Erhürman: Hükümetin yaptığı ağır yetki tecavüzüdür

CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, hükümet ile Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi arasında yaşanan krize değindi. Ortada bir otorite boşluğu olduğunu kaydeden Erhürman, “11 aydır bir bilinmez içinde ve otorite boşluğuyla yaşıyoruz. Size bir önerim var 10 tane karar alın ve isteyen istediği karara uysun. Hiçbir idari yapı vatandaşlara bu kadar seçenek sunmaz” diyerek hükümeti eleştirdi.

CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman’ın açıklamasının tamamı şu şekilde:

“BİR YILDIR YETKİ KİMDE ÇÖZEMEDİNİZ Mİ”

“Hepimizin bildiği ama maalesef hükümetin unuttuğu bir gerçek var. Bu pandemi geçtiğimiz yıl Mart ayında başladı ve 1 ay sonra pandeminin bir yılı doluyor. Mart ayından buyana hükümetin büyük ortağı değişmedi. Mart ayından bugüne Üst Komite’nin sokağa çıkma yasağı kararı alamayacağı biliniyorsa niye bu karar alınıyor ve kaos yaşanıyor. Sanki ilk kez bu konu gündeme gelmiş gibi Başsavcı Bakanlar Kurulu’na çağırılıyor ve görüş alınıyor. Madem Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi’nin kararları tavsiye niteliğindeydi neden o zaman bu kararları revize etme ihtiyacı duydunuz. Eğer komite kararları öneriydi ve bu öneriler reddedildi neden revize ettiniz.”

“NERESİNDEN TUTSAK ELİMİZDE KALIR”

“Bir yıldır halen daha taşların yerine oturmadığını ve bu gidişle de oturmayacağını görüyoruz. Neresinden tutsak elimizde kalıyor. Üzerinden bir sene geçti ve hala daha kimin ne yapacağı belli değil. Eğer bir komitenin verdiği kararı bir tek şahıs revize edebilecekse o komiteye gerek yok. Hükümetin yaptığı ağır yetki tecavüzüdür. Üst Komite’nin yetkilerine tecavüz ettiniz. Sizin böyle bir ortamda nasıl ülke yönettiğinizi anlamak mümkün değil. Bir tek komitenin aldığı kararı tek bir şahıs revize edemez. Komitenin varlığını tartışılır hale getirdiniz.”

“SAYENİZDE KİMSEYE GÜVEN KALMADI”

“Tam kapanmayla ilgili bir süreç olacaksa bu nereye göre olacak. Neye göre tam kapanma kararı alıyorsunuz, neye göre kapanma kararından vazgeçiyorsunuz. İyi İdare Yasası’na göre idarenin aldığı her karar gerekçeli olmalıdır. Üst Komite hekimlerden oluşuyor ve hekimler değerlere bakarak kapanma ihtiyacı olduğunu söylüyor. Bakanlar Kurulu ne yapıyor, hayır kapanma olmayacak diyor. Gerekçe ne, gerekçe yok ama ortada dolaşan söylentilere göre Maliye’nin gelirleri sıfırlandığı için bu karar alındığını öğreniyoruz. 11 aydır bir bilinmez içinde ve otorite boşluğuyla yaşıyoruz. Size bir önerim var 10 tane karar alın ve isteyen istediği karara uysun. Hiçbir idari yapı vatandaşlara bu kadar seçenek sunmaz. Çok özgürlükçü bir yapıdasınız. Hükümete zaten güven yoktu. Şimdi sayenizde Başsavcı’ya da, Üst Kurul’a da, Ombudsmana da güven kalmadı. Güveni tesis etmediğiniz sürece otoriteyi sağlayamazsınız. Dün sabahtan akşama kadar memleketin tamamı yarattığınız saçmalıklarla uğraşmak zorunda kaldı.”

“HÜKÜMETİN EKONOMİYLE İLGİLİ VİZYONU YOK”

“Hükümetin ekonomiyle ilgili bir vizyonu yoktur. Başbakan’ın ve Ekonomi Bakanı’nın söyledikleri birbiriyle çelişiyor. Daha ilk günden bir taraftan Ekonomi Bakanı piyasayı ucuzlatacağız diyor, diğer taraftan Başbakan hayat pahalılığı vermek için zam yapmak zorundayız dedi. Şimdi dönüp ne yapıyorsunuz Hayat Pahalılığını durdurup elde edilecek 100 milyon TL’lik kaynağı reel sektöre vereceksiniz diyorsunuz. Peki, bu desteği nasıl vereceğiniz konusunda bir açıklama var mı o da yok. Henüz daha 2 bin TL ve 1500 TL destekleri de vermediniz. Ben size bunu kürsüden sordum ve bu konuda söyledikleriniz doğru çıkmadı. Bu hayat pahalılığı dediğiniz şey özel sektörden emekli olan sigorta emeklilerine de veriliyor. Peki, bu emekliler de mi hayat pahalılığı almayacak. Müsteşardan, müdürden kesebilirsiniz bunda sorun yok ama bu hayat pahalılığına ihtiyacı olan insanlar da var. Saldım çayıra mevlam kayıra, her hafta yeni bir karara devam. Bu hayat pahalılığı kararını, bu dönemde gelirlerinde ciddi bir düşüş yaşanan belediyeler hayat pahalılığı vermesin diye mi alındı bunu da açıklayın.”

“ERKEN SEÇİM ÇAĞRISINI UNUTTURMAYACAĞIZ”

“Hükümet sayesinde gece uyku bile uyuyamıyoruz. Gece yarısı kararlar alınıyor ve açıklama yapmak zorunda kalıyoruz. Geçtiğimiz hafta bu Meclis’te Meclis Başkanlığı seçimi için kriz yaşandığını unuttuk, çıkıp Meclis kürsüsünde erken seçim yapalım çağrısı yapıldığını da unuttuk. Buradaki kriz Meclis Başkanlığı seçimiyle ilgili değil hükümetin kuruluşundan itibaren bir kriz var. Sanki de bu laflar hiç edilmemiş gibi yapılıyor ve bugün tekrardan Meclis Başkan seçimine gidiyoruz. Bu anlattıklarım bu ülkenin yönetilmediğini ve bu hükümetin bu ülkeyi yönetemeyeceğini gösteriyor. Başbakan’ın buradan yaptığı çağrı Başbakan’ın kendi hükümetine güvenmediğini ve yaptığı erken seçim çağrısıyla hükümete güvensizlik verdiğini gösteriyor. Ne halkın ne de sizlerin bu çağrıyı unutmasına müsaade etmeyeceğiz.”

“SAYENİZDE RUMLAR ÇÖZÜM İSTEYEN TARAF OLACAK”

“Şu an ilan edilmiş yaklaşımlarla 5+1 toplantıya gidilirse orada olacak olan durum herkes farkında. Kıbrıs Rum tarafı çözüm isteyen taraf, Kıbrıs Türk tarafı ise çözümsüzlüğü savunan taraf haline gelecek. Bütünlüklü çözümü bertaraf edeceğiz.”