Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu, yeni yasama yılının ilk olağanüstü toplantısında “Kıbrıs Sorununa İki Devletli Çözüm Konusunda Karar Önerisi”ni görüşmek üzere bir araya geldi. Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili ve Cumhurbaşkanı adayı Tufan Erhürman, Genel Kurul’da yaptığı konuşmada, kararın Meclis’e getirilme zamanını ve yöntemini sert bir şekilde eleştirdi.
“Kıbrıs Sorunu Seçim maksatlarıyla kullanılabilecek bir enstrüman değildir”
Tufan Erhürman, seçime beş gün kala Kıbrıs sorunuyla ilgili bir kararın Meclis’te alınmasının tarihte görülmediğini belirtti. Bu durumun ciddiyetle bağdaşan bir tavır olmadığını ifade etti. Kıbrıs sorununun memleketin en ciddi konusu ve halkın egemenlik haklarıyla ilgili en ciddi konu olduğunu vurguladı. Sorunun, “Seçim maksatlarıyla kullanılabilecek bir enstrüman değildir” sözleriyle, seçim malzemesi yapılmaması gerektiğini dile getirdi. Erhürman, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi’nin de seçim maksatlarıyla kullanılacak bir enstrüman olmadığını söyledi. Konuşmasında, buradaki milletvekillerini tenzih ederek, ciddiyetsizliğin müsebbibi olan iktidarın kayda geçirilmesini istedi.
“Gönülün istemesi yetmez”
Erhürman, kendisinden önce konuşan milletvekillerinin “Gönül isterdi ki oy birliğiyle gettim bu karar” şeklindeki ifadelerini eleştirdi. “Gönülün istemesi yetmez” diyerek, oy birliğiyle karar alınabilmesi için “ciddiyetle ele alınacak bir süreci vardır” ifadesini kullandı. Oy birliğiyle karar alınabilmesi için önceden topluca görüşülmesi gerektiğini, önerge safhasında sadece iktidara mensup değil, muhalefete mensup milletvekillerinin de oyunun alınmaya çalışılması gerektiğini kaydetti.
Erhürman, 24 Şubat 2010 tarihli Meclis kararının oy birliğiyle geçtiğini örnek gösterdi. Bu kararın, Türkiye Cumhuriyeti’nin Kıbrıs’taki etkin ve fiili garantisinin Kıbrıs Türk halkı bakımından çözüm anlaşmasının hayati ve en temel unsuru olduğunu vurguladığını aktardı. Ancak bugünkü önergenin muhalefetle hiçbir irtibat kurulmaksızın, seçim maksatları açısından olduğu göze sokularak, iktidara mensup milletvekilleri tarafından bir talep üzerine imzalandığını ve Meclis’e sunulduğunu söyledi. Komitede CTP’li milletvekillerinin hayır dediğini hatırlatarak, istişare edilmemesini eleştirdi.
“Meclis kararı değil hükümet kararı veriyorsunuz”
Erhürman, verilecek kararın dünyaya mesaj veren bir karar olması gerektiğini ve mesajın Meclisin bütünlüğü içerisinde verilebileceğini ifade etti. Mevcut öneriyi bir meclis kararından ziyade bir hükümet kararı olarak gördüğünü belirtti. Hükümet kararı verilecekse bunun Meclis’e getirilmesine gerek olmadığını dile getirdi.
Dörtlü hükümetten sonra kurulan hükümet programında AB çatısı altında iki ayrı devlet yazdığını hatırlatan Erhürman, Meclis kararlarının da hükümetlerin değişmesiyle birlikte değişecek kararlar haline geldiğini, dolayısıyla bunların hükümet kararı olduğunu söyledi. Oy çokluğuyla karar verilirse değişeceğini, ancak 2010 tarihli garantörlüğe ilişkin kararın hükümetler değişince değişmediğini örnek verdi. Erhürman, istişare kurulmaksızın önerge verilmesinin adının emrivaki olduğunu ifade ederek, bu durumun kurumlarımıza ne kadar saygı gösterildiğini ortaya koyacağını ve gurur duyulacak bir durum olmadığını söyledi.
