Alım gücümüzün her gün biraz daha düştüğü bir dönemin içindeyiz.

Çok meşakkatli günlerden geçiyoruz toplum olarak. Cebimize giren parayla temel ihtiyaçlarımızı bile karşılamakta güçlük çekerken, veyahut hiç karşılayamaz iken, denetimsizliğin zafiyet yaşadığı bir ortamda serbest piyasa ekonomisini kalkan yapıp isteyenin istediği fiyatı biçtiği ve çoğu zaman haksız kazanç elde ettiği bir düzen içinde toplumsal yok oluşa doğru hızla ilerliyoruz. Ve fakat üzülerek görüyorum siyaset kurumu ki, bu sorunlara çareler üretmesi gerekenler onlardır, ülkede siyasi istikrarı sağlayacak olan ve  toplumsal sorunlarımıza çareler üretecek mekanizmayı işlevsel hale getirecek olan kurumdur siyaset kurumu, yaşanan onca olumsuzluğa karşı maalesef ilgisizliğini sürdürmeye devam ediyor.

Değerli okurlar pandemi öncesi de ülkemizde siyasi mekanizmanın çözmesi gereken birçok sorunumuz vardı.

Lakin pandemi ile birlikte ortaya çıkan yeni dünya düzeni içinde bu sorunlarımıza yeni yeni sorunlar eklendi. Buna karşın ise ülkemizdeki siyasi istikrarsızlık bu sorunların çözümüne değil, derinleşerek büyümesine katkı yaptı. Nitekim bugün geldiğimiz nokta da bunu daha iyi gözlemleyebiliyoruz. O halde bu ülkede yaşayan bireyler olarak içinde bulunduğumuz koşulları da göz önüne alarak şunu rahatlıkla ifade edebilir miyiz?

“Bizim bu ülkede sorunlarımızı ivedilikle çözecek insan odaklı bir yönetim anlayışına ihtiyacımız var.”

Bunun için de bir an önce başta siyasi ve ekonomik  istikrarı sağlayacak bir hükümetin oluşması gerekiyor.

Parti değil, toplumsal fayda sağlayacak yaklaşıma ihtiyacımız vardır.

Gün, ince ince yapılan partisel hesapların öne çıkacağı gün değildir.

Bunun hesabını zamanı gelince halk yine sorar. Dolayısıyla bu vakitten sonra kimin çoğunluğunda kurulacak bir hükümetin, ya da kimin başbakan olacağı, kimin bakan olup olmayacağının bir ehemmiyeti yoktur.

Bizim önceliğimiz sorunlarımıza çözüm üretecek yalpalamadan reformlara odaklanacak bir hükümetin ortaya çıkmasıdır.