EkonomiKıbrısManşetSiyasetToplum

Erhürman: O bolibifciler akaryakıta, gaza ve suya zam yaptı!

Erhürman, UBP-DP Hükümeti'nin 5 yıllık Kalkınma Planı'nı 2 buçuk aylık geçici hükümetin programına eklemesini eleştirerek, gerçek dışı vaatlerde bulunduklarını vurguladı. 

Ulusal Birlik Partisi (UBP) – Demokrat Parti (DP) koalisyon hükümetinin programı Meclis Genel Kurulu’nda tartışılmak üzere saat 11.00’de toplandı.

Konuşma listesinde üçüncü sırada yer alan Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, hükümetin programına yönelik değerlendirmede bulunarak, altı boş ve büyük laflar edildiğini söyledi.

Erhürman, UBP-DP Hükümeti’nin 5 yıllık Kalkınma Planı’nı 2 buçuk aylık geçici hükümetin programına eklemesini eleştirerek, gerçek dışı vaatlerde bulunduklarını vurguladı.

Tamamen gerçek dışı olan hükümet programının hangi kafayla hazırlandığını merak eden Erhürman, CTP olarak Güven Oyu değil, Ret Oyu vereceklerini belirtti.

“Alım gücü yerle bir olan insanlarla dalga mı geçiyorsunuz?” diyen Erhürman, sözlerine şöyle devam etti:

“Bugün itibariyle dövizin geldiği bir nokta var. Türk Lirasının değer kaybında geldiği bir nokta var. En son baktığımda dolar 9.93’dü. 21 Ekim’de de 9.42 olan dolar az önce gelen mesajda 9.96’ya ulaştı. Diğer döviz kurları da gittikçe tırmanıyor. Eğer bu memlekette gerçekten yaşıyorsanız ve haberdarsanız bunlar sürpriz rakamlar değildi eğer ekonomiden haberdarsaydınız. Biz CTP olarak bir önceki hükümet kurulurken söylemiştik. Biz dedik da oldu noktasında değiliz, olacağını bilmiyorsanız başka bir alemde yaşıyorsunuz demektir. En son biz hükümetteyken 2018 yılında yaşanan döviz patlamasında hiç unutmam şu an hükümette olan vatandaşlar bize artan fiyatlardan söz ediyordu.

O BOLİBİFCİLER AKARYAKITA, GAZA, MARULA VE SUYA ZAM YAPTI!

Bolibif fiyatlarından bahsediyorlardı. O bolibifciler son bir senede ne akaryakıta bakıyor ne gaza ne de marul fiyatlarına. Bütçeyi nasıl yönetiriz kaygısı yok. Çiftçi, gübre ve arpa almak zorunda kaldığında döviz nereye çıkabilir bunun hesaplamasını yapıp, nasıl kullanılabilir hale getirebilirim diye düşünen yok. Mali işbirliği protokolü konusunda bir hız verilecek deniyor, siz herhalde balarisleyeceksiniz. Nelere dikkat edileceğine dair bir öngörünüz var mı?

MALİ İŞBİRLİĞİ PROTOKOLÜ’NÜ İMZALAMAYIN DEDİK, DİNLEMEDİNİZ

Mali İşbirliği Protokolü imzalandığında biz söyledik. Bütçemizin 4’te 1’ini öngöremezseniz bu doğru olmaz. O yüzden imzalamak değil, yapabileceklerinizin altına imza atmak, imzaladıklarınızı yapmak ve bu kaynağın düzenli gelerek, zamanının belirli olması. Kürsüye çıkıp, attınız, tuttunuz. Kabak tadı veren konuşmalar yaptınız. Ekonominin durumu belli dedik, Türk Lirası’nın değer kaybı riski büyüktür. Biz yaşadık, siz de yaşamayın diye biz uyarıda bulunduk. Türk lirası değer kaybederse Türkiye ile imzalanan protokolde orada bir sorun olursa bizi de etkiler.

BİZ ZAMTONSAYDIK SİZ NESİNİZ TONTON?

