KıbrısManşetSiyaset

Erken seçimden öncesini doğru yapalım..

"Dün birbirleriyle farklı farklı gerekçelerden dolayı hükümet kurmayanlar, bugün erken bir genel seçimde ne değişmiş olacak ki koalisyon kurmaya çalışacaklar"

Ana muhalefet partisi  CTP’nin Genel Başkanı Tufan Erhürman Haziran’da bir milletvekili için yapılması gereken ara seçimin erken genel seçime dönüştürülmesi gerektiğini söyledi.. Başbakan Ersan Saner ise, “meclis karar verecek, en kısa zamanda tüm partilerle görüş alışverişi yapacağız” dedi. Hatırlayacaksınız  erken seçim çağrısını meclis kürsüsünden ilk dillendiren  Ersan Saner olmuştu, lakin bunun kendi partisi içinde muhaliflere yönelik  bir blöf olduğunu daha sonra anlamıştık, haliyle bu dillendirmenin akabinde Başbakan Saner bir daha erken seçim lafını ağzına almamıştı.

Peki erken seçim gerçekten bir ihtiyaç mı?

Mevcut koşullarda Meclis aritmetiği içinde eğer güçlü bir hükümet modeli ortaya çıkmış olsaydı,erken seçime yönelmek doğru bir düşünce olmazdı. Zira pandemi koşullarının günlük yaşantılarımızı olumsuz etkilediği günlerden geçiyoruz. Sağlık, ekonomi, eğitim, turizm her şey tepetaklak!

Dolayısıyla ülkemizde sorunlarımız çok ve bizler bireysel olarak bir yere kadar bu sorunlarla baş edebiliriz. Sonrası yok!

Tabiatıyla burada gereken ülkenin sorunlarıyla kararlılıkla mücadele edip, çözümler üretebilen güçlü bir hükümetle  doğru yönetilmesidir.

Fakat bugünkü durumda yönetme becerisi ve yetisi olmayan, Meclis aritmetiği sıkıntılı ve adeta  pamuk ipliğine bağlı olan azınlık hükümetinin metazori ülkenin yönetiminde irademiz dışında ısrarla tutulmaya çalışılması  mümkün değildir.

Dolayısıyla azınlık hükümeti  bu şekilde devam edemeyeceğine göre,

evet mümkün olan en makul sürede erken seçim kaçınılmazdır.

Peki mevcut durumda Meclis aritmetiği içinde güçlü hükümet modelleri çıkmaz mıydı?

Elbette çıkardı..

Üstelik ciddi bir maliyetten de kurtulmuş olurduk, erken seçime dair..

Mesela UBP-CTP-HP koalisyonu bir seçenek olabilirdi, bu zor ve meşakkatli günlerde güçlü bir iradeyle yönetilirdi ülke..

UBP-CTP olabilirdi, UBP-HP olabilirdi vs..

Lakin partilerin farklı ajandalarından bu mümkün olmadı.

O onunla hükümet kurmak istemedi, bu bununla hükümet kurmak istemedi ve bugün vardığımız sonuç ortada.

Pamuk ipliğine bağlı yamalı bohçalı her kafadan bir sesin geldiği meşruiyeti sorgulanan bir azınlık hükümeti!

Peki sorarım sizlere yarın erken bir seçime gidersek ve ortaya yine benzeri bir aritmetik çıkarsa, yani tek başına iktidara gelebilecek çoğunluğu herhangi bir siyasi oluşum sağlayamazsa ne olacak?

Yine farklı ajandalarla mı hareket edilecek? Yoksa toplumsal fayda sağlayacak güçlü bir hükümet modeli mi ortaya çıkacak?

Yani demem o ki, dün birbirleriyle farklı farklı gerekçelerden dolayı hükümet kurmayanlar, bugün erken bir genel seçimde ne değişmiş olacak ki koalisyon kurmaya çalışacaklar.

Ki bu olasılık kuvvetle muhtemel bir ihtimaldir..

Lakin diyelim ki erken seçime gitmek zaruri olmuştur,ki öyle görünüyor, zira mevcut azınlık hükümeti ile ülkenin içinde bulunduğu sorunları aşmak mümkün değildir..

O halde burada  Yüksek Seçim Kurulu’na da kulak vermekte büyük yarar vardır.

Zira mevcut Seçim ve Halkoylaması Yasası ile  seçime gitmek sıkıntı yaratacaktır.

Bu bağlamda  Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Sayın Narin Şefik’in de düşünceleri hayli önem arz etmektedir..

Ne diyor Sayın Başkan:

“Seçim ve Halkoylamasında istedikten sonra değişiklik yapılabilinir. Ama bugüne kadar hiçbir şey yapılmaması artık beni de yapılmayacağına dair, yapılamayacağına veya fırsat bulunamayacağına dair umudumu yavaş yavaş yitirmeme neden oluyor. Ben hep ümidimi son ana kadar kaybetmem derim de bu aşamada gerçekten ben de endişeliyim ki aynı yasa mevzuatı altında tekrar bir genel seçimle karşılaşabilme tehlikemiz büyük.

Pandemi olmasa da seçimde çalışmak isteyecek kişiler genel seçimde çok az olacaktır. Az olması veya tecrübeli kişilerin çalışmayı reddetmesi muhakkak seçimin salimen yürütülmesine de hatta hatasız yürütülmesine de tehlikedir.”

“Seçimdeki sayımı basitleştirilsin diye çağrımız vardır. Nitekim 17 Kasım 2020’de pandemi koşullarında seçim yapılması çok daha zordur diye bütün siyasi partilere gönderdiğim bir yazı da vardır. Tabi ki Seçim ve Halkoylaması yasasının nasıl değişeceğine Meclis karar verir. Burada bizim birşey söyleme olasılığımız yoktur. Arzu ettikleri takdirde tamamen yeni sistem getirebilirler. Ona da hiç itirazımız yoktur. Ancak bugüne kadar alışagelmiş şudur: Meclis hazırlığını yaptıktan sonra çalışmada bir sorun yaratır mı diye bizimle paylaşırlar.”

Velhasıl gördüğünüz gibi Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Narin Şefik de ciddi endişe duyuyor mevcut haliyle erken bir genel seçime gitmekten. Dolayısıyla erken bir genel seçime gitmeden Yüksek Seçim Kurulu’nun önerileri doğrultusunda Meclis’in Seçim ve Halkoylaması Yasasında gerekli düzenlemeleri yapması sürece olumlu bir katkı sağlayacaktır, fakat Sayın Narin Şefik’in de ifade ettiği gibi Meclis şu ana kadar bu yönde bir çaba içine girmemiştir..

Diğer Haberler

Başa dön tuşu