Şimdi bir protokol daha imzalayacaksınız. İmzalayan. Onu da imzalayıp, tören yapın. Halkın sırtına %21 zam yüklediniz böylesine bir pandemi sürecinde. İş olsun da icraat yaptım diye protokol imzalanmaz. Yapmayın, lütfen. Yazılan şeyler yapılmalıdır ve TC’den gelecek kaynak da ne zaman geleceği belli olduğu takdirde imza atılabilir. Aksi takdirde 3 milyar 250 milyon TL’den sadece 850 milyon TL geldi. Sizin içeriden borçlandığınız da 800 bin TL. Hesabınızı, kitabınızı doğru yapın ve halkın alım gücünü koruyun. Biz zamtonsaydık siz nesiniz tonton? Bizim yaptıklarımızla sizin yaptıklarınız karşılaştırıldığında her şey açıkça ortada.

GÜNEY’DEN GELEN SEPETİNE ÜRÜN EKLERKEN, YERLİ VATANDAŞ EKSİLTİYOR

Hesap, kitap bilmezsiniz diye bizi linç ettiniz. Biz halkı düşünerek hareket etmeye çalıştık. Biz ekonomik çarkı döndürmeye çalışıyorduk. Hayat pahalılığı verdik diye edilmeyen laf kalmamıştı. Şu an özenle halkın alım gücünü düşürtmek adına canla başla çabalıyorlar. Memleketin geldiği hal; Güney’den gelen sepetine ürün eklerken, yerli vatandaş sepetini nasıl eksiltebilir onun hesabını yapıyor. Döviz yükseldikçe halkın alım gücü yerle bir ediliyor. Gelinen noktadan mutlu musunuz? Öyle bir kurultaydaydınız ki bunları gailesini bile çekmediniz.

HAFIZALARINIZ SAKATTIR AMA BEN UNUTTURMAYACAĞIM

Hafızalarınız sakattır ama ben unutturmayacağım. Maliye Ekim 2018’de sıkıya girdi. Oturup konuştuk, merkez bankası tarafından alacağımız vardı, şimdi almak istedik. Yasalara da baktık ve alabileceğimiz söylendi. Lakin iki UBP milletvekili bunu öğrenince hemen Türkiye’ye giderek ‘yasa dışı iş yapıyoruz’ diye engel yedik. Ben de yasa maddesini alıp TC’ye ilettim. Yaptıklarınızın memleketi ne hale getirdiğini görmüyorsunuz.

TÜRKİYE’DEN ELEKTRİK GELMESİ KONUSUNDA BALARİS YAPILIYOR

Şimdi de 2 buçuk ayda Türkiye’den elektrik gelmesi konusunda balaris yapılıyor. Siz farkında değil misiniz yenilenebilir enerjide yapılanları hesapsız kitapsız dağıtıp, memleketi riske soktunuz. Yaptıklarınızla bütün sistem sallantıya girecek. Güney Kıbrıs 2 seneye büyük sisteme bağlanmaya hazırlanıyor. Fakat sizin politik durumunuz yüzünden siz yalnız kalıyorsunuz. Sizi ilgili odalar uyardı ve siz hiç kaale almadınız. Dünyadan ve memleketten bir haber bir yaklaşım olamaz! İnsanların alım gücünü koruyacak, üreticiyi destekleyecek maddeler yazsaydınız keşke bunları yazmak yerine. En azından gerçekçi olurdu.

2 BUÇUK AYDA SİZ KABLOLU ELEKTRİĞİ NASIL GETİRMEYİ DÜŞÜNÜYORSUNUZ?

5 yıllık kalkınma planından söz ediyorsunuz lakin 2 buçuk ayda seçim var. Ne kriz hükümeti ne kriz masası fikrine sıcak bakılmadı lakin şu an çok absürt konular konuşuluyor. Biraz ciddiyet talep ediyorum. Öyle bir şey yazın ki okuduğumuzda yüzümüzde acı bir gülümseme belirmesin. 2 buçuk ayda siz kablolu elektriği nasıl yapmayı düşünüyorsunuz? Biz çok çabaladık zamanında lakin bu o kadar kolay değil. Ciddi bir konuyu 2 buçuk aylık programa yazamazsınız.

AB İLE İLİŞKİLERDE MEYDANI BOŞ BIRAKTINIZ

AB ile ilişkilerde meydanı boş bıraktınız. Tüm bunların maliyeti bizi çok zor koşullarda ham made üreten, süt üreten ve bunu Güney’e satan biz konumda olacağız. Güney’de bizden elde ettikleriyle üretim sağlayıp, yurt dışına satacak. Nijerya’daki petrol durumuna döndü bu iş. Gaile çekmiyorsunuz! Büyük laflar edip, boş politika konuşuyorsunuz. Hükümet nasıl ayakları üzerinde duracak bunu düşünmüyorsunuz. Siz marketten ihtiyaçlarını alamayan insanlar ve çiftçilerle dalga mı geçiyorsunuz? Kablolu elektrikten bahsedeceğinize neden alım gücünü düşünmüyorsunuz?

18 ENGELLİ ÇOCUK ŞU AN MAĞUSA ÖZEL EĞİTİM MERKEZİ’NDE SIRA BEKLİYOR

18 engelli çocuk şu an Mağusa Özel Eğitim Merkezi’nde sıra bekliyor. Bununla ilgili keşke bir plan yapsaydınız da programda bunu görmüş olsaydık. Toplam maliyeti 250 bin TL olduğunu öğreniyorum. Halkın kablolu elektrik beklentisi yoktur. Halk onlara ulaşmanızı bekliyor.

DİJİTAL PAZARLAMA KONUSUNA HALA ÖNEM VERECEĞİNİZİ SÖYLÜYORSUNUZ

Dijital pazarlama ile ilgili turizm konusundaki çalışmalara önem verileceği söyleniyor. Fikri Ataoğlu yıllardır oturduğu yerden önem veriyor. 5 yıldır aynı makamda görev alan Ataoğlu, bunca zamandır bu konuda bir eyleme geçmeyi düşünmüyor. Tüm dünya dijital pazarlamaya geçti, blogger ve influencer aracılığıyla ülkeleri tanıtılıyor. Siz hala burada bu konulara önem veriyorsunuz. Sinir kat sayımızı daha ne kadar balarisleyeceksiniz merak ediyorum.

İSKELE’DE BİR İLKOKULDA 500 ÖĞRENCİDEN 120 TANESİNİN TÜRKÇE BİLMİYOR

İskele’de bir ilkokulda 500 öğrenciden 120 tanesinin Türkçe bilmediği koşullarda ilköğretimde eğitim yapmaya çalışıyoruz. Bu sorun gittikçe büyüyen bir sorun. Özellikle çalışma izniyle gelen kişiler Türkiye’den değil yabancı ülkelerden geliyor. Takdir edersiniz ki okumayı öğrenmeye başlaması gereken çocukların bir okulda sadece %20’sinin bunu başarması beni rahatlatmaz. Ana dili o olmayan çocuğun o eğitimi alması da bence bir sorundur. O yüzden tüm bunları ciddi şekilde masaya yatırıp, plan yapılmalıydı. Bu hususta planlama yapılabilir, o çocukların mağduriyeti giderilebilirdi.

HALKLA DALGA GEÇER GİBİ YAZILMIŞ BİR METİN

TC ile ilişkiler üzerine kurulan zemin kesinlikle yanlıştır. TC’den ben parayı kopartırım siyaseti yapanların geldiği nokta ortadadır. Bu zihniyet siyaseti kendi kurultayında bile bunu ortaya koymuştur. Lakin bu protokol düzeni sürdürülebilir değildir. TC ile ilişkilerde 7 milyon karşılıksız çeki Türkiye’ye vererek, Kıbrıs Türk halkının itibarını yerle bir etmiştir. 2 buçuk ay için önümüze konulan program ciddi değil. Halkla dalga geçer gibi yazılmış bir metindir. Bundan sonrası için tek yapabileceğiniz memleketi salimen seçime götürelim. Halk da çıkıp iradesini ortaya koysun. Halk bunun kararını versin. Ben sokakta halkın neler çektiğini görüyorum, vicdanı olanlar bunun üzerine politika geliştirmelidir.”

 

Diğer Haberler

Başa dön tuşu